Tanrı, insanlığa "son mesaj"ı olan Kuran´da akıldan yüzlerce kez söz eder. Buna karşılık zannı ve taklitçiliği tanımaz ve reddeder. Aklı yüceltir, çok önemli kılar ve kutsar. Tanrı, kutsal kitaplarda, aklını kullanarak sapıtan hiçkimseden söz etmediği halde, kötü hayatı Tanrı katında hak edenlerin, aklını kullanmayan ve yeterince düşünmeyenler olduğunu anlatır sıkça. Bu süreçten yola çıkarak düşünüldüğünde, dinlerin tarihiyle paralel giden insanlık tarihinde, insanın zihninde hep varolagelen, genellikle yanıtsız sorular mevcuttur. Bu soruların yanıtlarının bir türlü ortaya çıkamaması, geleneksel düşünce ve inanış biçiminin Kuran´a tercih ediliyor olmasından kaynaklanmaktadır, insanın, Kuran´dan uzaklaşarak çok çeşitli kaynakları din olarak algılamış ve kabul etmiş olma sürecinin, uygar dünyanın zihni sorularla parçalanmış insanının bilincinde nasıl yansımalar yarattığını tam olarak anlamak aslında maalesef mümkün değildir.