Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 354 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Attilâ Şenkon'un aldatılmış erkekler üzerine kurguladığı üçlemesini, Aykırı Üçgenler başlığıyla tek kitapta sunuyoruz. 'Aldatılan, aldatan, aldanan' üçgeninin 'iç acıları'na yansız bir duyarlılıkla çözüm arayan bu öyküler, büyük biryapbozun parçaları gibi okur tarafından özenle birleştirilmeyi bekliyor. TEN YÜKÜ Taşınamayacak kadar ağır, sıyrılamayacak kadar yapışkan bir yük..." BIYIK İZİ YALANLARI "Görünemeyecek kadar ince, silinemeyecek kadar derin bir iz..." SUSTUM DUYDUN MU? "Söylenemeyecek kadar gizli
Tükendi
Filiz Ofluoğlu bu küçük "anıcık" ile bir çocuğun yaşamını eğlenceli bir biçimde anlatırken, ana babalara da yol gösterici ipuçları veriyor. Eğlenerek öğrenmek isteyen bütün çocuklar için...
Tükendi
Yirmili yaşlarında veremden ölen Zonguldaklı genç şairler Muzaffer Tayip Uslu ile Rüştü Onur'u pek çok şiirsever tanır da çoğu onların yakın arkadaşı Kemal Uluser'i bilmez. Yeditepe yayınları 1957'de Uslu ve Onur için (Necati Cumalı ve Salah Birsel'in hazırladığı) birer kitap yayınlamış, ama nedense Kemal Uluser için buna gerek görmemiştir.Oysa, Kemal Uluser de aynı yıllarda veremden ölmüştür ve iyi bir deneme yazarıdır. Üstelik de, dönemin ünlü eleştirmeni, kolay kolay beğenmeyen Nurullah Ataç Cumhuriyet g
Tükendi
Çağdaş teknolojiyi kullanan, fakat aklı geçmiş toplum modellerinde kalmış olan bir toplum geleceğini programlayamaz. Çünkü önceliklerin neler olduğuna karar veremez. Bu öncelikleri tarih saptamaz. Çağdaş dünyanın dört bir yanından gelen sayısız dinamikler saptar. Toplum yaşamı birbiriyle çarpışarak güçlenen sayısız öğeden oluşur; kurumlar, düşünceler, biçimler. Birbirlerini teşvik eder, kışkırtır ve onların etkinliklerinden sürekli değişen yeniliklerle beslenen bir toplumsal yaşam oluşur. Son üç yüz yılın
12 Eylül'ün acı ve hüzün dolu hikayesini hiç sıradan bir ailenin kaleminden okudunuz mu? Darbe Şakacıları Sevmez, işte o sıradan ailenin yıllardır izini taşıdığı öykülerini anlatıyor. Ailenin kimi üyeleri hapisteki ''kafes''te işkence görürken; diğerleri de dışarıda başka bir kafeste yaşam mücadelesi veriyor. ''Bir Ailenin 12 Eylül Günlüğü''nde baba, anne dört kız ve dört erkek çocuğun, askeri darbenin yarattığı faşist ortamda, küçük dünyalarındaki büyük direnişleri okuyacaksınız...
Tükendi
Cengiz Bektaş, yarım yüzyılı aşkın süredir yetişkinler için şiir yayınlıyor. Kuşağının önde gelenlerinden... Bu kez çocuklar için yazdığı şiirleri topladı. Hiç kuşkumuz yok, Kuşla Kuş'tâki şiirleri yalnız çocuklar değil büyükler de sevecekler. KUŞLA KUŞ Az öteme kondu kuş Bakıyor yan yan Gel uçalım Bir bulut üstümde Çık yanıma Taşır mı çıksam Yuvarlandı geldi Önümde durdu topu Bana bakıyor çocuk ben ona Kuşla kuş olmalı insan Bulutla bulut Çocukla çocuk
Tükendi
Gülendam ile Serencam, birbirine düşman iki köyde yaşayan iki gençtir. Köy ağalannın çekişmesi yüzünden, köy halkı birbirine düşman olmuş, sınırda her gün nöbet bekler. Bu nöbetler sırasında tanışıp birbirlerine derin bir sevgiyle bağlanan Gülendam ile Serencam, bu düşmanlığı ortadan kaldırmak için çabalarlar. Oysa köylünün birlik beraberlik içinde olması, o sırada yapılan olağanüstü bir keşifle kazanç hırsına tutsak olanların hiç işine gelmez. Bakalım sevginin gücü yasakları aşabilecek mi; baskı ve zulüm d
Tükendi
Gökyüzünün gölgesinde oturuyorlardı. Hüzün gitmiş yerini sevinç almıştı... Olimpos'un eteklerinde, bir eylül sabahı uyandıklarında onlar uzak ve solgun çocukluk günlerini anımsayıp, umutla birleşen bir sese koşmaya hazırlanıyorlardı... Erkek elinden tuttu kadının... Dedi ki: "Gözlerin gülümsüyor yine!" Her sabah yaşlı güneşle uyanan iki sevgili el ele tutuşup suyla hesaplaştılar, rüzgâra yüzlerini sürdüler... Bir gece önce ay denize vururken oynadıkları oyun, tenha iskelede gök tanrısı Zeus'u bile kıskand
Tükendi
Bu şiirler bildiğin çocuk: Kıpır kıpır Hoplar zıplarmış işte böyle: Zıp zıp Hem de nerede? Denizin köpüklerinde Bazen de Ay Dede'nin göbeğinde... Bir gün de bulutlarda sek sek oynamış Melek Özlem Sezer arkadaşıymış Onu elinden tutup hoop bu kitaba atlamış Kedilere bayılır Sıkıcı her şeyden kaçarmış Kedisi de ağzına beş sakız birden atar İşte böyle kocaman bir balon yaparmış Acaba o balonu kim alır gökyüzüne salarmış?
Tükendi
68 küresel isyanında yeşeren, kadınların eşitlik mücadelesi, çevre ve insan haklan, yeni boyutlardaki anti-kapitalist, anti-emperyalist hareketler, tüketici haklan, dünden bugüne ve yannlara uzanan miras... Diğer yandan, yaşantımızda artık sözü bile edilmeyen kazanımlar da var 68 isyanının sonuçları arasında. Kürtaj, doğum kontrolü, cinsellik, modem eğitim, rock, sanatta sınırsızlık, savaş karşıtlığı, mini . etek, çevre, hayvan hakları bilinci, reşitlik yaşı, flört, katılımcılık üniversite özerkliği, seçme
Tükendi
İsmail Gümüş, 50'li yıllarda edebiyata şiirle adım atmış, ardından, edebiyat dünyasında övgüler alan öyküler yayınlamış bir yazar; "resimlerinin içine öyküler gizlemiş" bir ressam... Cumhuriyet Kitapları yazarın Boşnak Türküsü adlı kitabının ardından, bu kez de, Melih Cevdet Anday'ın dediği gibi, "insana bakış açısının evrensel niteliğini barındıran öykülerini" Bego Dayının Islığı adıyla okurla buluşturuyor. Yazar oya gibi işlediği bu öykülerinde de, Boşnak göçmenlerini, savaş yıllarının yoksunluklarını ve
Tükendi
Ezgi, sizin arkadaşlarınızdan biri... İlköğretim öğrencisi... Altıncı sınıfa geçtiği yaz, sınıf arkadaşlarıyla "Barış Takımı"nı kurdu. Çanakkale Savaşlarından başlayarak yakın tarihimizi iyice öğrenmek istiyorlardı. Atalarımızın zaferler kazandığı yerleri görmek için yollara düştüler. Türlü maceralar yaşadılar. Gelibolu Yarımadasını gezdikçe şaşırdılar. Bilmedikleri ne çok şey varmış! Kendi tarihimizi anlayarak öğreniyorlardı. Atatürk'ü daha iyi anladılar. Anladıkça daha çok sevdiler. Atatürk'le birlikte ül
Tükendi
Anıtkabir o gün de çok kalabalıktı. Barış Takımı Başkanı Ezgi, Atatürk'e sevgisini, saygısını sundu. Anıtkabir Müzesinde gördükleri onu çok şaşırttı. Atatürk'ün giysileri, kullandığı eşyalar, kitapları çok ilgisini çekti. Ne çok kitap okumuştu Atamız! Onlara dokunmak istedi; ama bu olanaksızdı. Atatürk'ün Çankaya'daki evine gittiklerinde de şaşırdı. Bu küçük evde, meğer ne büyük işlere karar vermişti Atatürk! Ezgi, hep Atatürk'ü ve devrimlerini düşünür olmuştu. Arkadaşlarının bilmediği çok şey öğrenmişti. S
Tükendi
Barış Takımı Başkanı Ezgi Ankara'da... İlk Meclisi gezerken çok duygulandı. Atatürk'le arkadaşlarının oturduğu sıralara dokundu. Duvarlardaki resimlere uzun uzun baktı. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşını yönettiği yerleri gördü. Polatlı'daki Duatepe'ye çıktığında savaşın nasıl zorlukla kazanıldığını daha iyi anladı. Yüreğinde bir kuş çırpınıyordu sanki. Yurdumuzun işgali... Halkın yoksulluğu... Güçlükle de olsa bağımsızlık kazanılmıştı. Onca zorluğa karşın Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştu. Ezgi, Ankara
Tükendi
Artık Barış Takımı Başkanı Ezgiyi iyi tanıyorsunuz çocuklar... Ezgi, altıncı sınıfa geçtiği yılın yaz dinlencesini dolu dolu geçirdi. Gezdi, gördü, öğrendi ve çok eğlendi. Öğrendiklerini kendine saklamadı. Barış Takımına ve sizlere anlattı. Yaz biterken çok mutluydu. Türk Devrimi ne demek, çok iyi öğrenmişti. Türk Devrimi, bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlannı aydınlatmak için yapılmıştı. Bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının mutluluğu için yapılmıştı. Ama bunun için Türk Devrimini doğru öğrenmek gereki
Tükendi
Öner Yağcı'nın "dünü bugüne, bugünü yarına bağlama" düşüncesi ışığında hazırladığı bu kitapta, Türkçemizin güzelliğini ve kültürümüzü çağlar öncesinden bugüne taşıyan büyük halk ozanımız Yunus Emre ile buluşacaksınız. Onun kim olduğu konusundaki soruların yanıtlarını, şiirindeki gizemi, çağından nasıl etkilenip çağını nasıl etkilediğini bulacaksınız yapıtta. Bağnazlığa karşı özgürlüğün simgelerinden biri olarak yüzyılları aşıp günümüze kadar gelen deyişleriyle ölümsüz ozanlar arasında yerini alan; Türk kült
Tükendi
Azap Ortakları, Erol Toy romancılığının, Türkiye kimliğini tanıma, tanımlama ve tanıtma serüveninde tarihsel kesit ürünlerinden biridir. Roman, Osmanlı devletinin ilk kuruluş evresinde, yüzyılın son yarısında başlar. Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin ekseninde, genişleme, gelişme ve yükselişin gizeminde dolana dolana düşüş ve kargaşanın gizine dalar. Devrimin olağanüstü gerçeğinde devrimcinin görkemli trajedisiyle yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan ikinci kuruluş döneminde sona erer. İlk yayınlandığı 1973'te
Tükendi
Elinizdeki yapıt, Cumhuriyet'te pazartesi günleri yayımlanan "Ankara Pazarı" başlıklı köşe yazılarından seçilen bir demettir. Politika, ekonomi, eğitim, bilim ve kültür başlıkları altında toplanan yazılar, son on yılın bu konulardaki gelişmelerini özetliyor. Küreselleşmenin ikinci, son on yılın sekizinci yılında Ilımlı İslamcı AKP iktidardadır. Bu yıllarda, bir taraftan Cumhuriyetin değerleri aşındırılırken, bir taraftan da, buna koşut olarak, yönetim kadrolarının ve toplumun üzerinde AKP anlayışı egemen k
Tükendi
Sahte Şafak bir aldatışın ve aldanışın romanıdır. Yolcusu bir kadınla bir erkek ya da kadınlarla erkekler olan bir yol öyküsüdür... Doğmatizmin sanal dünyasında demirci Bekir Efendi ile iktidar tutkunu kızı Nisa'nın varoşlarda başlayıp holdinglere uzanan serüveni; piyasanın beyleriyle toprağın ağaları arasındaki çelişik uzlaşımda beliren sahte şafağın parıltısına kapılanların yoludur romanda anlatılan... İnsanın insana ihanetinden, insanların insanlığa ihanetine ulaşmanın, hayatı anlamlandıran değerlerle, d
Tükendi
Son Çağrı, iki köpek yavrusu arasında kurulan ölümsüz dostluğun öyküsüdür... Annesi ölünce aşçı Mehmet Usta'nın sahiplendiği Vilda ile komşularının köpeğinin yavrusu Coli bir arada büyürler. Mehmet Usta'nın ailesine sarsılmaz bir sevgi bağıyla bağlanan iki köpek, birbirlerinden de hiç ayrılmamaktadır. Aradan yıllar geçer, Coli ile Vilda büyür... İki köpek başlarına gelen birçok olaya karşın ölene kadar birbirlerinde ayrılmayacak, tanık olanlar parmak ısırtacak bir dostluk ve vefa örneği göstereceklerdir.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 354 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5