Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Zoraki Diplomat Kırkbeş yaşında üstlendiği diplomatlık görevinin kendisini `tipik` bir diplomata dönüştürmediğini, 20 yıllık (1934-1954) elçilik döneminde olayları bakış açısında bağımsızlığını koruduğunu ve bireysel yargılarından ödün vermediğini anlatır Yakup Kadri Zoraki Diplomat`ta. Diplomatlığının `zoraki`liği bundandır. Avrupa`nın en çalkantılı yıllarının tanığı olarak kaleme aldığı anılarında olabildiğince `objektif` bir tarih resmi çizmeye çalışmıştır. Nazizmin yükselişinden Prenses Süreyya - Şah
Tükendi
Fransız edebiyatının usta kalemi André Gide’in kurmaca yapıtlarının önüne geçen devasa eseri, neredeyse 60 seneye yayılan bir yazma eyleminin ürünü olan “Günlükler”nin ilk cildi, ilk kez eksiksiz olarak Türkçede… Şimdi üç aylık kuraklıktan sonra fırtına. Yağmuru bir gösteri gibi izlemek için eve döndüm. Gördüğüm şeyi betimlemeyi sevmiyorum artık; işin tadını kaçırıyor. Yalnızca bakmayı daha çok seviyor, böylece hiçbir şeyi kaçırmadığımı, her görüntünün ona gereksinim duyduğum anda yeniden ortaya çıkacağını
Küfür ile savaşmak yalnız kılıçla olmaz. Fikir, sırasında kılıçtan daha keskindir. “Anam” dediğin şu kadın artık yaşlılar sırasında sayılır. Ama bir de yüreğine sor, içi yirmi yaşındaki bir gencin yalım yalım yanan ateşi ile alev alevdir. Menfaat gütmeden, vatan ve îman yolunda güreşen insanın arkasında Allah vardır. Bütün dünya sana sırt çevirse ama Hak seninle olsa, yalnız değilsindir. Fakat Hak seninle olmayıp bütün dünya seninle olsa yapyalnızsın demektir.
Sen Buranın Kışındasın – Günlükler (1964-1967) Hulki Aktunç’un 1964-1967 yılları arasında tuttuğu günlükler Sen Buranın Kışındasın Doğan Yarıcı’nın hazırladığı kitapta 15-18 yaşlarındaki Hulki Aktunç’un ilgileri, okumaları, gözlemleri, amaçları, tasaları, görüşleri, sevinç ve üzüntüleri; kısacası, kalem-defterle yatıp kalkan bir delikanlının ilk verimleri var. Şiirle, öyküyle, resimle, sinemayla, ülke sorunlarıyla dolu günlerin izleri, edebiyat çevrelerinin simaları var bu kitapta. Anılar, öyküler, şiirl
Her eserin yazıldığı dönemin sosyal, siyasi, tarihî, dinî, ekonomik, edebî, kültürel vd. özelliklerini bünyesinde bulundurduğu muhakkaktır. Dolayısıyla edebiyat tarihimize kazandırılacak her eser kendi döneminin pek çok özelliğini de gözler önüne serecektir. Hamide Süeda'nın aynı yıl, 1927, basılan üç eseri, neşrediliş sırasıyla Aşk Mektupları, Sevgili Mektupları ve Asri Kadın Mektupları çalışmamızda ele alınmıştır. Adlarından da anlaşıldığı üzere her üç kitap, mektuplar etrafında/ mektuplarla şekil
Tükendi
Nilgün Marmara'nın günlüklerinin, "Kırmızı Kahverengi Defter" adıyla izinsiz bir şekilde yayınlanmasından itibaren başlayan yanlış anlamalar, yersiz kuşkular, haksızlıklar, aşırı yorumlar silsilesine bir son vermek amacıyla eksiksiz olarak yayınlanan Defterler, Nilgün Marmara ile ilgili soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. Defterler ile Nilgün Marmara adı etrafında dönen spekülasyonlar, yalan haberler, yanlış ithaflar sona eriyor. Defterler, gündelik yaşama, çevresine, ilişkilerine bakışını yansıtarak, ş
A.G. Sayar"da belirginleşen sübjektif-objektif alan dengesinin oluşmasında saf eleştirel mizacı ve 'put kırıcı· mirasıyla hak sahibi bir isim olan Terence W. Hutchison üzerine 2012 yılında yayınlanan Filozof-İktisatçı: Terence W. Hutchison kitabı, Türk talebenin İngiliz hocasına ilim yolundaki bağlılığının yanı sıra kendisiyle kalbi bir boyutta buluştuğunun da bir tescilidir. T.W. Hutchison'ın hayat hikayesinin en uzanılmadık, belki ikincil öneme sahip noktalarına bile söz konusu eser göndermelerde bulunurk
Johann Wolfgang Von Goethe (28 Ağustos 1749, Frankfurt – 22 Mart 1832, Weimar), Alman hezarfen; edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimcidir. Aynı zamanda çeşitli doğa bilimleri alanlarında araştırmalar yapmış ve yayınlar çıkarmıştır. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur. Goethe, şiir, drama, hikâye (düz yazı ve dörtlük şeklinde), otobiyografik, estetik, sanat ve edebiyat teorisi, ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atmışt
Tükendi
Sevgili Bayan Arendt! Hemen bu akşam size gelmeli ve kalbinize hitap etmeliyim. 35 yaşındaki filozof Martin Heidegger en önemli eseri Varlık ve Zaman üzerinde çalışırken 18 yaşındaki Yahudi öğrencisi Hannah Arendte 1925 yılında yazdığı ilk mektupta bu satırlarla seslenir. Felsefe tarihinin bu en ilgi çekici aşk ilişkisini belgeleyen Mektuplar 1925-1975 başlıklı derlemenin Bakış adlı ilk bölümü, profesörle öğrencinin ilişkilerinin en yoğun dönemi olan 1925-1933 yıllarını yansıtır. Bu bölümün 45 numaralı so
Bir nine, torununa ne bırakabilir ardından? Güzel hatıralardan ve birkaç nasihatten başka... Fakat insan nisyan ile malûl. Üstelik Elif daha doğmamış bile... Ama müstakbel torunu bir gün doğacak, öyle umuyor Hatice Nine. &`;Söz uçar yazı kalır,” diyerek alıyor eline kalemi. &`;Elif gelene kadar mektupları anca yazılır.” Elif`in Allah`ı sevmesi, kendisini tanıması, ailesine ve insanlığa faydalı bir insan olması için ona söylemek istediklerini mektuplarla anlatmaya karar veriyor. Her yıla başka bir değer, baş
Tükendi
Tercümemi Nasıl Buldunuz? adıyla yayımlanan kitap, edebiyat tarihi açısından özel bir derleme. Behçet Necatigil’in Alman akademisyenler Otto Spies, Annemarie Schimmel, Horst Wilfrid Brands ve Avusturyalı Türkolog Andreas Tietze’yle 1940’lı yıllarda başlayıp 1970’lerin ortasına dek süren mektuplaşmaları bu isimlerin edebiyat dünyalarına ışık tutarken, zamanla gelişen dostluklara da tanıklık ediyor. Mektuplarda ülkeler ve kültürler arasında sağlam köprüler kurmuş ve olanakları ölçüsünde adeta birer “edebiyat
Kin gütmek, intikam hayalleri kurmak… İnsanın bütün enerjisini sömürür bunlar! Peki ya o kibirli arkadaşımızın başarısız olduğunu görmekten aldığımız tatlı mı tatlı keyif? Çok daha iyisi varken bunlarla neden uğraşasın? Salla gitsin! Salla Gitsin’de hem sizi olumlu düşünmeye teşvik eden parlak fikirlere rastlayacak hem de bir nevi günlük tutarak omuzlarınızdaki yüklerden kurtulacaksınız. Bu rengârenk sayfalar, hayatı daha az sallamanıza yardımcı olacak. Etrafınızdaki mutlu ve faydalı şeylerle huzur bulun. C
Öksüz ve yetim büyüdüğüm bu hayat yolunda, bütün manevi değerlerimi yitirmiştim. Darmadağın olmuş zihnimle Allah’ı unutmuş, ateizmle yatıyor, deizmle kalkıyordum. Öyle ki hiç durmadan varlığımı sorgulamaktaydım: “Ben kimim?” “Nereden geldim? Nereye gidiyorum?” “Bu hayatın anlamı ne?” “Gerçekten bu âlemin bir yaratıcısı var mı?” Artık şüpheler ve çelişkiler rüzgârının önünde kurumuş bir yaprak gibi savruluyordum. Tam pes ettiğim anda karşıma çıkmıştı, o esrarengiz adam… Sanki efsunlu bir kalem, gözy
"Sokakta topladığımız paralarla yaşamaya çalışıyorduk ama sokak müziği bizim için paradan fazlasını ifade ediyordu. Yaşadığımız tüm sıkıntı ve olumsuzluklar bir yana, sokakta müzik yaparken aldığımız keyfi ve hissettiğimiz güzel duyguları yazıya dökebilmem mümkün değil. Sokak müzisyenliği çaresizlik değildir, bir duruştur. Sokakta insanlarla iletişim kurmanızı engelleyen hiçbir şey yoktur. Sokak, insanlarla hemhal olmayı öğretir. (...) Yaşamadığımız hayatın sanatı olmaz..." Sedat Anar'ın Urfa-Halfeti'de
Tükendi
Birbirimizle sessiz sakin geçinemememizin doğal sonuçlarından bir diğeri ise benim konuşma yeteneğimi kaybetmemdir. Gerçi her türlü koşulda muhtemelen iyi bir konuşmacı olamayacaktım zaten ama hiç değilse doğru düzgün bir şekilde akıcı bir dil hâkimiyeti edinebilirdim. Ne var ki sen çok erken yaşlardan itibaren konuşmamı yasakladın: Bir elini havaya kaldırarak beni "Tek bir itiraz istemiyorum!" diyerek tehdit edişin, hatırladığım en küçük yaşlardan beri yakamı bırakmıyor. Beni neredeyse hiç dövmediğin d
Tükendi
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun, 1930'lardan 1974 yılına kadar dönemin önde gelen sanatçı, yazar, şair, siyasetçi ve işadamlarıyla yazışmalarını içeren mektuplar kültür tarihimize ışık tutarken, sanatçılar arasındaki kuvvetli bağı da gözler önüne seriyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun, Karadut'tan Nâzım Hikmet'e, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Fikret Muallâ'ya, Âşık Veysel'den Adalet Cimcoz'a, Orhan Veli'den Necip Fazıl'a, İbrahim Çallı, Andre Lhoté, Fahrünisa Zeid, Abidin Dino, Reşat Nuri Güntekin, Cemal Tollu, Nurullah
İlhan Berk’le Memet Fuat arasında “şiir”le başlayan tanışıklık, uzun yıllara yayılan bir arkadaşlığa dönüşmüş; İlhan Berk, mektuplarında kendisi için bu denli çok şey yapan Memet Fuat’a duyduğu minneti göstermekten kaçınmamıştır. İlhan Berk’in Memet Fuat’a yazdığı mektup ve kartlardan oluşan Elin Üstünde Gezsin uzun bir yol arkadaşlığından geriye kalanlar olarak da okunabilir. “Bütün mesele şimdi senin için başlıyor. Ben elimden gelen her şeyi, ama her şeyi yaptım. Ne bir tümce, ne bir sözcük, ne de bir vir
“Bu dünya bir pazar yeri gibidir. Oraya nice mal ve mülk ile gelenler günlerini zararla kapat- mışlardır. Âyet-i kerîmede de buyurulduğu üzere birçoğu da iyilik verir kötülük alır. İşte dikkat edilecek nokta budur: Kötülük satıp iyilik almak. Bu da neyle olur, derseniz, imân-ı tam ve şevk-i muhkem ile demekte tereddüt etmem. Yâni bir kere Allah deyip istikāmet ettin mi gerek nefsânî gerek ruhânî, hiçbir sebep ile îmanına su katılmamak, tereddi ve bocalama illetine yakalanmamak. Şevk-i muhkem ise, insanoğlun
Ilkgençlik yıllarının geçtiği köy ve çiftlïk ortamı, Cesare Pavese´ nin ilk şürlerine olduğu kadar Ay ve Şenlik Ateşleri adlı ilk romanına da esin kaynağı oldu. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Lisedeyken iki yakın arkadaşının intiharları, Pavese´yi çok etkiledi. Ondaki `intihar´ eğilimi, böyle başladı. Üniversitede edebiyat okudu. Amerikan edebiyatının dev yapıtlarını İtalyanca´ya çevirdi. Özgürlük ve demokrasi ağırlıklı çevirileri ve yazılan yüzünden Faşist yönetimce tutuklandı, bir yıl kadar hapis yattı
Kafka'nın babası Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayılabilir. Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edin
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1