Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 301 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İnanç tartışmaları artık hayatımızın merkezince yer alıyor. Pek çok kişi bilim, akıl ve mantık yoluyla insanı ateizme götürecek yeterli delile ulaşabileceğine inanıyor. Özellikle gençler arasında ateizm, büyük bir hızla yayılıyor. Üstelik artık birçok kişi, din ve bilimin taban tabana zıt olduğunu, hatta inançta akla yer olmadığını düşünüyor. Hamza Andreas Tzortzis, ilk kez Türkçeye çevrilen kitabında tam da bu tartışmaların üzerinden gidiyor. Ateizmin iddialarını reddeden Tzortzis; Hakikatin İzinde ol
Cahiliye dönemi Araplarının ahiret inancı denilince iki ayrı duruş kendisini göstermektedir. Bunlardan ilkine göre Cahiliye döneminde Araplar ahirete inanmazken ikincisine göre ise tersi geçerlidir. Bugüne kadar bu iki cenah da kendi tezlerini kendi mahfillerinde dile getirmiş veya yazmışlardır. Oysaki bu kabil çalışmalarda disiplinler arası uğraş olmaksızın doğru bir sonuca varmak mümkün değildir. Bu vesileyle çalıştaya tefsir, hadis, dinler tarihi ve İslam tarihi gibi değişik disiplinlerden uzmanlar davet
Batı dışı toplumların son iki asırlık tarihini bir kafa karışıklığı tarihi olarak okuyabiliriz. Bu çalkantılı zaman diliminin oluşmasına sebebiyet veren Avrupa merkezli gelişmelerin ortaya çıkışının ise daha önceki birkaç asra uzandığı hepimizin malumudur. Dünyadaki güç dengelerinin Doğu’dan/Osmanlı’dan Batı’ya doğru yer değiştirdiği bu süreç, soruların ve sorunların ortaya çıktığı zaman aralığını işaret ediyor bize. Batı’nın bu en son yükselişindeki etki, özellikle teknoloji ve enformasyonun imkânlarıyla i
“İnsanın sahip olması gereken tek din, iyi bir insan olmaktır.” – Voltaire Musa, tarihi bir figür değildi... Baskılara, itilmiş kakılmışlığa karşı, gerçek olmayana dayanan sembolik bir direnç simgesiydi. MÖ 1250’lerde yaşandığı ileri sürülen “Göç”, gerçekler dünyasında değil, bu tarihten yaklaşık 1000 yıl kadar sonra, hayaller âleminde yaşanmıştı. İsrail kavmi, Mısır’ı değil, kozmopolit çoktanrılı antik tanrılar dünyasını terk etmiş, bunların yerine de kendi halkı için Yehova’yı yerleştirmişti. Nasıra diye
İnsanoğlu varolduğu müddetçe kendini geliştirmek ve ölüm başta olmak üzere varoluşunu tehdit eden zihinsel, fiziksel ve biyolojik sınırlılıklarından kurtulmak istemiştir. İnsanın bu arzusu ve arayışı dinlerin de temel konusu olmuştur. Söz konusu amacı gerçekleştirmek için tekniği olabildiğine geliştiren insanlık, yirmi birinci yüzyıla gelindiğinde bilim ve teknolojide ciddi ilerlemeler kaydetmiş; geçmişin efsanelerindeki sihirler ve ilahi anlatılardaki mucizeler âdeta hayatın gerçekliğine yaklaşmıştır. İş b
Dua
Allah’ın yaratmış olduğu bizlerin, güzel ve ferah hayat koşulları içerisinde, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için ancak onun yardımına ihtiyacımız vardır. Hem dünya yaşamı hem de ahiret yaşamında bu rahat hayata kavuşmak Allah’a dua etmekten geçer. 1912 Nobel Tıp Ödülü sahibi olan Dr. Alexis Carrel, duanın insan yaşamındaki etkilerini bilimin ışığında bizlere anlatır ve mistik edebiyatta temel metinlerden biri olma niteliği taşıyan yapıtını ortaya koyar.
Tükendi
Kısaca "davranış bilgisi" demek olan "ilmihal"; Rabbine, kendine ve içinde yaşadığı toplum ve çevreye karşı sorumlulukları olan ve bunu yerine getirme gücüne sahip olan insanın, kendisinden beklenenleri yerine getirmesinde ona kılavuzluk etmeyi hedefleyen derli toplu bilgilerden ibarettir. İlmihal 2 cilt olarak hazırlanmış olup 1 ciltte; iman ve ibadet konuları (akaid, fıkıh, temizlik, namaz, oruç, zekât, hac ve umre, kurban, kefaretler, adak ve yeminler) işlenmiştir. Gözden geçirilmiş yeni baskısıyla
Din ve kültür arasında oldukça yakın bir ilişki vardır. Din belli bir kültür ortamı içinde hayat bulmakta ve anlamlanmaktadır. Din bu şekilde zamanla kültürü biçimlendirdiği gibi, kültür de dinin yapı ve anlamında bazı değişim ve dönüşümler meydana getirmektedir. Böylece dine teolojik bakılmasının yanında, kültürel olarak yaklaşılması da gerekliliktir. Konunun sınırlarını çizmek elbet de kolay değildir. Fakat belli bir yaklaşım geliştirerek ilerlemek de mümkündür. Bu kaygıyla hareket edilerek, farklı disipl
Kavram olarak ilk defa J. Huxley’in kullandığı transhümanizm; insanın biyolojik, psikolojik ve bilişsel yetenekler bakımından iyileştirilerek veya güçlendirilerek yaşlılığın geciktirilmesini ve insanı geliştirmeyi amaçlayan felsefi, bilimsel ve kültürel bir harekettir. Diğer bir ifadeyle transhümanizm insanın bedensel ve zihinsel sınırlarını ortadan kaldırmak ve daha mutlu, acısız, konforlu ve olabildiğince uzun yaşamak için her türlü teknolojiyi (tıp, genetik, biyoteknoloji, yapay zekâ ve robotik bilimi vb
İndirilmiş olduğu orijinal halini koruduğuna iman etmiş olduğum Kur’an’da bir konu, herhangi bir bilim kitabında olduğu gibi sıra ile ve insan mantığı ile anlatılmaz. Bilgi ya tek bir ayette veya bir surenin birkaç ayetinde veya kitabın farklı sure ve ayetlerinde bilgi kırpıntıları şeklinde verilmiştir. Çünkü bu yöntem ile okuyanın kitabı yavaş yavaş, anlaya anlaya, anladığı üzerinde düşüne düşüne ve tüm yaşamı boyunca tekrar tekrar okuması amaçlanmaktadır. Çünkü Kur’an her okuyuşta farklı bir yönü fark edi
Tükendi
Elinizdeki çalışmada 12. yüzyılda Bağdat ve Mısır'da ikamet eden üç Yahudi âlimin ölüm sonrası hayata dair münazaraları incelenmektedir. Bu isimler Samuel ben Eli Halevi (ö. 1197) Yosef ben Yehuda ibn Şim'on (ö. 1226) ve Musa ibn Meymun'dur (ö. 1204). Samuel Halevi 1163-1197 yılları arasında Bağdat'taki Yahudi akademisinin başkanlık görevini yürütmüştür. Bu anlamda bulunduğu makam itibarıyla Yahudiler üzerinde etkin bir figür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kitabın içeriğini oluşturan cismânî haşir tartışm
Tanrı tasavvurları bireylerin yaşantılarına, toplumların karakteristik özelliklerine sirayet eden en önemli sistemlerdir. En eski ilahi din olan Yahudiliğin Tanrı tasavvurunun da nasıllığı ve hayata yansımalarının neler olduğunun İslamî yönden analizi, doktora tezi olan çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Zira İlahi dinler kategorisinde değerlendirilen iki din olan Yahudilik ve İslam’ın düşünüldüğünde kaynaklarının aynı olması sebebiyle Tanrı tasavvurlarının da aynı olması beklenmektedir. Ancak Yahudiliğ
Tükendi
Bu çalışma; ideoloji nedir onu doğuran sebepler ona kaynaklık eden doktrinler; din felsefe ve bilimle ilişkisini ele alır. Yanısıra Materyalizm İdealizm Sekülerim Demokrasi Hümanizm Pozitivizm Kapitalizm; Sosyalizm Komünizm Liberalizm Milliyetçilik Anarşizm Faşizm Muhafazakarlık ve Feminizm gibi başlıkları da ele alıp işlemiştir. "Tarihe rengini veren fikriyatlara baktığımızda bazı felsefe tarihçileri; 16. yüzyıla "Hümanizm Yüzyılı" 17. yüzyıla "Rasyonalizm Yüzyılı" (ki bu dönem tasavvurunun karakteristi
Allah insanı yeryüzüne halife olarak göndermiş ve ona bu misyonu başarıyla yerine getirmesini temin edecek şekilde tercihte bulunma yetisi bahşetmiştir. İnsan kendisine bahşedilen tercihte bulunma özgürlüğünü kullanırken bir taraftan fıtri temayüllerinin diğer taraftan da aile toplum ve doğa gibi kendisini saran tabii ve beşeri çevrenin etkileriyle karşılaşabilmektedir. İnsanın hem kendisinden hem de çevresinden gelen etkilere her zaman doğru ve anlamlı tepkiler vermesi mümkün olmamaktadır. Özellikle teknol
Her zamankinden daha çok akla akılla birlikte yüceltilmiş insani duygulara ve akılduygu sentezini kurabilmiş yüce bir ruha ihtiyaç duyulan bir dönemde deizmin Tanrı din ve insan hakkındaki görüşlerini teistik bir perspektifle ele alan bu eserde aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. Ben (inanç bakımından) kimim? Deist miyim; teist miyim? Tanrı'yı olumlamaları bakımından benzer argüman üreten deizm ile teizm arasındaki fark nedir bu iki anlayış neden karşı karşıya getirilmiştir? Deizme göre Tanrı vahye veya ku
Kıbrıs tarih boyunca pek çok medeniyete beşiklik yapmış Akdeniz’in en gözde adasıdır. Osmanlı devletinin adayı fethi ile birlikte buraya Anadolu’dan Türk nüfusu nakledilmiş ve ada bir Türk yurdu olmuştur. Kıbrıs Türk toplumu bu tarihten itibaren adada varlığını sürdürmüş günümüzde de özgür bir şekilde yaşam sürmektedir. Günümüze gelinceye kadar çeşitli etkilerle karşılaşılmıştır. Son yıllarda Kıbrıs stratejik önemi, turizm ve diğer sebeplerle birçok araştırmaya konu olmuştur. Ancak Kıbrıs Türk toplumu üz
Gnostik inançlar dinlerin içine nüfuz etmiş, halk inanışlarını etkilemiş, mistik tasavvurlarla buluşmuş, hatta felsefi fikirlerde içselleştirilmiştir. İzlerine bugün de komplolardan Hollywood’a kadar her yerde rastlamaya devam ediyoruz. İslam vahyi sesini duyurmaya ve hızla İran, Irak ve Orta Asya’nın içlerine doğru yayılmaya başladığında Müslümanlar Gnostik düşüncenin temsilcileriyle karşılaştılar. “Mecusilik, Marsinyonculuk, Deysaniyye ve Maniheizm” gibi akımlar bu karşılaşmanın, Kelam ve Gnostik teoloji
Ateizm, bir yaratıcıya inanmamayı ve görünenin ötesinde bir şey olmadığını savunan düşünce biçimidir. İnanmak ya da inanmamak insanlık tarihi kadar eski bir konudur. Günümüzde de bu konu tüm hareketliliği ile etkisini sürdürmektedir. Eser, ateizmi tanımlayan, bu düşünce sistemindeki tutarsızlıkları açıklayan ve bu görüşlerin çürütülmesi bağlamında konuyu değerlendiren bir eserdir. Eserde aynı zamanda ateizmin savunduğu tezlerden olan kötülük sorunu, ölüm-ölümsüzlük gibi konulara da değinilmekte, son başlıkt
Tükendi
Kitabımızda hacamatı merak edenler ve uygulayıcılar için başlangıç seviyesinde başvurulacak konular olduğu gibi, uzmanlaşmış haccamlar için de ileri seviye bilgiler içermektedir. Kitabın içeriği bu yüzden geniş bir yelpazede tutulmuştur. Hacamatın tarihsel süreci, yapılan araştırmalar, destekleyici gıdalar ve uygulayanların görüşlerine yer verilmiştir.
Kızıl karıncalar etrafa dehçet saçıyordu. Uzun ayak dedi ki: "Onlardan korkmayınız! Hazırlanın çarpışacağız!"
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 301 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1