Tıp fakültelerinden kimi zaman doktor da çıkar. İronisi, insanla en çok ilgili bu kurumun, yalnızca bilim değil sanatla da ilgili olduğunu imler. Hem bilimin hem de sanatın en önemli unsurudur insan. Alanında sivrilmiş pek çok hekimin özelliği sanatçı özelliği. İşte bu altın zincirin en parlak adlarından biri, Naki Selmanpakoğlu da canla başla iyileştirici insanlardan damıttığı öyküleri biriktirmiş bir yandan da. Günün birinde doktor gömleğini çıkarıp, dahası hasta gömleğini de giyince, insan üzerinde daha çok düşünme fırsatını bulmuş. Yetinmemiş, bir de yazmış bunları. Hem de son derece profesyonelce. Müthiş öyküler çıkmış süreç sonunda. İNSAN DEDİĞİN gizemli kimi yanları da Naki Selmanpakoğlu’nun içten, sevecen, bir o kadar da nesnel kalemiyle sergilenmiş. Kimi zaman gülümsetiyor olsa da çoğunlukla insan yüreğini kızgın bir ütü gibi göyündüren bu sarsıcı öyküler hak ettiği ilgiyi görecektir duygusunu taşıyor. Bir estetik uzmanına gerçekten yakışan öykülerden herkesin payına düşeni alacağına inanıyorum. Lütfiye AYDIN