"Aşk, mucizedir ve ben mucizelere inanırım..." diyor Asya. Ve şöyle devam ediyor sözlerine:
"Aşk kimi zaman uzun ve çetrefilli bir yoldur; yorulursam bir bardak sabır içerim. Ki her aşkın ardından yalnızlık gelir... İşte o; hem asalet, hem de acizliktir... Bunu da bilirim. Ki yalnızlık asaletten acizliğe varmışsa ve aşk, aşığı her şeye küstüren, ilkelleştiren bir hal almışsa, o zaman mayın tarlasında yürümektir işte."
Asya; siyah gölgelerin altında tatlı bir serinlik sandığı aşkın mayın döşeli bir tarla
Şair
Kendini dinleyenlere döndü
Yıllanmış ağaçtan yapılma
O kadar da elinde olma kalemini aldı
Onu
Dinleyenlere karşı tuttu ve kırdı
Onlara
Hepiniz ben ölene dek
Şiirsizliğe mahkûm edildiniz
Dedi
bir insan nasıl oluyor insan
oluyor yaşıyor böyle
sonra gemiler yapıyor evler var oluyor
karıcığım kocacığım oluyor
resimler yapıyor devasa resimler hem
ben kalbimi attırmaya uğraşırken
yoruluyorum
Arap şiiri, dişi bir şiirdir diyorlar, doğru: Hemen hemen Arapların her ülkesinde birçok kadın şair bulunmaktadır. Bunu Cahiliye döneminden ve Arap divan şiirinden gelme güçlü bir geleneğe bağlamak mümkün. Arap kadını; 'madem günlük hayat şartlarında erkek egemenliği hâkim, ben de şiir ve edebiyat gibi hayatın başka alanlarında pasif kalmayayım'diyor. Diyor ama -bu antolojide de dikkatinizi çekeceği gibi- bazı ülkelerin kadın şairlerinin yaşam öyküsü bulunmamaktadır. Bunun nedeni kocası, çevresi veya yaşadı
her giden bir yanını söndürdü
içimdeki büyük közün
soğudum
durdum öyle buzlu camların
ardında
beni belirgin kıl, beni okşa!
uymuyor içimin kalibresi
attığın kurşunlara
yolunda gitmeyen şeyler adına
çok renkli baltalar çıkar meydana
şuna benziyor
yalancı kan balonları var havada ve korkuyoruz it gibi.
şimdilik sadece koklayan
şimdilik saygılı ve minnettar saksafondaki bilgi
hangi kırmızıya sorsanız söyler,
bizim için değildi!
şimdi hepsini dilimle patlatacağım ama henüz çocuk
henüz çok günahsız diye bağıran iki deli
aklımı hafifçe karıştırırken
dikkat et dibi tutmasın deyip gitti.
olanları unutup köpek gibi içiyorum
moral olsun diye kavun söylüyor babam
onu son görüşüm. ba
koşan bir günü
adımlarından izle
dur öylece sessizce gitsin
yalnızca düşün
hiçbir şeyi kırmadan atladığın eşiği
hiçbir şeyde kalmayan kirli bir el izini
burası
yanıldığım yerden sonrası:
dönüyormuş dünya, dönsün!
yok mecalim artık yükseğinde incinmeye
açıkla ma!
ısrarla buna yarıyor sözlerin ardı,
birbirinde tamamlanmak
diye bir şey yok
yok yanmak sandığımızın aslında
divanelikle bir ilgisi
anlat ma!
Otogara geldiğimde içimde bir burukluk vardı.
Bir kaybedişin, bir vedanın, bir özlemin acısını
içimde hissettim. Ne yaptığını yıllardır bilmediğim
bir kadının hayaletine el salladım. Otobüsü gözden
kaybolana kadar izledim. El sallayan insanların
arasında kalakaldım. Onlar Herkesti, ben ise
Herkesin içinde bir Hiçtim.
İhtimal
yanık bir Anadolu türküsü
veya bir Vivaldi allegrosu
belki Greg Osby doğaçlaması
imbat ne getirir çilingir soframa
bilinmez
her ihtimale karşı
bu akşam da perdeler açık kalmalı
AMACIMIZ AŞK
Unutamam ki eşsiz alnını o sürekli düğüm, belleğimdeki yara kalmadı kandan başka mürekkep atıldığı ateşi söndüren kitap...
En iyisi kalkıp ona gideyim bu düş bana dikilen giysi korkmuyorum düşürsünler başımı kucağına.
Aşk,
Tarihin karanlık bir boyutu,insanın en aydınlık yanı
Gibi bir dilemmadır.
Kim unutulabilir kendi kanından boğulmuş onca kahramanı
Ayrılık ve hicran
Günah ve cürüm
Yaşanmış yaşanacak en halis efsane
Gibi bir muammadır.
Suyun kanı çekilmiş,belli ki ateşin gözü kör
Kim derdi ki bu düş burada biter
Yine bir aşk ısırığı,aldatmış beni her şey
Ne baktığım göz olacalsın,ne tuttuğum el
Oysa konuşan sözlerdik ve hiç susmayan deniz
Şimdi dalgın sokaklarda
Yiten ayak sesiyiz...
SOBEE!
Her şey kendi şeklini yaratır.
Albatroslar albatrosdur, okyanuslar okyanus.
Ama sen her şeysin! Arın ve katıl hayata. Bir mandal olma:
Geçit ol! Su ol, ak!
Yüreğini dağlardan sarkıt! Yaşadığın gezegenin
kızı ol! oğlu ol!
Giderken de, dünyayı kirletmeden git!
ÇINLAMA
Bir topu yuvarlamak gibidir gitmek ürküp kaparken pencerelerimi Açılmış kollara bırakırken kendimi debisiz bir ırmağa kapılıp Bir grup foğrafı çektirir gibi gidiyorum bir yığın tanıdık hayaletle Nereye varacağını bilmediğim bir uykunun eşiğinden dönüp Gidiyorum, kapım açık ama suyum akmıyor
Toplam 179 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 100-120 /
Aktif Sayfa : 6
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.