Yaptığımız her yolculuğun, her gezinin iki boyutu olur: Birisi kendi iç dünyamıza yönelik hazlar yaratır, diğeri de dış dünyaya aktardığımız izlenimleri oluşturur. Gezileri keşif duygusuyla beslemenin de apayrı bir tadı var elbette. Aldığımız notları, yaptığımız görüşmeleri keskin bir gözlem gücüyle birleştirdiğimizde yepyeni bir birikim çıkıyor ortaya. Sonrası bunları yalın ve içtenlikli bir dille paylaşmak.
Recai Şeyhoğlu'nun gezi notlarının özünde böyle bir yaklaşım var. Gidip gördüğü yerlerin yüreğinde iz bırakan yanlarını okurla paylaşırken bu dünyadaki duruşunu da aralara serpiştirmeyi önemsiyor. Bu tavır zaman zaman dizginlenemeyen bir heyecana, zaman zaman da dallanıp budaklanmaya evriliyor. Çektiği fotoğraflar da başka bir inandırıcılık. Dolayısıyla bir çırpıda okunan, keyifli kitaplarla buluşturuyor bizi.
Sofya-Üsküp Günlüğü de onlardan biri.
Mehmet Atilla