Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 93 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Tamamını yayımlamaya başladığımız Rougon-Macquart dizisinin onuncu kitabı olan Kadınlar ve Erkekler´de Zola aynı apartmanda yaşayan kentsoyluların çıkar ilişkileri üzerine kurulu yaşamlarını anlatır. Zola´nın böyle bir yapıt yazmaya karar vermesinin en önemli nedeni toplumda gözlemlediği giderek artan yozlaşmadır. Doğalcı bir yazar olarak Zola, son derece iyi bir gözlemcidir ve bu yozlaşmanın nedeninin kapitalizmde yattığını görmüştür. Goncourt Kardeşler de aynı dönemin kötülüğünü gözlemlemiş ve şu satırlar
Tükendi
Romanlarında toplum içinde saygın bir yere sahip olan burjuvaların maskelerini düşürerek bu "namuslu insanlar"ın ikiyüzlülüğünü ortaya çıkaran Zola daha Paris Yaşamı'nı yazmadan önce 21 Şubat 1881'de Le Figaro gazetesinde yayımladığı bir yazıda hayat kadınlığı kurumunun yaratıcısı olarak sistemi ve sistemin sefalete ittiği insanları gördüğünü yazar: "Ağır çalışma temposu insanları alkolizme, ailelerinde gördükleri ayyaşlık ve genel olarak toplumun çirkefliği ise kötü bir yaşama iter. Bu, yeniden ve doğru bi
Tükendi
Rougon-Macquart Dizisi´nin 3. Kitabı olan Paris´in Karnı, Zola´nın içine kendi fikirlerinden çok şey kattığı, bir gencin başkentin İhtişamına ve çağdaş yaşama olan aşkının romanı olduğu kadar, aynı zamanda politik bîr romandır. Zola, bu eserinde roman estetiğiyle politikayı kaynaştırarak aldatıcı dış görünüşlerin genelleyici ama sert bir hicvini yapar. Öte yandan diziyi tamamlamak için yazacağı 17 kitaba hâkim olacak kurgu tekniğini oluşturduğu ve ressam Claude Lantier´nin ağzından modern sanatı savunduğu i
Tükendi
Bir Aşk Sayfası, evli bir doktorla, kiracısı olan dul bir kadının yasak aşkını konu edinir. Her şey dul kadının kızının rahatsızlanmasıyla başlar. Doktor- hasta ilişkisinin içine gönül bağı da girince işlin rengi birden değişiverir. Başlangıçta güzel olarak başlayan tutkulu aşk, zamanla muhataplarına acı sürprizler de hazırlayacaklardır. Bir Aşk Sayfası, annelikle kadınlık içgüdüsünün acımasız bir savaşı olarak zihinlerde kalacaktır. Eserde, bazı güdülerin evrensel olduğu, bilinç altına itilemeyeceği,
Meyhane, yayımladığı yıllarda Fransada büyük bir tartışma başlatır. Fransız yazarları birbirine düşüren roman, ülkenin edebiyat dünyasını da ikiye böler. Ama yazarını ne kadar olumsuz eleştirenler olursa olsun halk, romanı sahiplenir ve takip eden bir yıl içinde roman tam otuz sekiz baskı yapar. Karşı çıkanların büyük çoğunluğu, Zolanın işçi ve emekçilerin güçlüklerle dolu yaşamını yalın bir şekilde ele almasını eleştirmiştir. Emile Zolanın işçi sorunlarını farklı bir bakış açısıyla ustaca ele aldığı bu ese
Nana, - Canım, olacağı belliydi zaten! Onları ayaklarına getirdin!... Ne yapayım, dayanamıyorum. Zorla değil ya, dayanamıyorum, dedi ve onun özrünü anlıyormuş gibi ayağını uzattı. Bunuı üzerine uyumak istediği için son derece sinirlenmiş olan Fontan ona var kuvvetiyle bir tokat patlattı. Tokat o kadar kuvvetle indi ki Nana kendini ayakta buldu, sersemlemişti. Bir çoğununkini andıran derin bir inilti ile sadece, - Ah! Diyebildi. Fontan, kımıldayacak olursa bir ikinci tokat daha patlayacağını söyleyerek on
Zola´nın yirmi ciltlik Rougon-Macquart roman dizisinin en unutulmaz cildidir "Nana". Nana, bir fahişedir. İlk önceleri bir tiyatro oyuncusu olan Nana daha sonra fahişe olur ve hayatı bir düşüş içine girer. İlk basıldığı gün on binler satan ve Fransa´yı ayağa kaldıran "Nana" eleştirmenler arasında da büyük ayrılıklara ve tartışmalara yol açmıştı. İnsan dışı bir cinselliğin dünya edebiyatındaki simgesi olan "Nana" dünyanın en eski mesleği olan fahişeliğin edebiyattaki en mitik örneğidir. Yazarı Emile Zola
Tükendi
Meyhane, Zola´nın 21 ciltlik Rougon-Macquart´lar roman dizisinin Nana ve Germinal ile birlikte en tanınmışlarındandır. Ve yazarının tabiriyle kitaplarının içinde en dürüst olanıdır. Meyhane gerçeğin kitabıdır; halkı anlatan, yalan söylemeyen, halkın kokusunu taşıyan ilk romandır. Provence´tan Paris´e gelen ressam Gervaise Macquart´ın basit, sade hayatında ve kaderinde insanı büyüleyen bir şeyler vardır. Gervaise´in acı dolu hayatı büyük bir yaşama isteğini barındıran derin bir tutkuyla sarsılmaktadır.
Tükendi
Ünlü Fransız yazarı Emile Zola, adını 1867`de yayınladığı Thérése Raquin ile duyurmuştur. 1898`de yayınladığı Dreyfus olayına ilişkin kitabından dolayı bir yıl hapse mahkum edilmiştir. Hastalıklı kuzeniyle evlenmek zorunda kalan, yaşamının renksiz ve tekdüze akışına boyun eğmişken acımasızca bir tutkuya kapılarak gözü kapalı atıldığı serüvenin acı sonuçlarına da katlanan bir kadının, Thérése Raquin`in öyküsü bu. Şöyle der Zola bu roman için: "Ben Térése ile Laurent`da tutkuların gizli işleyişini, içgüdün
Tükendi
Zola, Rougon-Macquart'lar. İkinci İmparatorluk Döneminde Bir Ailenin Doğal ve Toplumsal tarihi'ni 20 ciltlik bir dizide ele alıp romanlaştırmayı düşündü. Kendi deyişiyle "tutkuların kabarıp taşmasını ve kenini zevklere kaptıran çağımızın baş kaldırmasını simgeleyen" bir model ailenin tarihini canlandırmaya ve ayrıca soyaçekimin yasalarını incelemeye girişti. Dizinin ilk romanı Rougon'ların Yükselişi, sonucunda da Doktor Paskal'dır. Bu dizinin en önemli yapıtlarından biri Tohum Yeşerince, maden işçilerinin y
Tükendi
Emeğin uzun serüvenin son aşaması olan ücret köleliği ve ondokuzuncu yüzyılda bunun çözüm yolu olan ütopyacı sosyalizm, Emile Zola'nın hemen başlıca ilgi alanıydı, insanlığın kurtuluşu emeğe bağlıydı. Onun çağında çeşitlenen ütopyacı sosyalist öğretiler içinde Fourier'ci görüşü benimsiyordu. İnsanlığın bu görüşler doğrultusunda bir çaba ve savaşımla kurtulacağını düşünüyordu. Fourier sosyalizmi, Marksa göre, Manifesto'da belirttiği gibi, tutucu bir sosyalizmdir. Ama Zola'nın 'Emek' romanı, Fourier'ci sosyal
Tükendi
Emile Zola (1840-1902), edebiyat tarihine gerçekçiliğin en önemli yapıtlarını vermiş Fransız romancısı ve eleştirmenidir. 1864 yılında "Ninon´a Öyküler" ile yayımlamaya başladığı öykü ve romanların hepsi günümüze kadar öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir. Nana, Germinal, Toprak, Bir Aşk Sayfası, Meyhane yayınevimiz tarafından yeniden çevrilmiş ve en çok okunanlar arasına girmiştir. Emek, 1901´de yazılmıştır. Romanın kahramanı Luc, bir mühendistir. Demir fabrikalarında yaşayan işçilerin yoksul, acılı yaşam
Tükendi
Zola, bu yapıtında naturalizmin kılı kırk yaran betimleyiciliğinden çok romantizmin enginliğini insan duyarlılığının en derinlerine sokularak kuruyor romanını. Yeri sarsılmaz bir klasik. Okurların ellerinden bırakmayacağına inanıyoruz. Roman dilimizde Zola´nın önemli yapıtları yer aldı. Kalanların arasında Bir Aşk Sayfası sıralarımızın başlarında geliyor. Metin İlkin´in Türkçe´sinden sunmakla gurur duyuyoruz.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 93 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5