Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 57 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Hânedan-ı Ehl-i Beyt-i Mustafa'yı sevmeyen, Esfel-i süfliyyete nâdan gelir nâdan gider. Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin velâdeti, mucizeleri, vasıfları, mirâsı, muhterem pâk zevceleri, hilyeyi saadetleri, halifeleri, Hazret-i Fâtıma-tü'z-Zehra (r.a.) Validemiz, İmâm-ı Ali (r.a.), Ehl-i Beyt'in çiçekleri İmâm-ı Hasan ve İmâm-ı Hüseyin (r.a.) Efendilerimiz ile İmâm-ı Hüseyin (r.a.) Efendimizin evlâdları İmâm-ı Zeynel Âbidin, İmâm-ı Muhammed Bâkır, İmâm-ı Câfer-i Sâdık, İmâm-ı Musa Kâzım, İmâm-ı Ali Rıza, İmâ
Pîr Nûreddin Cerrâhî Hazretlerinin Evrâdı Seyyid Abdülkâdir Geylânî, Seyyid Ahmed Rifâî, Mevlânâ Celâleddin Rûmî, Şeyh Ebu'l-Hasan Şâzelî, Seyyid Ahmed Bedevî, Seyyid İbrâhim Desûkî, Muhammed Bahâüddin Nakşbend Hazretleri gibi birçok tarîkat müessisi pîrlerde olduğu gibi Halvetiyye'nin Ahmediyye koluna bağlı Ramazâniyye şûbesinden Cerrâhiyye tarîkatının müessisi Pîr Nûreddin Cerrâhî Hazretlerinin de evrâdı bulunmaktadır. Nûreddin Cerrâhî Hazretlerinin Vird-i Kebîr-i Subhiyye ve Vird-i Sağîr-i Mesâiyye adı
(Laklı Karton Kapak, Kitap Kağıdı, Roman Boy, 248 sayfa) Artık adımı sorma her an değişiyor Peşimden gelme ben de kayboldum Esrâr-ı Aşk kitabı yaşadığımız evrende her an varoluşun merkezi olan kalbe din, dil, ırk içermeyen mucizevi ve gizemli bir aşk yolculuğudur. Bir gece yarısı Konstantiniyye'nin sisli sokaklarında materyal âlemin girdaplarındaki çıkmazlarda dolaşan Savcı sıradan bir selamlaşma ile birden kendini rüyada rüyete, rüyette aşk ruletine giren adamlarla kozmik gayb âleminin en uç noktası
Kiverlioğlu'nun komünizmle mücadelesini, siyasi ve ideolojik faaliyetlerini, Başbakan ve 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile gündemi özel ve gizli olan görüşmelerini, Kanlı Pazar, Eskişehir Kurultayı, Üniversitelerin Açılışı Sırasındaki Olaylar ve 1968 Kuşağının TKMD ve MTTB faaliyetleri ile bir çok gizli kalmış olayın belge ve fotoğraflarla anlatıldığı, mukaddes davaya, kutlu ideallere ve Müslüman Türk'ün ebedî hür varlığına Adanmış Hayatı'nın fikri akislerini göreceksiniz.
Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretlerinin, mürşidi Hamidüddin Aksarayî Hazretlerinden aldığı ve müntesiplerine her sabah namazından sonra düzenli olarak okunmasını tavsiye ettiği bir evrâdı olduğu malumdur. Hazretin Allah'ı hatırlama ve O'na yakarmada sanki edebî bir tarz ve düzende sunduğu evrâdında tamamen Ehl-i Sünnet çizgisinde bir itikada sahip bulunduğu, Hakk'ın isimlerini yüceltirken tam bir kulluk şuûru ve hissiyatı içerisinde olduğu, hem dünyâya hem de âhirete yönelik olarak Allah'tan istenebilecekleri Hazr
Tükendi
Hazret-i Hüseyin Efendimizin, Hazret-i Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) torunu, Hazret-i Ali'nin (kerremellahu vecheh) oğlu, Kerbelâ'da Yezîd tarafından 10 Muharrem 61/10 Ekim 680 tarihinde hunharca öldürülerek Şehîdlerin Efendisi olduğunu ve O'nun şehîd edilişinin Müslümanların gönlünde kapanmaz bir yara, sönmez bir ateş, tarifsiz bir acı ve hüzün bıraktığını biliyoruz. Geçmişten bugüne kadar bu elim hadiseyi yüreklerini dağlaya dağlaya dile getiren, gözlerinden kanlı yaşlar akıta akıta mısralara
Kendisine, ?Niçin ilâhî sırlara ve diğer ilimlere dair kitap yazmadınız?" diye soru soranlara, ?Benim kitabım, dostlarım ve müritlerimdir" diye cevap veren eş-Şâzelî Hazretleri'nin, Hakîm Tirmizî'nin Hatmü'l-evliyâ, Nifferî'nin Mevâkıf ve Muhûtabât, Ebû Tâlib Mekkî'nin Kûtü'l-Kulûb, İmâm Gazzâlî'nin İhyâ, Kuşeyrî'nin Risâle, Kâdî İyâz'ın Şifâ, İbn Atıyye Endelüsî'nin Muharrerü'l-Vecîz'i gibi eserlere özel ilgi göstererek bunları derslerinde şerhettiği, Humeysera'da iken bir akşam müridlerine öğütlerde bulun
Tarîkat sırlarının lâmbası, hakikat nurlarının anahtarı, kutublar kutbu Seyyid İbrâhîm ed-Desûkî Hazretleri, İslâm âlimlerinin büyüklerinden ve ulu tarîkat ricalinin önde gelenlerinden olup, "Aktâb-ı Erbaa"dan (dört büyük kutuptan) birisidir. Seyyid İbrâhîm ed-Desûkî Hazretleri'nin tam adı, Burhâneddin İbrâhîm b. Ebi'l-Mecd ed-Desûkî el-Kureşî'dir. Aşağı Mısır'daki Markus yahut Reşid kasabası civârında Kûd adlı beldeye yakın Nil nehrinin batı sahilinde bulunan Desûk'ta dünyâya geldiği belirtilmektedir. Do
Mevlid'in dinî bakımından meşruiyeti ve faziletleri hususunda eser kaleme almış olanlardan birisi de son dönem Osmanlı âlim, müderris, sûfî ve şâirlerden olan ?Edirne Müftüsü" diye meşhûr Mehmed Fevzî Efendi'dir. Ona göre Mevlid Hazret-i Peygamber'e olan muhabbeti artırır. Bunun karşılığı ise Cennet'te alınacaktır ki; O'nu seven kişiler Cennet'te aynı zamanda diğer peygamberler, sıddîkler, şehitler ve sâlihlerle de beraber olacaktır. Mevlid-i şerif okunan belde ve evler Allah tarafından bereketlendirilir.
Tükendi
Âdâbu'l-Mürîd, sûfilerin sohbetinde bulunanların, onlara bağlananların ve bir tasavvuf yoluna girenlerin uymaları icâb eden âdâb ve erkân ile seyr ü sülûk esnasında göz önünde bulundurulması gereken kurallardan bahseden, müridlere ve dervişlere kılavuzluk yapan eserlere verilen isimlerden birisidir. Osman Şems Efendi, söz konusu Mesnevîsinde mürşid, mürşidin gerekliliği ve mürîdin âdabı gibi seyr ü sülûkla ilgili üç ana konuya temas etmiştir. Ona göre mürşid, çok az bulunan kıymetli mücevher gibi olup, onu
Tükendi
EDİRNELİ ŞEYH AHMED MÜSELLEM el-GÜLŞENÎ Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri ve Dîvân'ı Aslen Belgradlı olmakla birlikte ömrünün büyük bir kısmını Edirne'de geçirmiş, burada vefat etmiş ve efnedilmiş olması hasebiyle ?Edirneli" olarak meşhur olan Şeyh Ahmed Müsellem el-Gülşenî, Edirne Velî Dede Dergâhı'nda Pîr Hasan Sezâyî Hazretleri'nin gözetiminde tasavvufî terbiyesini tamamlayan mutasavvıf şâirlerden birisidir. Onun şâirlik yönünün yanı sıra hattâtlık ve mûsikişinâslık yönleri de bulunmaktadır. Çevresinde takdir
Tükendi
?Üç gün boyunca sabah namazından önce, hiç kimse ile konuşmadan, bu duâyı yüz defa okuyan kimse keder ve zarardan kurtulur, ihtiyaçları giderilir. Hazret-i Peygamber'i rüyasında görmek isteyen, tam bir taharet ve teveccüh ile hangi gece bu duâyı yüz defa okursa o gece O'nu görür. Kalbinde ağyârdan zerre miktarı bulunmayan hâl ashâbından olan kimse, hüccet gecesi bu duâyı yüz defa okursa, uykuda değil yakazada, son duâyı okuma esnasında Hazret-i Peygamber'i görür. Gayb erenlerinden olan abdâl'a kavuşmak
Tükendi
Ey Allah'ım! Nazargâhın olan rahmet pınarı, sonsuz kudretinle tahakkuk eden yakut ve inci tanesi, mânâ ilimlerinin kutlu zât-ı Ahmediyyesi'nde neşet eden göz kamaştırıcı nûr, senin ayan beyân apaçık mucizen olan yağmur tanelerini taşıyan rahmet bulutları arasında çakan şimşekler misâli, zamanın ve de denizlerin engelleyemediği bütün mekânları kuşatan, kâinatı aydınlatan Efendimiz'e salât ve selâm et, kutlu ve mübârek eyle. Ey Allah'ım! Hak ve hakîkatin apaçık yüzü, senin sonsuz kudret ve celâlinle en g
Tükendi
Mürid vird ve zikir için sabahleyin, temiz ve abdest almış olduğu halde yere dizüstü yahut bağdaş kurup oturmalı, kalbini hazırlamalı, bütün günahlardan tevbe ve istiğfâr etmeli, bir yandan dili ile zikir çekerken kalbi ile de mânâsını tefekkürde bulunmalıdır. Ayrıca mürid, virdini çekerken füyûzât menbaı olan Hazret-i Peygamber aleyhi's-selâm başta olmak üzere, şeyhinden, pîrinden ve diğer tarîkat büyüklerinin rûhâniyetlerinden güzel bir itikatla feyz alma yoluna gitmelidir. Çünkü okunan evrâd ve ezkâr
Kim ki yüz tutup münâcât eyledi dergâhına Hâşa mahrûm komayasın yâ Ganî Perverdigâr Cümle maksûd u murâdım hazretinden dilerim Senden ayrık kimse yoktur yâ Ganî Perverdigâr Mustafâ'nın âb-ı rûyu hakkı-çün yâ Müsteân Tamu odından halâs et yâ Ganî Perverdigâr Ol kıyâmet şiddetinden sen halâs et cümlemiz Mustafâ'ya sen bağışla yâ Ganî Perverdigâr Okuyanı hem yazanı rahmetinle yarlığa Dinleyenleri dahi hem yâ Ganî Perverdigâr
Çağının büyük âlimlerinden Câhız (ö.869) "İlim şehrinin kapısı" Hz. Ali'nin hikmetli sözleri arasından "her biri bin kelimeye denk" yüz sözü seçip derlemiş; bu özlü cümleleri, Harizmşahlar devletinin meşhur şair ve yazarlarından Reşidüddin vatvat (ö. 578/1182), "Matlûbü Külli Tâlib min Kelâmi Emîrü'l-mü'minîn Alî bin Ebî Tâlib adıyla Farsça olarak çevrilip açıklamış; önce Harizmşah Atsız'a, daha sonra bazı ilavelerle Sultanşah Ebü'l-K?sım Mahmud bin İl Arslan'a ithaf etmiştir. Tanınmış Osmanlı tarihçisi ve
Tükendi
Okuyucuya sunduğumuz bu Vird iki bölümden oluşmaktadır. Salavât-ı Şerîfeyi havi ilk bölüm Eş-Şeyh es-Seyyid Abdulkdir el-Geylânî Hazretlerinin Evrâd-ı şerîfeleridir başlığını, Abdulkdir el-Geylânîye isnad edilen manzum Esmâül-Hüsnâyı ihtiva eden ikinci bölüm Sultanul-Evliyâ Abdulkdir el-Geylânî Hazretlerinin Esmâül-Hüsnâ Manzume-i Şerifidir başlığını taşımaktadır. Kâdiri evrâdının salavât kısmı Müstakimzâde tarafından Şerh-i Evrâd-ı Kâdirî adıyla Türkçe şerh edilmiş ve 1202 h/1782 m tarihinde İstanbulda Ma
Allahım! Efendimiz Hazret-i Muhammede ve Onun Âline, ihsân ettiğin nimetler sayısınca salât ve selâm olsun ki; o nimetlerin miktarını Senden başkası bilemez. Allahım! Rehberimiz Hazret-i Muhammede ve Onun Âline,kemâlin sayısınca ve kemâline yakışır şekilde salât, selâm ve bereket ihsân eyle..
Ebü'l-Hüdâ Muhammed Es-Sayyâdi Er-Rifâî Ehl-i sünnet inancının yılmaz savunucusu, Cennetmekân Sultan Abdülhamîd Hanın yakın dostu, Ebül-Hüdâ Muhammed es-Sayyâdi Efendi, hem Arapça hem de Türkçe yayınlanan DÂ'İ'R-REŞÂD Lİ-SEBÎLİ'L-İTTİHÂD VE'L-İNKIYÂD İsimli bu eserinde ve aynı dönemde yabancıların teşvikiyle Suriye ve bir kısım Arap ülkelerinde Osmanlı Devleti aleyhine yayınlanan ilanlarla ilgili olarak Tercüman-ı Hakikat Gazetesinde yayınlanan makalesinde, O
Allahım yaşarmayan gözden, ürpermeyen gönülden, korkmayan kalpten, komşuya yardım etmeyen kişi olmaktan sana sığınırız. Allahım! Bize sırlarını öğret, bize nurlarının elbiselerini giydir, bizi lütufların kaynağına daldır, üzerimize ihsanlarını bol bol yağdır. Ey nurların nuru, Ey lutfu keremi bol olan Latif! Ey ayıpları örten Settar, Senden, peygamberin meşalesi, evliyanın şamdanı, asfiyanın dolunayı, insanların ve cinlerin güneşi, doğunun batının ışığı olan Seyidimiz, Efendimiz Hazret-i Muhammed (s.a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 57 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2