Gözümün önünden gitmeyen bir sahne vardır bu hikayede. Hakan, yeni doğan bebeğini çırılçıplak gökyüzüne doğru havaya kaldırır ve "Bir oğlum oldu" diye haykırır. Tabii o 'Tarkan', o bir kahraman, o gerçek bir erkek... Hani Türk'lerin dediği gibi 'sapına kadar erkek...' bu deyimi de anlamış değilim ya neyse... O erkek... harbi erkek... sapına kadar erkek... Allah onu yaratırken ona öyle bir özellik eklemiş ki, bu ne yazık ki tartışmaların odak noktası haline gelmiştir.. Ama bu bir görece değil mi? Erkek de, neye göre erkek!.. Allah'ın ona fazlalık olarak verdiği organı mı ona bu unvanı sağlıyor?.. Kime göre erkek!.. Kadına göre mi erkek?.. Kadın- Erkek kimliği oluşturmak adına mı erkek? Şimdiye kadar hep kadınlar yazıldı, çizildi ve tartışıldı. Şehirde yaşayan kadınlar, köyde yaşayan kadınlar, varoşta yaşayan kadınlar, genelevde bulunan kadınlar. Kadınlann profili çizilirken sonuç hep aynıydı. Kadın; hangi kesimde, hangi kategoride olursa olsun sonuç hep aynıydı. Ezilen kadın, horlanan kadın, dışlanan kadın. "Eksik Paçalı Erkekler" adlı kitapta yer alan hikayelerin tümü gerçek yaşanmış hayathikayelerden alınmıştır. Konuda yer alan kişilerin, kişilik haklarını korumak adına yer, mekan ve isimler değiştirilmiştir.
Kadınlara...