İnsanlık tarihine bakıldığında eğitimle ilgili yazılı ifadelere M.Ö 800-900'lü yıllarda rastlanmaktadır. Antik çağlardan itibaren düşünürlerin eğitime önem verdiğini, zihinsel ve ahlaki erdemlerin kazandırılarak insanların hayata hazırlanmalarının önemi üzerinde durduklarını görüyoruz. Mesleki becerilerin de zaman içinde eğitimle kazandırılmasının gerekliliğini yine Avrupa Eğitim tarihinin satır aralarında bulabiliriz. Bu tarihi süreçte insan ahlakının ve yetkinliklerinin eğitimle geliştirileceği vurgulanmaktadır.

Eğitilmemiş insan tabiatını kör olarak niteleyen kimi bilim adamları özellikle uygulamalı eğitimin zorunluluğunu ortaya koymuşlardır. Sonuç olarak bu eğitilmiş insanlar insanlığı ilkel koşullardan bugünkü akıllı binalara taşımışlardır. Sadece 20. yüzyıldaki yaşam kalitemizin inanılmaz yükselişine neden olan bilimsel buluşlar, tüm dünyada yaklaşık 500.000 iyi eğitimli, araştırmacı insanların eserleridir. Tüm veriler eğitimli ve ahlaklı yetkin insanların, insanlığın yaşamlarına getirdiği katkıları ve güzellikleri gözler önüne sermektedir.

İzmir'liler yüzyıllar içinde dünyanın çeşitli coğrafyalarından ve kültürlerinden bu güzel topraklara gelmiştir. Antik çağlardan itibaren çeşitli düşünürlerin ve bilim insanlarının doğduğu, yaşadığı bir yer olan İzmir'in özgürlük ve bağımsızlığının bir simgesi olan Dokuz Eylül adını taşıyan üniversitemiz ve İMYO Atatürk'ün gösterdiği yolda eğitime AR-GE'ye ve toplumun gelişmesine katkı vermeye özen gösterir.