Her milletin duygularını en iyi anlatan yazarları vardır.
Ömer Seyfettin de bizim duygularımızı en iyi anlatan yazarlarımızdan biridir.
Bu kitapta onun;
Balkon
Başını Vermeyen Şehit
Beyaz Lale
Bomba
Diyet
Falaka
Gizli Mabet
İlk Düşen Ak
İlk Namaz
Kaç Yerinden
Kurumuş Ağaçlar
Lokanta Esrarı
Rüşvet
Tuhaf Bir Zulüm
Üç Nasihat
Yüksek Topuklar
Yüz Akı
gibi bir çok hikayesini okuma fırsatı bularak bu duyguları yaşamış olacaksınız.
Geçmişini yeterince algılayıp değerlendiremeyen toplumların geleceğe ilişkin açılımları da olamaz. Geçmişin kültür birikimini özümsemeden günümüzün anlaşılması olanaksızdır. Çağdaş yazarlarımızın yapıtlarını hakkıyla değerlendirebilmek, geçmişte yaratılan yapıtların tanınıp özümsenmesine bağlıdır. Kuşaklar arasındaki bağın sağlıklı bir biçimde kum iması, kültür ve edebiyatın geleceğe taşınabilmesi için geçmiş ve şimdi arasında kopukluk olmaması gerekir.
(Arka Kapak´tan)
Yalnız Efe, babası eşkıya tarafından öldürülmüş bir kızdır. Devlete babasının katilini haber verir ancak devlet katili yakalamak istemez. Oda tek başına dağlara çıkar ve teker teker eşkıyaları öldürür. Askerler onu kuşatmaya giderler ancak o teslim olmayıp askerlere de ateş açmaz ve bir uçurumun başında sırrolup kaybolur.
Osmanlı ordusu düşman ile savaşmaktadır. Askerleri içinde Kuru Kadı namında bir kadı asker vardır. Savaşın en şiddetli zamanında Deli Mehmet adında bir askerin birkaç düşmanı öldürdükten sonra bir düşman tarafından şehit edildiğini görür. Düşman bu askeri öldürür fakat şehit başını (kellesini) vermez. O esnada sırrolup bedeni ortadan kaybolur. Bu olayı sadece Kuru Kadı görmüş ve hayretler içinde kalmıştır. Kuru Kadı da başka savaşta şehit düşer.
Hatice Hanım dul, zengin bir hanımdır. Evinde hizmetçileri vardır. Sürekli evde yüksek topuklu ayakkabılarla dolaşır. Böylece hizmetçiler onun gelişini önceden haber aldıkları için ev içinde yaptıkları yaramazlıklarda hiç ona yakalanmazlar. Bir gün doktorun tavsiyesiyle bu yüksek topuklu ayakkabıları çıkaran Hatice Hanım hizmetçilerini uygunsuz vaziyette yakalar ve hepsini kovar.
Sermet Bey, Erenköyde bir köşk kiralamak ister. Burada emlakçılık yapan Hacı Niyazi Efendi, bir köşkü olduğunu ancak buranın perilerle dolu olduğunu söyler. Sermet Bey inanmaz, köşkü tutar. Bir süre sonra periler çıkmaya başlar. Ancak Sermet Bey işin peşini bırakmaz ve periyi yakalar. Peri, Hacı Niyazi Efendidir.
Kenan Bey, Selanikte yaşayan bir Türk mühendisidir. Avrupada tahsilini görüp, Selanike dönmüş burada İtalyan bir hanımla evlenmiştir. Kenan Bey Türklüğünü tamamen unutur, fakat bir gün olan bitenleri, yaşadıklarını düşününce yeniden Türklüğünü hatırlar. Primo, İtalyan eşinden olan ilk çocuğunun ismidir. Evvela bu çocuğu İtalyan adetleri üzerine büyütürler. Primo da bir gün babasının Türk olduğunu ve kendisinin de bir Türk çocuğu olduğunu fark eder.
Eşi, Kenan Beyi bırakarak İtalyaya gider. Primoya kim
Toplam 124 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 100-120 /
Aktif Sayfa : 6
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.