Artık büyü, okuluna git, oku. Sokaklarda dolaşma. Sen bütün gün bana eziyet ediyorsun. Sabah akşam eğlence uğruna zamanını boşa geçihyorsun..." Çocuğuna seslenen bir anne ya da babaya ait bu sözler, Sümerlerden kalma bir tabletten alıntı. Yaklaşık 4 bin yıl önce söylenmiş sözlerin güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olması ne kadar şaşırtıcı, öyle değil mi? Her şey hızla değişiyor ama çocuk eğitimi binlerce yıldır hep aynı! Böylece çocuk ergenlik çağına geldiğinde ortaya çıkan aile içi sorunlar, dünyanın

Hanno çikolataya düşkün olduğu için yaşıtlarına göre biraz şişman ve bazı sınıf arkadaşları onun bu özelliğiyle alay ediyorlar. Buna çok üzülen Hanno da okuldan soğuyor ve giderek içine kapanıyor. Fakat bir gün çok garip bir şey oluyor ve Hanno'nun karşısına küçük bir ejderha çıkıyor! Hanno'nun yanından ayrılmak istemeyen bu küçük ejderha, korkularının üzerine yürüyen Hanno'ya her adımda eşlik ediyor.

Neden bazı insanlar doyumsuzdur? Neden bazıları hayattan bir türlü tatmin olamaz? Neden pek çok ünlü ve zengin kimse, sahip olduğu onca şeye rağmen yine de mutsuzdur? Neden bazı insanlar çevreleriyle bir türlü barışamaz? Neden birçok insan bulunduğu ortamdan, yaptığı meslekten, sahip olduğu unvandan mutlu değildir? Neden bazıları daima bir şeylerle, birileriyle yarış halindedir? Çocuk hayata gözlerini açtıktan sonra ilk aylarda benliğiyle doğrudan ilişki içindedir. Ancak zamanla, çevrenin etkisiyle benliğ

Gökyüzünde kuşlar gibi özgürce uçmak genç, yaşlı, erkek ya da kadın hemen her insanın hayalidir. Üstelik bu hayal yalnızca çağımıza özgü de değil; medeniyetin gün yüzüne çıktığı ilk çağlardan bu yana uçmanın hayali her daim zihinlerdedir. İşte bu yüzden de dünya tarihi, henüz teknolojik olanakların elvermediği dönemlerde dahi sırtına bir çift kanat takarak veya bir sıcak hava balonu tasarlayarak uçmayı deneyen maceraperest bilginler ve sanatçılarla doludur. Çünkü uçmak demek, özgürlük demektir. Neyse ki y

Yaşadığı yerin özel havasından mı, hiç tanımadığı gizemli ailesinden mi bilinmez, Minerva'nın bir hayat felsefesi var: "Her şey gerçekleşebilir... Gerçekten inanmak yeterlidir!" Henüz yeni doğmuş bir bebekken ailesi tarafından Londra'nın bir tren istasyonunda unutulan Minerva Mint, ailesinin izini sürmekten hiç vazgeçmez. Minerva dokuz yaşına bastığı gün, Ravi ve Tami ile tanışır. Ailesi ile ilgili birbirinden esrarengiz olayları çözmek için iki arkadaşı vardır artık. Üç arkadaş Baykuşların Dostluğu kulüb

Büyük Usta Tek Göz, Ringmaster'ın adamları tarafından kaçırılır ve Buzdan Kale'ye hapsedilir. Ninja Mirketler hemen sıcak takibe başlarlar, fakat Antarktika Ordusu ile anlaşan düşmanlarının, onlar için buzlu bir karşılama töreni hazırlamakta olduğundan habersizdirler. Acaba karın altında izler yok olmadan önce Büyük Usta'yı bulabilecekler mi?

Dinozor Sokağı bildiğiniz sokaklara benzemiyor... Neden mi? Çünkü bu sokağın sakinlerinden birinin dinozoru var! Hem de dinozorlar âleminin en ürkütücü avcı dinozorlarından: bir tiranozor! Dileğinin kabul olmasına sevinen Jack, bir tiranozoru beslemenin ve büyütmenin zor olduğunu fark edince, en yakın arkadaşı becerikli Tbby'den yardım ister. İki arkadaş tiranozoru Kretase Dönemi'ne göndermek için bir zaman makinesi icat ederler. Ancak zaman yolculuğu Jack, Toby ve köpek Charlie'nin tahmin ettiği gibi gerçe

Birbirinden farklı renklerdeki boncuk gözleri, kıvır kıvır saçları ve tombul yanaklarıyla herkesin daha ilk görüşte sevgisini kazanan Utku henüz sekiz yaşında; ama ona sorarsanız dünyada görmediği yer, atılmadığı macera yok! Çünkü Utku'nun hayal dünyasının sınırları yok... Kâh annesini esir alan nevresimlere karşı savaş açıyor, kâh okul müdürünü olmayan bir yangından kurtarmaya çalışıyor. Ara sıra büyüklerinin başını derde soktuğu da oluyor, ama yine de çevresindeki herkes onu çok seviyor. Özellikle de okul

Fillerden biri kayıp mı olmuş? Aslanların yemeğini mi çalmışlar? Birileri kunduzları mı zehirlemiş? Pandanın üstüne bir kutu boya mı dökülmüş? Havuzda kan mı var? Sırtlana isimsiz mektuplar mı gönderiliyor? Devekuşuna tuzak kuran da kim? Ve geceleri ortaya çıkıp flamingoları korkutan bu gizemli gölge de neyin nesi? Hımmm... Galiba hayvanat bahçesinde birtakım gizemli işler dönüyor! Bunları çözmek için dedektif mi lazım? O hâlde sizi ofisime beklerim. Ben Dedektif Rino! Hayvanat bahçesinin üçüncü bölümüne

Yıl 1688, yer Londra... Gece yarısı laboratuvarında çalışmakta olan Isaac Newton, gizemli bir hırsızın saldırısına uğrar ve içinde simyacılıkla ilgili notların bulunduğu defteriyle bazı deney aletleri çalınır. Fakat bu pek de sıradan bir hırsızlık vakası gibi görünmez, çünkü simyacılıkla uğraşmak son derece tehlikeli bir iştir; hatta dönemin İngiltere'sinde ağır bir suçtur! O hâlde böyle bir çılgınlığa kim, neden kalkışmış olabilir? Newton'dan özel dersler alan öğrencisi George ve onun arkadaşı Molly, zor

Atölyemizin ilk kitabında mutfak sihirbazı Aslıhan Kostak, birbirinden leziz fallılar, kurabiyeler ve atıştırmalıklar pişirmek isteyen minik okurlarla özel mutfak sırlarını, pratik tariflerini ve keyifli aşçılık yöntemlerini, eğlenceli öyküler ve kendi günlüğünden parçalar eşliğinde paylaşıyor. Minik Aşçılar Atölyesi'nin kolayca uygulanabilir tarifleri sayesinde minikler, büyüklerinin yardımını alarak hem kendileri hem de sevdikleri için kendi elleriyle bir şeyler pişirmenin mutluluğunu artık doyasıya yaşay

Dedektif Rino ve yardımcısı Paco gizemli vakaları şıp diye çözüyolar! Yani çoğu zaman Fillerden biri kayıp mı olmuş? Aslanların yemeğini mi çalmışlar? Birileri kunduzları mı zehirlemiş? Pandanın üstüne bir kutu boya mı dökülmüş? Havuzda kan mı var? Sırtlana isimsiz mektuplar mı gönderiliyor? Devekuşuna tuzak kuran da kim? Ve geceleri ortaya çıkıp flamingoları korkutan bu gizemli gölge de neyin nesi? Hımmm... Galiba hayvanat bahçesinde birtakım gizemli işler dönüyor! Bunları çözmek için dedektif mi lazım? O

Dördü de kırmızı, dördü de oyuncu, dört sevimli kedi Ve dördü de İhtiyar Pastacı'nın evinde yaşıyor. İhtiyar Pastacı'nın kedilerinden sonra hayatta en sevdiği şey, üzerinde kırmızı ahududu meyveleri bulunan lezzetli bir pasta. Fakat ahududuyu en az onun kadar çok seven biri daha var anlaşılan. Çünkü İhtiyar Pastacı ne zaman bir pasta yapıp soğumaya bıraksa, üzerindeki ahududular gizemli bir şekilde kayboluyor! İhtiyar Pastacı düşünüyor, taşınıyor, fakat hırsızın kim olabileceğini bulamıyor. Bunun üzerine ah

Bu kitap, kuşlarla birlikte yaşayan insanların ve insanlarla birlikte yaşayan kuşların öyküsünü anlatıyor. Öykünün mekânı düşsel bir ülkedir ve bu ülkede kuşlar, yuvalarını insanların başları üzerine yapar. İnsanlar, başlarının üzerindeki kuşlardan rahatsız olmak bir yana, onlar olmadan yapamazlar. Çünkü kuşlar, şükran borçlarını ödemek için insanların hayatlarını kolaylaştırıp eksiklerini kapatırlar. Herkes hayatından memnundur. Fakat günün birinde insanlar, başlarının üzerindeki kuşları kafeslere kapatmay

Filler farelerden korkar ve fareler de fillerden nefret eder... Gerçekten öyle mi? Hiç de bile! Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, o hâlde sizi Anabella adındaki minik, beyaz fareyle tanıştıralım. Zet adında, görme engelli bir fille tanışıp arkadaş olan ve ona dünyayı, renkleri, çiçekleri görebilmesi için yardım eden iyi kalpli, sevimli fare Anabella, fareler ile filler arasındaki dostluğun temelini bu kitapta atıyor!

Yıl 1324, İrlanda'dayız... , Engizisyon mahkemelerinden yayılan karanlık, tüm Avrupa'yı ele geçirmek üzere. Vahşet yüklü kara bulutlar, şimdi de İrlanda üzerinde dolaşıyor. Kelt adalarında, yüzyıllardır pagan geleneklerini sürdürerek yaşayan İrlandalıları şimdi bekleyen şey, "Yanma Zamam"dır... Bir kadın; Leydi Alyce Kyteler, halkının üzerine çökmekte olan karanlığı dağıtmaya çalışıyor. Bir adam; Piskopos Richard de Ledrede, Papalığın önünde liz çökmesi için tüm İrlanda'yı zindana çevirmeye çalışıyor. Bunun

Ünlü çocuk edebiyatı yazarı Mira Lobe'nin (1913 - 1995) dünya çocuk edebiyatı klasikleri arasında yerini alan ve ilk basımı 1965 yılında yapılan ödüllü eseri Elma Ağacında Bir Büyükanne ilk kez Türkçede! Sekiz yaşındaki Andi evin en küçüğü. Bazen canı çok, sıkılıyor ama evdeki herkes sürekli bir şeylerle meşgul olduğu için kimse onunla oyun oynamaya vakit ayıramıyor. "Ah, keşke bir büyükannem olsaydı..." diye hayıflanıyor Andi. "İşte o zaman evdeki kimseye ihtiyacım kalmazdı, tıpkı okuldaki arkadaşlarım g

Yılın en Uzun günü olan 21 Haziranı evde temizlik yaparak değerlendiren gece ile gündüz neredeyse gece yarısı olmasına rağmen hava bir türlü kararmayınca bir şeylerin ters gittiğinden şüphelenirler.Üstelik o gece dolunay olması gerekirken ay hala ortalarda görünmemektedir! Bu gizemli durumun nedenini anlayıp bir an önce ayı bulmak isteyen iki kafadar,bir uzay seyehatı gerçekleştirmeye karar verirler!