Rüzgarlı bir sahil kasabasında, sütunların üzerinde duran bir handa yaşardı Lettie Karabiber. Yalnızdı; annesi yıllar önce kayıplara karışmış, babasının gözü kendinden başka kimseyi görmez olmuştu. Lettienin günleri hanı çekip çevirmek, dürbünüyle kasabayı izlemek, en yakın arkadaşı güvercin Menekşe ile konuşmakla geçerdi. Ta ki bir gün, elinde büyük bir bavulla, kar taciri olduğunu söyleyen bir yabancı gelinceye kadar. İşte o gün, Lettienin hayatı ve dünya sonsuza dek değişti...
Lettie tacirin ne olduğunu biliyordu. Bir şeyler satan kişiye denirdi tacir. Peki ama kar neydi?

Dört duvara hapis bir çocuk, gizemli bir simyacı, korumacı bir Rüzgar, omzunda dal büyüyen bir oğlan ve nihayet lapa lapa yağan kar... Kar Taciri, unutulmaz kahramanları ve maceralı kurgusuyla sımsıcak, büyülü bir kış masalı...

Sam Gayton Sam Gayton, aç aç gezen kocaman örümceklerle birlikte bir bodrumda yaşamaktadır. Kitap yazmadığı zamanlar Bathtaki Widcombe Lisesinde öğretmenlik yapmaktadır. Kar Taciri ilk romanıdır. Gaytonun şimdilerde yazmakta olduğu ikinci romana dair verdiği tek ipucu, kitabın ilk cümlesidir: Atlardan hızlı koşamam.