Öfke Gediği
Sabırla dinledik,
Öfkeyle güldük,
Anlatılan memleket hikayelerine
Nasıl da yalnızlaştık bulvar kıraathanelerinde
Ve nasıl da çoğaldık varoşlarında kentin
Düşümüzü düşler süslerdi
Geceyi ay ışığı,
Ve geceye karışan arkadaş ıslıkları
12 Kanun-ı sani 1916
"... Efrat kedi eti yemiştir."
8 Kanun-ı sani 1916
"... Yarın bir nefer idam olacak."
9 Temmuz 1916
"... Çok bitliyim. Sefalet çekiyorum. Bugüne kadar daha hiç rahat görmedim. Ayağımdaki delikli çizme bir teki çarıktır."
14 Temmuz 1916
"... Düşman karşımda yüksek bir tepededir. Açım, yiyecek yoktur."
23 Eylül 1916
"... Terfiiden henüz bir şey çıkmadı."
31 Kanun-ı evvel 1917
Brest Litovsk Antlaşması sonrası;
"... Artık harp bitti. Yakayı kurtardık. Yakında sulhu göreceğiz. İy
Şiir Irmakları, yıllarca süren çalışmalarımın toplamı. `Çağdaş Şiirimiz`in ondört ustasıyla dize dize, gece gündüz aylarca birlikte yaşadım.
Şiir serüvenlerini başından sonuna incelerken; Şiirlerindeki evreleri, sevdikleri sözcük ve imgeleri, ana temelarını, şiirlerini besleyen damarlarını öğrenerek, bunu başkalarıyla paylaşmak istedim.
Bu ırmakların derinliği, yatağı, yönü, sesi ve ışıltısı farklı farklı. Ama tümü Türkçe`den doğup hayata dökülüyorlar.
"Yaşam güzeld" di iki sözümden biri
Bir köpek gibi de sadıktım aşk`a
Yakınmadım hiç
Ödedim bedelini karşı koyuşlarımın
Sustum, sustum, sustum
Eylemin safrasıydı çünkü sözcükler
Varsın anlatmasındı kendini
Önsöz yazmadım hayatıma
Yıldızların parladığı bir anda
Ay`ı saçlarından öptüm ansızın
Çözdüm yüzünüzdeki gizi, evrenin büyük sırrını
Ve bir gonca gibi açıldı şafak
Sihir kimilerinin hayatıdır...
Matteo sihirden yoksun olarak yetiştirilip Halruaa´nın ileri gelenlerine danışmanlık yaptı.
Şimdi kendi gerçeğinin peşinde...
Yürümesi gereken yol ise zorlu... Gerçeği ararken, esrarengiz Kabal´dan kaçmak ve yanında sadece bir sokak piçiyle, kabuslarından daha korkunç bir canlıyla savaşmak zorunda. Üstelik peşinde ise sihrin merhametsiz celladı var: Büyücüavcısı...
"Gerçek çoğu zaman yalan kadar ilginç değildir," diye mırıldandı Matteo. Kiva gülümsedi.
"Bence de öyle. Gerçeği
Kendini Yitiren Bir Kadın mısınız?
"Beverly Engel, yaygın bir soruna değinmiş ve bunu aşma yolunda kadınlara akıllıca önerilerde bulunmuş. Eğer siz de Kendini Yitiren Bir Kadın olduğunuzu düşünüyorsanız, bu kitabı sanki iyileştirici bir iksirmişçesine içeceksiniz. Aslına bakarsanız, gerçekten de öyle!"
- Susan Page-
"Bu son derece yararlı kitap, neden bu kadar çok kadının ilişkilerinde bireyselliklerini feda ettiklerine dair yeni görüşler sunuyor. Okumak için kendi başınızın da yanmasını beklemeyin.
- Maxi
Anayasal güvencelerin belki de en fazla tartışılan ve gündem yaratanı, ifade özgürlüğüdür. Sadece "iki kelime"den oluşan bu güvencenin anlamı, kelime anlamının karşıladığından çok daha geniş olabileceği gibi, çok daha dar da olabilmektedir. Belki "ifade" olarak nitelendirilemeyecek birçok şey koruma kapsamındayken, düpedüz "ifade" olarak adlandırılabilecek çoğu şey de koruma kapsamına alınmaz.
Raphael Cohen-Almagor, kendinden sonrakiler için mükemmel bir öncü olan 1994 tarihli Boundarşes of the Tolerance
Zihnin Halleri, sağlığımızın, davranışlarımızın, duygularımızın ve kimliklerimizin beyinlerimizin işleyiş biçimlerinden nasıl etkilendiğine ilişkin en önemli ve en yeni bulguları sunan mükemmel bir giriş kitabıdır. Sekiz önde gelen araştırmacı, hem zihnimizin hem de vücudumuzun iç yaşamlarının, başımızın içindeki olağanüstü biyoloji tarafından nasıl oluşturulduğunu ve düzenlendiğini yeni fikirler eşliğinde yalın ve anlaşılır bir dille anlatıyor.
Bu seçkin bilim adanları, duygularımızın ve ruh hallerimizi
"Hiç etrafınızdaki insanları merak etmez misiniz?"
Kimdir onlar? Süpermarkette, alışveriş merkezlerinde, yolda yanınızdan geçen insanlar, yanından geçtiğiniz insanlar? Mesela dikiz aynanızdan görünen şu koyu renkli Nissan´ı ele alalım. Sadece yolunuza vuran bir çift far, diye düşünüyorsunuz. Şimdi hayal gücünüzü kullanın. O arabanın sürücüsü kim olabilir? Nereye gidiyor acaba? Şehir şehir dolaşan bir satış temsilcisi diye tahminde bulunuyorsunuz, belki de bürodageçirdiği uzun bir günün ardından evine, ai
İkinci kapı açılıyor... İçeri adımınızı atmaktan çekinmediğiniz devasa kapının arkasındaki hayaller sizi tanımadığınız gerçekliklerin hikayeleriyle yüzleştirmeye devam ediyor.
"Macera"nın ikinci cildinde, yüzyılımızın en başarılı fantastik kurgu yazarlarının hiçbir yerde okumadığınız hikayelerine tanık olacaksınız.
"Efsaneler II" rüyaya yolculuğun son durağı.
(Arka Kapak)
Maureen O´Donnell bir sabah akşamdan kalma bir kafayla uyanır ve terapist sevgilisini oturma odasının tam ortasında bir sandalyeye bağlanmış ve kafası kesilmiş bir halde bulur. Glasgow´un Garnethill bölgesindeki sıkıcı hayatı yetmiyormuş gibi, Maureen şimdi de tüyler ürpertici bir cinayetin baş şüphelisi durumuna düşmüştür. Kendini aklamaya kararlı olan Maureen, parçalanmış ikinci bir ceset daha ortaya çıkınca parçaları tecavüz, hile ve bir psikiyatri kliniğinde hasır altı edilmiş bir skandaldan oluşan dehş
İnançsız Thomas Covenant Yıllıklarının Birinci Kitabı
Gerçek bir adam - gerçek olarak bildiğimiz her açıdan gerçek bir adam - kendini birden dünyadan soyutlanmış ve varolması mümkün olmayan bir fiziksel duruma sokulmuş bulur. Seslerin aroması, kokuların rengi ve derinliği, görüntülerin dokusu, dokunuşların ses perdesi ve ses rengi vardır. O yere getirilmesinin sebebinin bir kahraman olarak kendi dünyasını temsil etmek olduğunu söyler bedeni olmayan bir ses. Başka dünyadan bir kahramana karşı ölümüne, tek
Kızılderili, gerçek Amerikalıydı. Kızılderili ırkı neredeyse tamamen yok oldu,ancak asla unutulmayacak. Ülkeleri için verdikleri savaşın tarihi kanla yazılmıştır ve bu, zamanın asla yıpratılmayacağı bir gerçektir. Tanrıları güneş, tapınakları dünyaydı. Tek kitapları ise doğaydı ve tüm sayfaları ezbere bilirlerdi.
- Charles M. Russell
(Arka Kapak´tan)
Kudüs 19. yüzyıl başında, surlarla çevrili dar yerleşiminde, az miktardaki nüfusuyla geleneksel bir kent olarak karşımıza çıkar. Hiç şüphesiz ki Müslümanlar için dini önemi dolayısıyla, Osmanlı saltanatı şehre belli bir önem atfetmektedir. Ancak bu dönemde kenti eyalet ekonomisi için önemli bir merkez olarak görmek, ya da bir bölge gücünün veya Osmanlı iktidarının siyasi merkezi olarak kabul etmek mümkün değildir. Öte yandan, yüzyılın ikinci yarısı Kudüs´ün tarihi evriminde tümüyle yeni bir safhadır; kentin
"Kültür" kavramı günümüz eleştirel toplumsal düşünce alanında ve "kültürel çalışmalar" pratiği içinde ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Bu ayrıcalık, toplumsal analizin pekçok bölgesinde toplumsal yapıyı katmanlara ayıran "sınıf", "toplumsal cinsiyet", "etnisite" gibi kavramların tersine verili bir toplumsal grubu bir bütünlük olarak kavramamızı sağlayagelmiştir.
(Arka Kapak´tan)
Erkekler, çıldırmış bir toplumun kurbanları oldukları için mi cinayet işlerler? Toplu şiddet, yoksulluğun bir sonucu mudur? Yoksa aşırı kalabalıklaşmanın mı? Neden tecavüz bütün kültürlerde bu kadar yaygındır? Michael Ghiglieri, bu iddialı kitapta saldırganlığın köklerini bulma çabasıyla bu ve benzeri birçok soruyu ele alıyor. Bilimsel dergilerden kişisel görüşmelere kadar kelimenin tam anlamıyla binlerce kaynağa ek olarak, hem bir primatolog hem de bir asker olarak edindiği kendi deneyimlerine de dayanarak
Bu kitabın ana teması, asılmış bir adamın dişlerinde büyülü bir güç olduğu şeklindeki batıl inanışa kendini kaptıran bir kadının darağacında sallanan bir cesedin dişlerini sökmeye çalışmasını betimleyen, Goya´nın A caza de dientes (Dişlerin Peşinde) adlı oyma baskı resmidir. Fritz Pappenheim, bu resimde insanların "kendi çıkarlarını kovalamaya aşırı düşkün olmaları nedeniyle gerçeklikte olan her karşılaşmaların bu çıkar düşkünlüğü tarafından şekillendirildiği" bir çağın temsilini bulur.
Yabancılaşmayı ge
Özellikle radyonun toplumda yeni yeni yayılmaya başladığı, televizyonun ise hiç olmadığı bir dönemde, gazete ve dergilerin toplumun haber almasını sağlayan ana unsurlar olması gayet doğaldır. Öte yandan, haber konusu yabancı bir ülke ise o zaman okuyucunun bilgi almak için başka bir şansı pek yoktur. Şüphesiz ki bu okuyucunun gazete ve dergilerin dış politikada veya başka bir konuda İngiltere dışından gelen bütün haberlerini benimseyip kabul ettiği, onlara inandığı anlamına gelmemektedir. Kamuoyunun bu konu
Bhikhu Parekh, çokkültürlülüğün yüzyıllardır Batı siyasi düşüncesine hükmeden geleneklerin yönlendirmekte yetersiz kaldığı teoriye ve politikaya karşı yepyeni ve geniş bir boyut getirerek modern dünyada toplumsal ve siyasi yaşamın temel bir niteliği haline geldiğini öne sürmektedir.
Bu son derece önemli olan yeni kitabında Parekh, ortak insanlık ile kültürel uzlaşma arasındaki diyalektik etkileşimi merkeze koyan yeni bir yaklaşım geliştiriyor. Kültürel çeşitliliğin değerini ortaya koymak, çokkültürlü bir t
Walt Whitman´ın Leaves of Grass başlıklı eserinde hiçbir zaman tatmin edici bir şekilde cevaplayamadığımız bir soru yatmaktadır. "O arkadaş canlısı ve cana yakın vahşi... Kimdir o?" diye sorar Whitman. "O, medeniyeti mi bekliyor, yoksa buna erişmiş, hatta bunu aşmış mı?" Yerlinin "bize ve bizim medeniyetimize inanmadığını," çünkü "kızıl hayatın beyaz hayattan farklı bir yönde aktığını" kabul etmesine rağmen D. H. Lawrence de aynı soruyu sorar. Maine ormanlarının derinliklerinde, Penobscot Kızılderili kabile
Toplam 423 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 360-380 /
Aktif Sayfa : 19
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.