Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Yaralasar IV (Ciltli) Poster Defter Rozet Sticker 3 Adet Yarasa kartı Ayraç
Tükendi
Arkadaşlar, Bizim Mahalle'ye mutlaka uğrayın. Mahallemizde sevdiklerimiz; büyüklerimiz, küçüklerimiz, bakkalımız, muhtarımız, dedemiz, Tayyare hanımteyzemizle Safiye hanımteyzemiz var. Hepsinden önemlisi dostluklarımız var. Bizim Mahalle'de yakın arkadaşım Hasan ve ben de varız. Benim adım Ali. Sizi uyarmam gereken hırçın kız Zeliş de mahallemizin kızı. Biraz aksidir, huysuzdur ama iyi yüreklidir. Daha pek çok güzel insan Bizim Mahalle’de yaşar. Unutmadan söyleyeyim, mahallemizde bir de köpeğimiz Ça
Tanrı üstüne yazacağım. Okuyucunun pek azına güvenim var, gene de birkaç kişi beğenir diye umuyorum. Bu düşünceler hiç kimsenin hoşuna gitmezse onlara kötü denilebilir, ama herkesin hoşuna giderse kötüden de beter sayarım. Gelgelelim, dünyanın yaratılmasındaki amaç, salt yaratıkların iyiliği ise, yeryüzünde kötülük neden yaşamaktadır? Neden dünyada iyinin ezildiği ve kötünün ezdiği görülmektedir? Bunun sebebi, ya Tanrının güçsüzlüğüdür ya da Kötü İradedir. Eğer sebep, güçsüzlük ise, demek ki kötülüğü önleme
II. Meşrutiyetin ilanından sonra hız kazanan milli edebiyat eğilimi ve Türkçeye yönelim, özellikle Fuat Köprülü’nün gündeme getirmesi sonucu Yunus Emre’nin “yeniden keşfedilmesi”yle yeni bir boyut kazanmıştır. Cumhuriyetin ilanını takiben kısa süreli bir duralama dönemi yaşansa da Yunus Emre’ye olan ilgi 1930’lu yıllardan sonra tekrar hız kazanmıştır. Burhan Toprak, ardından Abdülbaki Gölpınarlı’nın şiirlerini bir araya getirmesi, Ekrem Zeki Ün’ün, flüt ve piyano için Yunus’un Mezarında isimli eserini beste
Tükendi
Bazılaına göre kurnaz bir dikdatör, bazılarına göre dahi bir lider. 20 Yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biri olan Stalin’in çocukluğunun, ilk gençlik yıllarının, Troçki ve Hitler’le girdiği münakaşaların, savaşta uyguladığı taktiklerin, Lenin ile olan inişli çıkışlı arkadaşlığının ve Sovyetler Birliği liderinin bilinmeyen yönlerinin anlatıldığı bu kitap, yakın tarihe ışık tutuyor.
Tükendi
Dünyada her güzel şey, renkli balonlar gibi neşeyle oradan oraya salınırken hayatın dikenlerinden birine değip yok olmak zorunda mı? Birini sevmek, onunla mutlu olmak neden bu kadar imkânsız? Kendini dünyanın geri kalanından ayrı bir yere koyup birbirini seven iki insanın bir arada durabilmesi, neden bu iki insan dışındaki her şeye bağlı? Dünya Bu Kadar Mahir Ünsal Eriş’in ilk romanı. Gelgelelim onun öykü dünyasına sıkı sıkıya bağlı bir roman bu. “Bir ikindi kahvaltısı”na gelemeyen Güneş’in hikâyesiyle y
Bir Çift Siyah Deri Eldiven Kitap Açıklaması
Tükendi
21 yazarın katkısıyla ortaya çıkan İncelikler Tarihi, ortak bir Gülten Akın kitabı. Kitabı hazırlayan şairler Asuman Susam’la Duygu Kankaytsın’ın üç bölümde topladığı yazılarda Gülten Akın şiiri tüm yönleriyle ele alınıyor. “Gülten Akın’da Şair Oluş” başlıklı ilk bölümde Necmiye Alpay, Saliha Paker, Mahmut Temizyürek, Sevilay Çelenk, Olcay Akyıldız ve Metin Celâl kişiliği ve şiirimizdeki yeri çerçevesinde şaire yaklaşıyorlar. “Gülten Akın’ı Okumak” başlıklı ikinci bölümde Cevat Çapan, Haydar Ergülen, Roman
Tükendi
Çok uzak olmayan, fazlasıyla tanıdık bir gelecek, nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı bir metropol: Mevcut bütün yeraltı ve yerüstü kaynaklarını tüketen, kalan birkaç ağacın koruma altına alındığı Şehir’de Agnes, hava kirliliği yüzünden sağlığını kaybeden birçok çocuktan biridir. Görünürdeki tek çözüm, yeni başlayan bir araştırma kapsamında son el değmemiş doğa parçasına, Yeni Yaban Eyaleti’ne yerleşecek ilk insan topluluğuna katılmaktır. Ancak aralarında Agnes ve annesi Bea’nın da bulunduğu bu yeni avcı-to
“Geçerdi, aslında yaşadığımız her şey er ya da geç geçerdi. Bedenimize aldığımız yaralar geçerdi. Ruhumuza aldığımız yaralar da bir süre sonra eskisi gibi acıtmadığı için onlar da geçerdi. Kalbimize aldığımız yaralar iseasla geçmeyecek gibi hissettirse de zamanla onların da geçtiğini görürdük. Hangi acı geçmezdi, biliyor musunuz? Aklımıza aldığımız acılar geçmezdi. Beden iyileşir, ruh güçlenir, kalp tecrübe edinir ama akıl hep aynı kalırdı.” Damgacı için belki de yolun sonu görünmüştür ancak Sedef için çözü
"Yeni Hayat özel bir vaka." -The Guardian- Orhan Pamuk'un tuhaf, şiirsel ve başdöndürücü bu romanı 1994 yılında yayımlandığında, tıpkı anlattığı sihirli kitap gibi esrarlı havasıyla kült roman olmuş, bir anda yüz binlerce okura ulaşmış, kırkı aşkın dile çevrilmişti. "Yeni Hayat insana Walter Benjamin'in, 'Bütün büyük edebiyat eserleri bir biçimi ya sona erdirir ya da bir yenisini başlatır, yani özel vakalardır' sözünü hatırlatıyor. Yeni Hayat özel bir vaka." -The Guardian- "Bir gün bir kitap ok
Avrupa’nın belleğinde yüzyıllar boyunca farklı imgelerle yer etmiş, Shakespeare, Dante, Milton’un eserlerinden Bosch ve Goya’nın resimlerine kadar pek çok sanat yapıtına, masallara konu olan cadılar on binlerce masum insanın ölümüne sebep olan “cadı avı çağı”nda Engizisyon mahkemelerince yargılanıp cezalandırılmıştır. Haydar Akın, ortaçağın sonlarıyla yeniçağın başlarına kadar olan bu süreçteki kültürel, sosyolojik arka planı çok zengin bir bibliyografya taraması yaparak incelemektedir. Ortaçağ Avrupa’sında
Büyük bir aşk, acımasız bir savaş, unutulmaz bir serüven... Troyalılar, Akhalılar, krallar, yiğit savaşçılar ve elbette Olympos'a taht kurmuş oyunbaz ve kibirli tanrılar... Bilgin Adalı'nın kaleminden Troya efsanesi . Gençlerin ve çocukların, Çanakkale Destanı, Oğuz Kağan Destanı ve Odysseia Destanı'yla da tanıdıkları şair ve yazar Bilgin Adalı'nın şiir diliyle yeniden kaleme aldığı Troya Savaşı ve İlyada Destanı da artık Doğan Kardeş Dizisi'nde. İlyada, Çanakkale-Hisarlık'taki çok eski ve görkemli bir
Yapı Kredi Yayınlarından bugüne dek yayımlanmış en kapsamlı Edip Cansever külliyatı! Başta, Edip Canseverin, gençlik hatası değerlendirmesiyle reddettiği ilk kitabı İkindi Üstü olmak üzere, kitaplarının sonraki basımlarına girmeyen şiirleri ve dergilerde kalmış birçok şiiri de günyüzüne çıkaran toplu şiirlerinin bu yeni basımı, Şairin tüm şiirlerini ilk kez bir araya getiriyor. Tadımlık MENDILIMDE KAN SESLERI Her yere yetisilir Hiçbir seye geç kalinmaz ama Çocugum beni bagisla Ahmet abi sen de
Güneş Yiyen Çingene, Türk öykü sanatına zengin düşgücü, dinamik ve şaşırtıcı üslubuyla yepyeni bir renk katan Buket Uzuner´in dokuz Öyküsünden oluşuyor. ´Genç, modern ve kentli´ diye tanımlanan anlatımıyla Buket Uzuner bu kitabında ´gülmek ve düşlemek´ eylemlerini ciddiye almamızı öneriyor. Güneş Yiyen Çingene, "Erişilmeyecek hiçbir şey yoktur, çünkü aslında her şey insanın kafasındadır. Güneş bile erişilmez değil artık!" diyor. Ve her zamanki gibi bütün bunları özgün kara mizah ve güleryüzlü ciddiyet
İş hayatı içinde insanın kendisi ve çevresini her yönüyle ortaya koyan bu kitap, işletme mühendisleri, yöneticiler, memurlar, öğretmenler ve subaylar için son derece yararlı bilgilerle doludur. İnsanlarla ilgilenen, görevi gereği insanlara hizmet götüren herkesi ilgilendirmektedir. "İnsan Mühendisliği, Türkiyenin bir kişisel gelişim ve yönetim kılavuzu klasiğidir. Kitap, Nüvit Osmayın telif ve tercüme makalelerinden oluşmaktadır. Zengin içeriği ile Türkçenin en çok alıntı yapılan eserlerinden biri olmuştu
"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını farketmeyişimizdir." 1919'da Goncourt ödülünü alan "Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde", Proust'un bilinçdışı kekinden ufak bir dilim. Tadımlık
Marcel Proust'u her zaman büyüleyen yan, insanların ikilikleri, çoğullukları olmuştur. Kadın-erkekler de, erkek-kadınlar da bu nedenle Proust'a daha zengin, daha karmaşık, daha ikircikli, dolayısıyla incelenmesi daha çekici gelmiştir. Kayıp Zamanın İzinde'nin dördüncü cildi olan Sodom ve Gomorra'da da bu konular üzerinde durmuştur. Kutsal Kitap'ta Tanrı gazabının yerle bir ettiği kentlerin adları da böylece Kayıp Zamanın İzinde'nin, dönemin ahlak anlayışı açısından en çok "tartışılan" cildinin adı olmuştur.
Konusunda Türkçe kaleme alınmış ilk monografi olan "Oyun ve Bügü" , Türklerin Anadolu'da yarattığı 'oyun' diye nitelenebilecek etkinlikleri ele alıyor, ritüel ile tiyatronun buluştuğu yerde ilginç sentezlere ulaşıyor. Metin And, Anadolu halk danslarına, dramatik köylü oyunları ile çocuk, genç ve yetişkin oyunlarına değişik bakış açıları getiriyor. Orta Asya, Anadolu ve İslâm kültürlerinin kaynaştığı bir dünyada eski kültürlerden gündelik hayata geçişler de sağlıyor. "Oyun ve Bügü", Anadolu labirentinin gizl
Tükendi
Yaşar Kemal in "doğa-insan ilişkilerini en iyi anlamda verdiğim yapıtlarımdan biri" dediği Hüyükteki Nar Ağacı, traktörün tarıma girmesiyle birlikte işsiz kalan yarıcılar ve mevsimlik işçilerin dramını konu alıyor. Kapitalizmin Çukurova ya düşen büyük gölgesi, her satırla görünür kılıyor. "İşte bu romanı ve Yaşar Kemal in pek çok yapıtını güçlü kılan şey şu doğa-insan ilişkisi sözlerinde saklanıyor. Çünkü Yaşar Kemal bu ilişkiye insanın en temel, en eski, dil yaratma yetisiyle özdeş bir niteliğiyle yakl
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10