İktisat biliminin tanımlanamazlığı tartışmaları yıllar boyunca devam etmiştir. Viner'e göre "iktisat, iktisatçıların yaptıklarından ibarettir". Knight'a göre "iktisatçı, iktisatla uğraşan kişidir". Buchanan ise acımasız bir şekilde "iktisatçıların yaptıkları iktisat değildir" diyerek iktisadi düşünce okulları arasında yaklaşımlar, kavramlar ve yöntemler arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekmektedir. Bu açıdan iktisat kişisel değer yargılarının etkisi altında kalan ve bu nedenle öznelliğin ağır bastığı bir toplumsal bilimdir.
Toplumsal bilim olarak iktisat, düşünceler çerçevesinde biçimlenen bir bilim dalıdır. Krugman'a göre makro ekonomiyi "tatlı suda yaşayan iktisatçılar" ve "tuzlu suda yaşayan iktisatçılar" diye ikiye ayırarak incelemek mümkündür. Parasalcılar, Yeni Klasikler ve Reel Konjonktür Teorisi taraftarları tatlı su iktisatçılarıdır. Neoklasik yönlü bu iktisatçılar bireylerin rasyonel olduklarını ve piyasaların mükemmel çalıştığını düşünürler. Ekonomide genel bir talep yetersizliği yoktur, durgunluk geçicidir, aktif müdahaleler başka sorunlara neden olabilir. Tuzlu su iktisatçıları ise Keynes'in talep yönlü yaklaşımı ile neoklasik teoriyi uyumlaştırmaya gayret gösteren Yeni Keynesyen iktisatçılardır. Bu iktisatçılar, uzun dönem açısından birey ve mükemmel piyasalar temelindeki görüşlerinin neoklasik öğretiden sapmalarını sınırlı tutmaya çalışırlar.
Makro iktisat kitabımızın her baskısında bu iktisadi düşünce farklılıklarının makro iktisadı öğrenmeyi güçleştirdiği konusuna değinmekteyiz. Bu güçlüğü yenmek amacıyla da mümkün olduğunca sade ve yalın bir aktarım dili tercih edilmektedir. İktisatçı fizikçi gibi düşünse de düşüncelerini aktarabileceği tek yol anlatım gücüdür. Bu nedenle kitabın bu beşinci baskısı da bir bütün olarak gözden geçirilmiş, anlaşılırlığı arttırmak amacıyla gerekli eklemeler yapılmıştır. Ayrıca kitabın dördüncü baskısına eklediğimiz Uluslararası İktisat alt başlığı ile kitap, gerek KPSS sınavı, gerekse kurum sınavları için iktisat alanında konu bütünlüğü sağlamıştır.