"Doğan gün yeni bir kimliksizlik,
renksizlik demekti onun için
Beyaz sabun kokusuydu günlerini kaplayan
Üst üste içtiği sigaraların içine hapsederdi
unutamadığı sevdasını
'Alinda' diyorlardı ona, ilk kez duyanlar
tuhaf tuhaf bakardı
'Gavur mu ne' diyen acımasız kelimeler
kulaklarını tırmalardı
Küfür savururdu bazı geceler ismine,
niye Ayşe değil Alinda
Alinda diye dolanırdı bazen kulağında
unutamadığının sesi
O ses söyleseydi hep ne kadar da güzelleşirdi ismi..."

Tarihe konu olmayan kişilerin, tarihe konu olmamış anlarının hikayeleri. Gözlerden kaçan, önemsiz hayatlar. Bu hayatların, kendi çerçevelerini aşamamış dramları...

Ece Özbaş Korkmaz, gündelik koşturmacanın kuru gürültüsü arasında kaybolup gitmeye mahkum insanların, iç burkan acılarını tırnak ucuyla tutup, çekmiş ve Alinda'daki hikayeleri yazmış.

Yalnızlığı ve hüznü, nefes alıp vermek gibi sıradan bir insan hali olarak yaşayanların hikayeleri var Alinda'da.
-Coşkun Irmak-