Cengiz arkadaşın bu tespitinin doğruluğu ileriki aşamalarda ortaya çıktı. Biz Selimiye'ye gelmeden iki ay önce 30 Mart'ta isyan çıkmış, siyasi mahkûmlar tüm siyasi hakları elde etmişlerdi. Bizi karşılamalarını hiç unutmam. İşkenceden zaten yeni çıkmıştık, ürkek ve tedirgindik. İçeri alındığımızda askerlerin yanında iki sivil çok rahat hareketleriyle bizlerle ilgilenip işlemlere yardımcı oluyorlardı. İçimden ?Herhalde bunlar sivil gardiyandır" diye geçiriyordum. Koğuşların önüne geldiğimizde sloganlar, marşlar, dışarıda yasak olan tüm pankartları duyup ve gördüğümüzde biz iyice büyülendik. Ulan dedik, cezaevleri devrimcilerin eğitim kampı derlerdi ya işte o kamplardan birisi burası galiba. Bizi karşılayan sivilleri sonradan öğreniyorum. TKP(ML) davasından Hakan Karakuş, MLSP (Devrimci Kurtuluş)'den İbrahim Yirik arkadaş koğuş temsilcisiymiş.
Selimiye'de iki ay kaldık. Koğuşlarda komün yaşantısı vardı, her komün aynı davadan yargılanan devrimcilerden oluşuyordu. Komün yaşantısı tüm devrimcilerin ortak giderlerini karşıladığı bir yaşam şekliydi. Komün başkanı herkese eşit davranır. Komüne giren arkadaşın ziyaretçisinin gelip gelmemesi, ekonomisinin iyi olup olmaması önemli değildir. Önemli olan komüne ayak uydurması ve ortak yaşam sürdürebilmesidir. Komün yaşantısını hapishanelerde devrimciler yarattı.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9789756099605
Yayın Tarihi :2015-12-03
Yayın Dili :Türkçe
Orjinal Adı :Umut'un Bitmeyen Umudu
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :146
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :135 X 195
Emeği Geçenler :
Yazar   : Özer Aydın
İlgili Eserler