Elinizdeki kitap, asırlarca var olma mücadelesi sayesinde yeni yeni kabul görmeye başlanan bir halkın tarihine yönelik talan ve inkarın bir nebze olsun giderilmesini amaçlayan bir çabadır. Kürdistan coğrafyasında insanlığın ayak izleri geriye doğru takip edildiğinde bulunan gerçekler, egemen güçlerin oluşturduğu tarihle hiç uyumlu değil. Dersim katliamının tarihsel gerçekliği ile uydurulmuş tarihi arasında nasıl bir tezat var ise, Kürtler için uydurulmuş tarih ile, Kürdistan coğrafyasında boyveren medeniyetlerin gerçek tarihi arasında o şekilde bir fark vardır. Adeta tersine duran bir tabloyla karşı karşıyayız; bunun düzeltilmesi için ilk adım olarak algılamak lazım bu çalışmayı. Bu oldukça zor bir o kadar da ciddi bir çaba. Şu anda oluşmuş olan tarih anlayışını değiştirmek açık bir zaman alacak ve muhtemeldir ki, eğer ama hasıl olursa mevcut kuşaklardan çok gelecek kuşaklar açısından tarihe bakarken farklı bir pencere açılmış olacak.