Türkiye'de kent araştırmaları literatürü birçok disiplinin kendi güzergâhı üzerindeinceleme nesnesi yaptığı kent analizleri ile zengin bir külliyata dönüşmektedir.Söz konusu literatürde, makro ya da mikro düzeyde yapılmış metropol incelemeleriningeniş bir blok oluşturduğu, bunun dışında kalan kent etütlerinin mevcutkent araştırmaları içinde bir derkenar olarak resmedildiği rahatlıkla söylenebilir.Devlet Planlama Teşkilatı, Kalkınma Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu'nuntasvir ve/ya tasnif amaçlı yaptığı geniş veri setlerine dayandırılan kent çalışmalarındada metropol kentlerin görece daha fazla mercek altına alındığı görülmektedir.Bu açıdan bakıldığında Türkiye genelinde dolaşımda olan kent içerikli yayınlariçinde büyükşehirleri konu edinen eserlerin geniş bir alanı parsellediği anlaşılmaktadır.Metropol yapıların barındırdıklarının bundaki payı kuşkusuz büyüktür.Bunun yanında spesifik olarak kent alanında çalışan uzman kişilerin ve akademikimkanların metropol kentlerdeki biraradalığı da önemli bir etken oluşturmaktadır.Fakat Türkiye'nin metropollerden müteşekkil bir kent desenine sahip olmadığı;taşra, küçük kent ya da Anadolu kenti gibi farklı adlandırmalara sahip çok sayıdakentin koridorlarında cereyan eden hadiselere yoğunlaşılması durumunda yapılacakçalışmaların/araştırmaların literatüre çok önemli katkılar sunacağı, bu alandakitartışmaları zenginleştireceği kuşku götürmez bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.Van Kent Araştırmaları isimli kitap çalışmamız bu çabayı yansıtmaktadır.
Suvat PARİN