Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Emil, derin uykudayken rüya görmeye başlamıştı. Tren sanki yerde kurulmuş bir oyuncak trenmiş gibi durmadan dönüyordu. Cebinden saatini çıkarıp bakmak istedi ama saatini bir türlü bulamadı. Onun yerine cebinden evdeki kocaman duvar saati çıktı. Yüzünde de rakamlar yerine yazılar vardı. Saatte yüz elli mil, yerlere tükürmeyiniz, tehlikelidir, yazıları okunuyordu. Pencereden bakmak istedi. Başını çıkardı. Lokomotif arkadaki vagona çarpmak üzereydi. Birden ürperir gibi oldu. Burada oturup lokomotifin çarpmasın
Tükendi
Terk edilmiş şato, cinli şato... Halk, canlı ve ateşli hayal gücüyle bir süre sonra, şatoyu hayaletlerle doldurdu; hayaletler görülüyor, ruhlar gecenin bir vaktinde şatoya geri dönüyordu. Avrupa'nın saçma inançlı bazı bölgelerinde, olaylar hala bu şekilde cereyan etmektedir. Transilvanya da bu bölgeler arasında birinci sırada gelir. Hayaletlerin kırda dolaştığını, baykuşlar gibi sesler çıkardıklarını ve her akşam onlara yiyecek içecek götürmek unutulursa kötülük yapabileceklerini "kanıtlara dayanarak" anlat
Tükendi
Jean de La Fontaine, 1621 yılında Fransa'da dünyaya gelmiştir. Özellikle fabl türünde verdiği eserlerle bilinen Jean de La Fontaine, ismini de bu tarzda yazdığı özgün eserlerle duyurmuştur. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan yazar, Paris'te kolejde okudu ve hukuk tahsili yaptı. Ailesi onun papaz olmasını istemiş, çeşitli memurluklarda bulunsa da, düzensiz bir hayat yaşamıştır. 1673 senesinde Madam de la Sablière'nin himayesine girerek burada ilim adamları, felsefeciler ve yazarlarla tanışmış ilk masallarını b
Tükendi
Jean de La Fontaine, 1621 yılında Fransa'da dünyaya gelmiştir. Özellikle fabl türünde verdiği eserlerle bilinen Jean de La Fontaine, ismini de bu tarzda yazdığı özgün eserlerle duyurmuştur. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan yazar, Paris'te kolejde okudu ve hukuk tahsili yaptı. Ailesi onun papaz olmasını istemiş, çeşitli memurluklarda bulunsa da, düzensiz bir hayat yaşamıştır. 1673 senesinde Madam de la Sablière'nin himayesine girerek burada ilim adamları, felsefeciler ve yazarlarla tanışmış ilk masallarını b
Tükendi
Biz beş kardeştik ve ben üçüncüydüm. Babam, on sekiz yaşıma girdiğimde beni üniversiteye gönderdi. Orada üç yıl kaldım. Fakat okul masrafları fazla olduğu için Londra'da doktorluk yapan Bay Bates'in yanında yardımcı olarak çalışmaya başladım. Bay Bates'in yanında tam beş yıl çalıştım. Doktorluk mesleğini öğrendiğim gibi biriktirdiğim paralarla denizcilik ve deniz hakkındaki bilgilerimi de arttırdım. Daha sonra tıp bilgimi ilerletmek için iki buçuk yıl da Hollanda'da öğrenim gördüm. Ülkeme dönünce Bay Bates'
Tükendi
Amerikan tarihinin en eski karakterlerinden olan Pocahontas'la ilgili yazılmış ilk çocuk öykülerinden biri, Dorlion Yayınları'nın çevirisiyle sizlerle... Kaptan John Smith ve Pocahontas'ın, Virginia'da başlayıp Londra'ya dek uzanan öyküsünü keyifle okumanızı umuyoruz.
Tükendi
Paris şehri her yıl değişik bir Soytarılar Kralı seçerdi. O gün de yeni birisini seçmişlerdi. Kiliselerin birinde, yalnızca insan kafasının girebileceği bir genişlikte kırık bir cam bulunuyordu. Paris'in en çirkin adamları da burada toplanıp Soytarılar Kralı'nı seçmek için başlarını bu kırık camdan uzatıyorlardı. Bunların içinden en çirkini 1482 yılının Soytarılar Kralı olacaktı. Kalabalık onu seçmek için oldukça zorlandı. Yaşlı bir asker: — Hiç bu kadar büyük bir burun görmemiştim , diye bağırıyordu. Bir ç
Tükendi
Ağustosböceği ile Karınca, masal denince hemen akla gelen birkaç isimden biri olan Ezop'un eşsiz masallarından oluşan bir derleme. Bütün bir yaz boyunca yan gelip yattığı için kışın aç kalan ağustosböceği, tavşanla girdiği yarışta yavaş yavaş ama durmaksızın koşup tavşanı geçen kaplumbağa, kurnazlığıyla diğer hayvanları hep kandırabileceğini zanneden tilki... Kendinden sonra gelen masalcıların ilham kaynağı ve en büyük ustası Ezop, hayvanlar aracılığıyla insanın türlü hallerini ortaya seriyor. Kurnazlık, y
Tükendi
Yüzbaşı Lennox, İngiliz devleti adına, oldukça önemli bir görev içine Hindistan'a gönderilmişti. Yüzbaşı Hindistan'da iken bir çocuğu oldu. Adını Mary koydukları çocukları ne yazık ki öbür çocuklar kadar şanslı biri değildi. Güzeller güzeli bir kadın olan annesi, çocuğunu bağrına basmadığı gibi bir de Hintli dadıyı çocuğunun varlığından kimseye bahsetmemesi için sıkı sıkı tembihlemişti. Mary bir yaşına kadar hiç dışarı çıkarılmamıştı. Çok çabuk ve sık sık hasta oluyordu. Ama dadısının sevgi dolu ve özenle b
Tükendi
Çocuk Klasikleri 15 Adet Kitaptan Oluşan Set - Klasik Çocuk Kitapları
Tükendi
Londra'da bir kış günü, sokaklar kalın bir sis tabakasıyla örtülmüştü. Neredeyse göz gözü görmüyordu. Gündüz olmasına rağmen dükkanlar lambalarını yakmışlardı. Büyük caddelerden atlı arabalar geçiyordu. Farklı yönlere giden arabaların birinde, babasına yaslanmış küçük bir kız çocuğu vardı. Gözleri ışıl ışıl gülümseyerek babasına bakıyordu.
Tükendi
Kendi halinde bir oduncu. Her gün "Ya kısmet" diyerek güne başlayan, şükretmeyi bilen, insanlar tarafından çok sevilen iyi kalpli bir adam...Bir iki yaşlı ağaç kesmek için ormana gittiği bir gün, kırkı birbirinden heybetli, korkunç suratlı, kırk adam görür. Bu adamlardan birinin koca bir kayanın önüne gelip şöyle seslendiğini duyar: AÇIL SUSAM AÇIL! Hazineyle dolu mağaranın açılmasını sağlayan bu sihirli sözcükleri öğrendikten sonra oduncunun başına gelmedik kalmaz. Önce hazineden aldığı altınlarla fakirlik
Tükendi
Chairman yatılı okulundan bir grup öğrenci, eğlenceli bir yat gezisi için hazırlanıyordu. Yolculuk sabah güneş doğarken başlayacağı için öğrenciler akşamdan yata yerleşmiş ve erkenden uyumuşlardı. Bütün hazırlıklar tamamlanınca gemideki görevliler karada dolaşmaya çıktılar. İşte ne olduysa tam bu sırada oldu - yatı iskeleye bağlayan palamar bilinmeyen bir nedenle çözüldü ve tekne kuvvetli rüzgârın etkisiyle hızla açığa sürüklendi. Ardından patlayan fırtına tekneyi okyanusun uzak köşelerine taşıdı ve çocukl
İngiltere'de ailesiyle birlikte sakin bir hayat yaşayan Güliver gemiyle uzak ülkelere gezintiye çıkar. Bu maceralı gezi sırasında cüceler ülkesine gider. Daha sonraları devler ülkesinde tutsak olur. Tuhaf olaylar, garip yaratıklar, esrarengiz canlılarla karşılaşan Güliver'in Maceraları sizi değişik bir hayal dünyasıyla buluşturacak.
Tükendi
İngilizlerin dillere destan soğukkanlılığı ve ciddiyetinin temsilcisi gibiydi Phileas Fogg. Herkes İngiliz olduğundan emindi ama kimse, hakkında bir şey bilmiyordu. Hem serinkanlı hem de gizemliydi. Titizliğini, dakikliğini ve düzenli hayatını bilenler, kulüpteki arkadaşlarıyla servetinin yarısı üzerine iddiaya girdiğini duyunca şaşkınlık içinde kaldılar. Üstelik bu iddiayı kazanabilmesi için, Bay Fogg'un Dünya'yı 80 gün gibi imkânsız bir sürede dolaşması gerekiyordu.
Egeon yakalanmıştı ancak oğlanlar, Siraküzalı Antipholus ve kölesi Siraküzalı Dromio, kardeşlerini ve Emilia'yı Efes'te, pazar yerinde arıyorlardı. Sabahın erken saatinde, kimliklerini gizleyerek, dükkan dükkan gezerek esnafa soruyorlar, bütün binalara bakıyorlardı. Kim olduklarının ve Siraküza'dan geldiklerinin anlaşılmaması gerekiyordu. Bu anlaşılırsa Efes Dükü onları yakalayıp ömür boyu hapse atabilirdi. Ama neden? Neden "Yanlışlıklar Komedyası?" Keyifle ve gülümseyerek okuyacağınız bu hikayede tüm sorul
Tükendi
Bu kitabın kahramanı bir köpek: Kaştanka. Marangoz Luka ve oğlu Fedyuşka ile birlikte pek de keyifli olmayan bir yaşam süren Kaştanka, bir gün sokakta efendisini yitirir. Döner dolaşır, çok arar, ama bulamaz onu; acınası bir durumdayken kendisine sahip çıkan bir adam onu alıp evine götürür. Bu adam, sirkte gösteriler yapan bir palyaçodur; Kaştanka´yı da ekibine katar. Ona oyunlar öğretir. Bundan sonra Kaştanka için bambaşka bir yaşam başlar. Artık, bir kaz, bir kedi, bir domuzla birlikte sirkte gösteriler d
Lev Tolstoy´u hepimiz daha çok büyükler için yazdığı unutulmaz yapıtlarıyla tanıyoruz. Tolstoy, aynı zamanda yarının büyükleri için de birbirinden güzel masallar, öyküler yazmıştır. "Erik Çekirdeği"nde yer alan öyküler, özellikle ilkokul yaşlarındaki çocuklar içindir. Alışılmış öykü kalıplarının dışında, yalın, gerçekçi bir anlatımla sunulan bu öykülerin kahramanlarının çoğu, hayvanlar aleminin sevimli üyeleri. Hem öğretici, hem düşündürücü olan bu güzel öykülerin zevkle okunacağına eminiz.
Meshur Çizmeli Kedi masalını bir de Erich Kastner'den dinleyin! Babaları öldüğünde, değirmencinin üç oğlu mirası bölüşürler. En büyükleri değirmeni alır. Ortancalarının payına, hiç değilse yük taşıyabilen eşek düşer. En küçükleri Hans'a miras kalan tek şey ise kedidir. Bir kediyle nasıl geçinilir ki? Çok geçmeden, bu kedinin öyle sıradan bir hayvan olmadığı anlaşılır. Konuşabilen, ne yapılacağına dair harika fikirleri olan bir kedidir bu. Tabii öncelikle yeşil bir av çantasına, bir çuvala ve uzun çizm
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11