Soğuk Savaş'ın bitimiyle birlikte Türkiye'ye komşu bölgelerde yaşanan siyasi/toplumsal dönüşümler ve bu dönüşümlere bağlı çatışmalar Türkiye'yi de derinden etkilemiş, tam Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan bölgesel dinamikler ve aktörler ile ilişkiler geliştirilmeye başlanırken, 11 Eylül saldırıları ile dengeler yeniden bozulmuş, 2011 sonrasında ise Arap Baharı ile yeniden bir hareketlilik ve devinim yaşanmaya başlanmıştır.
Bu dönemde tüm dış politika yapıcılarını en çok zorlayan konulardan biri ikili ilişkilerin anlamını yitirmeye başlamasıdır. Diğer tüm orta güçteki devletlerde olduğu gibi Türkiye Soğuk Savaş sonrası dönemde bir dereceye kadar bağımsız hareket edebilecek, öncelik vereceği ikili ilişkileri kendi belirleyebilecek kadar bir manevra alanı açmayı başarmıştır kendine. Türkiye Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar'da daha aktif bir aktör haline gelmiş, yumuşak güç politikası yürüterek hareket alanını genişletmiştir.