Uluslararası sosyal politika disiplini, sosyal politika ve çalışma hukukunun iç içe geçtiği bir bilim alanıdır. Şöyle ki, uluslararası sosyal politika kapsamında ileri sürülen politika ve önlemler, ulusal düzeyde sosyal politika olarak doğrudan uygulanabilir nitelikte değildir. Çünkü ulusal düzeydeki sosyal politikaların uygulanabilirliğini sağlayabilecek hükümranlık gücü olan bir devlet mekanizması söz konusudur. Uluslararası sosyal politikada ise devletler arasında ikili veya çok taraflı akdedilmiş bir anlaşma yoksa, iyi niyet, dilek ve temennilerinden başka bir şey ifade etmez. Değişik toplantı ve konferanslarda, yoksulluk, emek sömürüsü, hak ihlali vb. haksızlıklar en yüksek perdeden dile getirilebilir. Ancak uygulamada her ülke kendi pratiğini yaşar. Dolayısıyla uluslararası sosyal politikanın uluslararası düzeyde sosyal politikayla ilgili düzenlemeler içeren uluslararası çalışma hukuku üzerinde okunması yanlış bir yaklaşım değildir. Gerçekten, uluslararası düzeyde emeği merkeze alan her insani yaklaşım anlamlı ve saygı değerdir. Ancak bu insani yaklaşımların söylemden pratiğe dönüşebilmesi için normatif bir zemine de ihtiyaç vardır. Örneğin ayrımcılığa karşı uluslararası düzeyde başlamış bir kampanya anlamlıdır. Ancak yaptırım gücüyle desteklenmiş bir uluslararası sözleşme veya anlaşma kadar etkili değildir. Sosyal politika söylemi sözden eyleme ancak bu şekilde geçebilir. Çünkü sosyal politika alanı sonuç alıcı eylemsel olmak durumundadır. Yoksulluğu, işsizliği, emek sömürüsünü ve istismarını ortadan kaldıran politika ve yaklaşımların, hemen hayata geçmesi gerekir.