Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 167 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Felsefe tarihi, insanın batıl inançlardan ve dinin körleştiren inançlarından entelektüel olarak özgürleşmesinin öyküsüydü. Kilisenin dogmalarına meydan okumaya cesaret eden insanların şehitliği yoluyla, bilimin doğuşunu anlatıyordu. Tertullian'ın örneklediği ilk kilise babalarının tavrının aksine, akıl yolunda olan yaşamı yüceltiyordu. Tertullian şöyle demişti: Credo ergo absurdum est. Yani şu demek: Absürt olmalarına rağmen, kilisenin dogmalarına inanıyorum. İlk Hıristiyanların çileciliği ve bu yaşamın so
Tükendi
Nuray Mert, Batı İslâm’ı Çok Sevmişti-Batı’nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık’ta, tarihsel-siyasal süreçleri göz ardı etmeden, yalnızca Müslümanların yaşadığı topraklarda değil, aksine ve özellikle Müslümanların yaşadığı topraklar dışında İslâm’ın nasıl İslâmcılığa dönüştüğünü soruyor, bunda Batı’nın rolüne odaklanıyor. Bu çerçevede özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında Nazilerin İslâm’ı siyasette nasıl kullandıklarını; Soğuk Savaş döneminde bir “komünizmle mücadele” aracı olarak İslâm’a nasıl şekil ve
Tükendi
Tinin Fenomenolojisi, felsefe tarihinde çokça yorumlanmış yapıtlardan biridir şüphesiz. Molly Farneth, Hegel’in politika ve din felsefesine ışık tutacak yeni ve özgün bir Fenomenoloji yorumu geliştiriyor. Metnin merkezindeyse Hegel’in Hıristiyanlık ile ilgili erken dönem kavrayışının Tinin Fenomenolojisi’nin “Din” ile ilgili bölümünde yeniden ele alındığına, dolayısıyla Hegel’in toplum felsefesinin nihai kabullerinin din felsefesiyle yakından bağlantılı olduğuna ilişkin çarpıcı bir iddia var. Hegel’in din v
Tükendi
Din, tarihin en eski dönemlerinden beri varlığını sürdüren en temel toplumsal kurumlardan biri olmuştur. Evrensel bir kurum olma hüviyetindeki Din'in, insan davranışları ve sosyal hayat üzerindeki etkisi, önemi ve rolü, yer ve zaman itibariyle değişik derecelerde tezahür etse de, din insanlık yok oluncaya kadar varlığını sürdürmeye devam edecektir. nitekim 18. yy. aydınlanma çağı düşünürlerinin modernleşme ve sekülerleşme süreçleriyle birlikte dinin toplumsal önemini kaybedeceği hatta sosyal hayattan silin
Yazar bu eserde Fas sivil toplumunda İslam dîninin yerini soruşturuyor ve cevap unsurlarını iki temel Fas İslâmî hareket nezdinde yapılmış coşku verici bir anket arasından çıkarıyor. Arap baharına angaje olmuş, demokratik ve seküler Fas solu içinden gelen Yusuf Belal, mobilizasyon uygulama şekillerine önem veren bir din sosyolojisi yardımıyla, İslam’ın demokrasi ile uyuşmaz olmadığını, monarşinin veya islamî denilen bazı hareketlerinki olsun, Fas’ta gelişme gösterdiği gibi politik islam’ının, bu ülkenin top
Tükendi
Çağımızda, din ve toplum ilişkileri açısından ortaya çıkan evrensel boyuttaki büyük sarsıntıya paralel olarak, bütün dünyada, din olaylarının bilimsel, özellikle de deneysel ve sosyolojik incelenmesine duyulan ilgide kayda değer bir artış gözlenmektedir. Ülkemizde de toplumumuzun karşı karşıya bulunduğu çok hızlı ve köklü toplumsal değişikliklere paralel olarak geleneksel din anlayışları, dinî yaşantılar, tutum ve davranışlarda ciddi sorunlar kendini göstermekte; bunların sağlıklı teşhis ve çözümlere kav
Tükendi
Farklı perspektiflerden çeşitli anlamlar yüklenen yabancılaşma kavramı, idrak etmekte olduğumuz milenyum çağıyla birlikte yeni anlamsal açılımlara kavuşmuş durumdadır. Bireysel ve toplumsal olarak iki temel kategoride ele alınan yabancılaşma olgusuna dinî perspektiften bakıldığında, bu iki kategori kendiliğinden birleşmektedir. Zira din gibi insanı bir bütün olarak geliştirmek amacında olan sistemlerde meydana gelen yozlaşma, hayatının değişik evrelerinde yabancılaşmanın farklı yüzleriyle karşılaşmak zorund
Sanal mekân muhafazakâr habitus için yeni bir karşılaşma alanıdır. Bu yeni mekânın akışkan doğasında “ne yapacağını bilmeme hali” muhafazakârları bir şaşkınlık durumuna sokmaktadır. Günlük hayat içinde bazen göklere çıkarılan bazen de toplumun “bozulmasının” yegâne müsebbibi olarak gösterilen internet, akıllı telefonlar ve bilgisayar gibi teknolojiler muhafazakârın günlük yaşam biçimlerini, tüketim odaklı ticari faaliyetlerini derinden etkilemektedir. Özellikle içinden geldikleri habitus erk tarafından sıkl
Kurtuluş Teolojisi ve Öze Dönüş: Hıristiyan ve İslami Perspektifler adlı elinizdeki kitap; Din, Toplumsal Değişim ve Kurtuluş Teolojisi Üzerine Mülahazalar, Başlangıcından Günümüze Kurtuluş Teolojisi, Hıristiyan Kurtuluş Teolojisi ve Öze Dönüş Tartışmaları, İslami Kurtuluş Teolojisi ve Öze Dönüş Tartışmaları, Hıristiyan ve İslami Perspektiflerin Mukayesesi ve Kurtuluş Teolojisinin Geleceği alt başlıklarından oluşuyor. Eser, Türkiye'de önemli bir boşluğu doldurmaya aday zira eserin kaynakçasından da açıkça a
Elinizdeki kitap, el-Kaide'nin yapılanması ve diğer cemaatlerle ilişki kurma şekli, aşırılığın illaki de bir proje olması gerekmediği ve bu akımın bir islami cemaati nerelere sürüklediği; halkı kazanmanın önemi ve halkın desteğinin kaybedilmesi durumunda savaşın da kaybedileceği konuları Atiyyetullah el-Libi'nin şahsi tecrübelerinden samimi ifadeleri ile okuma fırsatı sunmaktadır.
Ciddi meseleler sinemada popüler bir unsur olarak tüm derinliğini kaybetmekte ve bir çerez hâline mi getirilmektedir? Örneğin ‘The Matrix' filmini izleyen bir kişi, önemli konuları kavrayarak hayatına yeni anlamlar mı katmaktadır; yoksa felsefi aksiyon ile düşünür gibi yaparak müthiş sahnelerle girdiği hayalî evrende görüntüleri mi tüketmektedir? Seyirci, sinema salonunu terk ederken kendisini Neo olarak görerek içinde bulunduğu Matrix'ten çıkmayı ve dünyayı değiştirmeyi mi istemektedir; yoksa filmin sunduğ
Giriş kitapları, alanın sınırları, içeriği ve yönelimleri hakkında bilgi verici niteliklere sahip olsa da bu girişimin tek başına yeterli olabileceğini söylemek güçtür. Örneğin, Türkiye gibi dinî hayatın bireyin kişisel dünyasıyla sınırlı olmaksızın daha geniş bir çerçevede var olduğu ve etki yarattığı toplumlarda din sosyolojisinin yeri ve önemi daha da önem kazanmaktadır. Dinin geleneksel ve modern bağlamlardaki toplumsal niteliği hakkında çeşitlenmiş bilgi dağarcığının her şeyden önce disipline edilmesi
Sabah uyanıp pencereyi açtığınızda sizi karşılayan ilk şey güneş ışıklarıdır. Evden çıkıp yürürken sağda solda gördüğünüz ağaçlar, çiçekler, hayvanlar... Hoş bir manzaraya karşı oturduğunuzda içinizde oluşan aidiyet duygusu. Hepsi doğanın bize sunmuş olduklarıdır. Ancak günümüzde, hayatın bizi mecbur kıldığı daimi koşuşturma ve kaos arasında bunların hangisine hak ettikleri değeri veriyor veya doğanın önümüze altın tepside koyduklarına gereken özeni gösteriyoruz? Kör olmuşçasına nefes alıp verirken benliğim
Tükendi
1963'ten bugüne adeta yalnızca bir tek bildiri yazılmış gibidir. Kendi BİR oluşunu devletin tevhidi olmaksızın fark edemeyen, kavrayamayan, ancak devlete kaçtıkça kendi BİR oluşunu mümkün kılan çoğulluğunu devletin BİR'liğine terk eden tek bir bildiri sürekli yazılıyor gibidir. Bildiri yayınlayan Alevi aktörler devleti daimi bir sözleşme yapmaya ikna etmeye, bir ahit imzalamaya çağrı çıkarmaktan vazgeçmezler. Ancak ahdi yapacak taraflar arasında asla ve kat'a bir denklik tasavvur etmezler; devletin büyüklüğ
Tükendi
Din ve toplum birbirinden ayrılamaz iki sosyolojik madendir. Yüzyıllardır bu madenlerden çıkan cevherler çeşitli şekillerde işlenir ve insanların gereksinimlerine cevap verebilmek için sunulur. Her biri hem aynidir, hem de birbirlerinden çok başka görüntü arzederler. Kitabın oniki makalesi, bu cevherleri kendine konu edinen altı genç sosyoloğun merakını ele alıyor. Dünyadan ve Türkiye'den seçtikleri dinsel - toplumsal alanları sosyolojinin çeşitli kuramları ile harmanlamayı denediler. Hem kadim dinlere yö
Tükendi
Homintern, yani Homoseksüel Enternasyonal: Eşcinseller için Komünist Enternasyonal'den türetilmiş, gelişigüzel bir şakadan ibaret. Heteroseksüeller açısından bakıldığında ise ajanlıkla ilgili komplo teorilerine zemin oluşturacak, en iyi ihtimalle düzcinselleri dışlayan bir mason camiası. Şaka bir yana, LGBTİ+ hareketin öncülü sayılabilecek, uluslararası bir ağ ören böyle bir toplumsal yapı varolmuştu. Gregory Woods, tam da 19. yüzyıl sonundan 1970'lere değin varolmuş bir toplumsal dokuyu tasvir ediyor. Fin-
Tükendi
Bu kitap, Sosyoloji disiplininin kurucularından Emile Durkheim'ın sosyolojizm ekolünün sınırlarını belirlemeye çalıştığı üç büyük eserinin en önemlisidir. Toplumsal İşbölümü ve İntihar isimli ilk iki eserinde toplumun, bütün kurumları, düşünce tarzlarını ve düzeni belirleyen etkili ve yetkili güç olduğunu ortaya koyarken bu eserinde dini de nihayetinde toplumun bir işlevi, toplum için var olan en önemli ve belirleyici kurum olarak tanımlar. Çağdaşı birçok sosyologdan farklı olarak dini hurafeler yığını deyi
Sosyoloji biliminin alanı toplum, konusu toplumda yaşanan olaylar, amacı ise toplumun genel yapısı, işleyişi ve gidişatı üzerine tespit, tahlil ve yorumlarda bulunmaktır. Bu tespit, tahlil ve yorumlar söz konusu toplumun geçmişi, mevcut hali ve geleceğine dair önemli veriler sağlar. Din ise bir insan ve toplum gerçeğidir. Tarih boyunca hemen her insan ve toplumun bir şekilde dinle ilişkisi olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu ilişki çok farklı şekillerde olmakla beraber, bir olgu olarak daima varlığını sü
Ülkemizde son zamanlarda Din Eğitimi ile ilgili oldukça güzel çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu çalışmaların çoğu betimsel nitelikli çalışmalardan oluşmaktadır. 2010'lu yıllardan sonraki meydana gelen değişim ve gelişimleri dikkate alarak, tarihsel süreçlere çok fazla yer vermeden, daha çok sorun merkezli bir yaklaşımla yeni bir kitap yazma gereğinin ortaya çıktığını gördük. Bölüm yazarlarını seçerken de, özellikle o bölümle ilgili mümkün olduğunca ciddi bilimsel çalışması olan akademisyenleri tercih ettik
Tükendi
Recep Şentürk bu eserinde 9 asırlık uzun bir zaman diliminde, binlerce kişiden ve onbinlerce ilişkiden oluşan, dünyanın en büyük sosyal ilişki ağını, yani hadis rivayet ağını sosyoloji biliminin ışığında inceliyor. Şentürk, belki de ilk defa bu eserde hadis ilmiyle sosyolojinin temel yaklaşımlarını ve kavramlarını bir arada alıyor. Sosyoloji dışında, istatistik, dilbilim, göstergebilim, anlatıbilim gibi alanların verilerini ve yapısalcılık gibi bilimsel metodları da kullanan eser; İbn Haldun, İbn Hacer, Suy
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 167 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1