Önyargıları kırılamamış bir ülkede hem siyah hem beyaz olan bu adam, kendini aradı, ülkesini buldu.
Amerika´yı gözlemledi, zaaflarını ve gücünü anladı.
Siyah bir Başkan fikrinin hala korkutucu bulunduğu bu ülkede kalıpları kırdı, önyargıları soğukkanlı bir biçimde değiştirdi.
Tabandan Chicago usulü şekillenen bu hareket adım adım, sokak sokak, şehir şehir ABD siyasetindeki algıyı dönüştürdü.
Genç insanlar siyasetin aksesuarı ya da vitrini değil temel bir parçası oldu.
Bir basketbolcunun kıvraklığını, bir Anayasa hukukçusunun derinliğiyle birleştirdi.
Bir de kazanırsa, işte o zaman görün gerçek değişimi.
Obama hareketi, ABD siyaseti kadar dünya sol siyaseti için de bu on yılın ve önümüzdeki yılların belirleyicisi olacak…