Sezai Karakoç'a göre "Hakikat" denile olgu, bir "ses"ti. İslam Medeniyetini kuran bu ses, aksiyonu, düşüncesini ve açılımını, tarihin içine ve dışına silinmez çizgiyle çeken bir Hakikatın çağrı sesiydi. Ancak bu ses, insanlığa yöneltemez, aksiyonunu taşıyamaz ve o erdemi gösteremez olunca, pusuda bekleyen ses kılıklı kurnazlık ve öfke sistemi, çıkageldi ve onu tutsak etti.

Diriliş Hareketi, çıktığı saf kaynaktan zamanla kısılan ve misyonuna gölge düşen ruhta ve özde çiçekleniş eylemini gerçekleştirmek amacıyla İmam Gazali'nin (1058-1111) "Din İlimlerinin Diriliş"yle başlayan çıkışı, Mevlana Halid ile "Âlemin Dirilişi" şeklinde, özellikle Osmanlı coğrafyasında değişik bir anlayış ve kulvarda yoluna devam eder.

Çağımızda Sezai Karakoç tarafından kapsayıcı ve kuşatıcı biçimde hayatın çeşitli alanlarında, metafizikten bilim ve sanata, edebiyattan ekonomiye, felsefeden sosyolojiye ve daha nice dallara kadar uzanan bu kavramın, gelişe gelişe bir tohumun toprağa düştükten sonra göklere doğru uzanan ve dal budak salan çınar misali bir sistem halinde insanımıza sunulması amaç edinilmiştir.

Vahye dayalı bu medeniyetin zamanımızdaki dillendiricilerinden biri olan Karakoç, ufuk göstermek amacıyla bozulan bir sarayın yapı taşlarının kanideye oturtulması, duvarının örülmesi ve bu görkemli binanın tekrar asli fonksiyonuna kavuşması için başlatılan Diriliş Hareketini sürdürme kararlılığını göstermektedir.

Elinizdeki bu eser, bir bütün halinde bu düşünür-şairi ele almakta ve okuyucuyu tatlı bir evrene doğru götürmek için kılavuzluk etmektedir. Duygu kamaşmasına yol açmaksızın, sis perdelerinin kalkmasına yönelik bu çalışmamız muhteşem bir inanç sitesini yeniden onarmada kutlu bir görev üstlenen sanatçının kitlelere tanıtılmasında en büyük yardımcımız, Allah olacaktır.