1963-1976 yılları arasında, İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyeti üyesi viyolonsel sanatçısı idim. Fakat Trabzon Öğretmen Okulu mezunu olup pedagojik formasyona da sahip olmam ve öğretmenlik mesleğine olan tutkum dolayısıyla, müzisyenlikle birlikte 1980 yılına kadar öğretmenlik mesleğine de devam ettim... Hayatımın dramatik sayfaları vardır: İlkokulu 1946'da bitirdiğim halde, ortaokula, gözlerimin zayıflığı nedeniyle ancak 1950-51 ders yılında kavuşabildim. Öğretmen okulunu Trabzon'da okudum ve 1956'da İstanbul'a ulaşabildim. 21 yaşına gelmiştim. Sanat eğitimi için on beş koca yılı kaybetmiştim. Bu zamanın telafi edilmesi mümkün değildi elbette. İşte o zaman kutsal öğretmenlik mesleği, imdadıma yetişti. Küçük yaşta kabiliyetli öğrencileri yetiştirip ideallerimi onların gerçekleştirmesini sağlayacaktım. Üstün seviyede Flütçü, Piyanist, Çellist yetiştirdim. Hem yurt içinde hem yurt dışında çok başarılı oldular." diyen ve asıl sazı olan viyolonselin yanı sıra gitar, flüt, keman, ud vb. sazları da çalan Fırat Kızıltuğ'un, başarılı müzik hayatı olan sanatkarlarla yaptığı samimi mülakatlar Müzik Sohbetleri'ni meydana getirdi.