Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Şimdiye kadar İslâm Medeniyeti hakkında çeşitli kitaplar yazılmış, herkes bu medeniyetin bazı yönlerine önem vermiştir. Bu medeniyet içinde Türklerin rolünü ikinci plana atmıştır. Biz tarafsız bir tutumla her milletin bu medeniyetteki rolünü göstermeye çalıştık. İslâm tarihini siyasî, ilmî, ekonomik, ahlâkî, dinî, sanat ve askerlik yönleriyle özetlemeye çalıştık. Bu medeniyetin tarihini Birinci Dünya Savaşı’na kadar getirdik. İslâm Medeniyeti uzun müddet dünyada medeniyetlere liderlik yapmış, çeşitli millet
Tükendi
İslâmî İlimler Araştırma Vakfı ve Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı ile müştereken 10-11 Ekim 2020 tarihlerinde, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda, “İslâm Medeniyetinin Kurucu Nesli SAHÂBE –Medeniyet Coğrafyamızda Sahâbe Etkileri–” konulu milletlerarası tartışmalı ilmî bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda Sahâbenin Kültür ve Medeniyete Etkileri, Sahâbe Coğrafyası, Mimarî ve Çevre, Sahâbe ve Değerler, Eğitim ve Zanaat, Âdâb-ı Muaşeret ve Toplumsal Dönüşü
Mısırlı ilim adamı ve yazar Dr. Tarık Abdulhalim'in bütün eserlerinin toplu olarak sunulacağı 8 ciltlik külliyatının 7. cildinde İslam tarihinin dönemleri ve günümüzdeki İslami hareketler hakkında kitap ve makaleleri toplu olarak yer almaktadır.
İstanbul sadece padişahlar ve halk tarafından bina edilmiş değildir.Vatanın dört bucağından,Konya'dan,Bursa'dan,Erzurum'dan,Hicaz'dan,Bağdat'tan Tunus,Trablus,Cezayir gibi Mağrip topraklarından buralara gelip istanbul'da kalan,burada yerleşin nice Müslüman Türkler;kadınları,ihtiyarları,el sanatları, mûsikîleri ile,halk ve dîvan şiirleri ile mîmârÎleriyle hâsılı vatanın her bucağıyla ve tarihin her asrından getirdikleri hüner ve hatıralarla bu şehri hep birden binâ etmişlerdir. Yayha Kemal BEYATLI
Türklerin İslâmlığı kabul etmeleri Uzak Doğu uygarlığından ayrılarak Orta Doğu uygarlığına girmeleri demekti. Böyle cihan çapında cephe ve istikamet değiştirmek Türk ulusu için çok hayırlı bir iş olmuştur. Çünkü Avrupa'ya giden Türkler orada birtakım devletler kurdular, fakat bir süre sonra benliklerini kaybettiler, eriyip gittiler. Halbuki orta yolu dediğimiz Horasan ve İran üzerinden İslâm dünyasına gelen Türkler hiçbir surette millî benliklerini kaybetmediler. Tersine çok vatansever bir millet olarak Tür
Tarih, gelenek, oryantalizm, teoloji, sosyoloji, tarihselcilik ve tarih yazımı... Bu kavramlar Abdullah Laroui'nin üzerinde durduğu meselelerin kapsamını ortaya koyuyor. Müellif, İslâm ve Tarih kitabında, düşünce tarihinin farklı simalarından aktardığı birçok örnek aracılığıyla İslam ve tarih meselesine odaklanıyor. Kapsamı oldukça geniş olan tarihyazımına ama aynı zamanda yöntem ve araştırma süreçlerine dair çığır açıcı yorumlar sunuyor. Günümüz tarihçilerinin sıklıkla yaptığı yöntem tartışmasını gündeme
Önümüzde iki seçenek var: Ya bedevilik ya medeniyet! İslâm'ın uygarlık projesi olduğunu kavrayıp onun gereğini yerine getirmeyen hiçbir formül, hiçbir reçete Müslüman ülkeler için şifa olamayacaktır. Buradaki mesele siyaset değil, İslâm'ın ne olduğunu anlama ve uygulama, yani ahlâk, kalite ve medeniyet meselesidir. Zira İslâm siyasallaştırıldıkça, Müslümanlar daha da dibe vurmaktadır. Bunu başta siyasiler, ilahiyatçılar ve diyanetçiler olmak üzere ilgili herkesin görmesi gerekmektedir. Müslümanların artık k
Tarihte ve günümüzde yaşanan savaşların, bireysel ve toplumsal olayların, dinî hareketlerin görünen, o anda gerçekleşen sebepleri olmakla birlikte toplumlar, gruplar ve bireyler arası rekabete, kırgınlıklara, düşmanlıklara dayalı tarihin derinliklerinden gelen çok farklı sebepleri de bulunmaktadır. Olayların bu tarihî sebepleri bilinmediğinde neyin niçin ve kimler arasında gerçekleştiği doğru olarak anlaşılamamakta ve doğru sonuçlar da elde edilememektedir. Bu hususlar İslam davetinin Mekke dönemi için de g
Peygamber Efendimizin vefatından sonraki otuz yılı kapsayan raşid halifeler ile onu takip eden doksan yıllık emeviler dönemlerini ve yaklaşık sekiz asra varan endülüs Siyasi tarihini anahatlarıyla ihtiva etmektedir. Hiç kuşkusuz geleceğin inşası geçmişin iyi bilinmesi ve iyi okunmasına bağlıdır. Raşid halifeler dönemi, hz. Peygamber ın önderliğinde tüm Müslümanlar için örnek alınacak asr-ı saadet ın hem devamı hem de İslam ın evransellik boyutunun perçinlenmesi niteliğini taşıdığından İslam aleminin
Tükendi
Nefsine sor! Farz olan namaz karşısındaki durumu nedir? Zekâtı verme hususunda ne yaptı? İnsanların hukukuna riayet etmenin neresindedir? Doğruluğa, güzel ahlâka, vefaya ve asil davranışlara ne kadar yapışabilmiş? Her şeyden yüce olan Allah Teâlâ aklına geldiğinde neler hissediyor? Maddi ve manevi olarak neleri kazanıyor? Kazancı, habis olan haram mı yoksa Allah'ın temiz kıldığı helallerden mi?" Kendimizi, bu soruların cevapları konusunda sorguya çekmemize vesile olacak, anlaşılır bir dil ve ak
Hicretin Beşinci Ayında Kaitanın Tacı Mekke Ve Medineyi Kardeş Yaptı. Hz. Ali Açıkta Kalmıştı. Ne Hikmetse Ona Hiç Kimse Kardeş Gösterilmemişti. Hz. Ali Ra Sordu: Benim Kardeşim Yok Mu? Allah'ın Sevgilisi Ve Bütün Mahlukatın Peygamberi Buyurdular - Senin Kardeşin Benim.
Tükendi
Bu çalışma, modern dünyada oldukça tartışılan İslam siyaset düşüncesinin odağını oluşturan hilafet kurumu konusunda asırlardır sürmekte olan tartışmalara bir katkı amacını taşımaktadır. Müslümanlann siyasi tarihi gözden geçirilirse, tarihi süreçte en çok tartışma konusu olan problemlerinin "halifelik sorunu" olduğu görülecektir. İslam tarihinde ortaya çıkan bir çok mezhep, halifelik meselesi üzerinde yapılan münakaşalardan doğmuş, bu siyasi ve dînî gruplar hilafeti ele geçirmeye çalışmıştır.
Tükendi
Kur'ân'ı Kerîm içinde şüphe barındırmayan bir kitaptır. Kur'ân'ın nüzûlünden günümüze kadar gelişi de şüpheden uzaktır. Kur'ân'ın şüphelerden uzak oluşu müslüman kültürde "tek bir harfi bile değişmeden" günümüze kadar geldiği anlayışıyla vücut bulmuştur. Fakat başta Kur'ân'ın kaynağı olmak üzere Kur'ân'la ilgili birçok iddia ortaya atılmıştır. Bu iddiaların büyük bir kısmı İslam ve Müslümanlara karşı önyargıdan hatta düşmanlıktan kaynaklanan; Kur'ân'ı karalamak, gözden düşürmek ve Müslümanların Kur'ân'la il
Tükendi
Abbasî Halifesi Me'mun'un, veliaht olarak kendi hanedanından birini değil de Ehl-i Beyt İmamlarının sekizincisi olan İmam Ali b. Musa Rıza (a.s.)'ı ataması meselesi, Türkçe akademik literatürde üzerinde gerektiği gibi durulmuş ve tahkik edilmiş bir konu değildir. Binâen aleyh bu eser, ele aldığı mevzu hakkında Türkçe literatürdeki en kapsamlı çalışmadır. Me'mun'un İmam Ali b. Musa Rıza (a.s.)'ı kendi veliahtı olarak atamasındaki hedefleri nelerdi? Mutezileye altın çağını yaşatan bu halifenin, akidevî görüşl
İktisadi açıdan Büyük Boşluk; uzayı, yıldızları, astronomiyi ya da doğal bilimleri ilgilendiren bir tabir değildir. O, 8-13. yüzyıllar arasındaki Orta Çağ Avrupa'sının karanlık dönemini ifade etmek için J.A. Schumpeter'ce, döneminden yüzlerce yıl sonra ortaya atılmış bir kavramdır. Batıdaki büyük boşluğun hemen öncesinde, Doğuda 7. yüzyılda İslam dini doğdu ve dönemin sonu olan 13. yüzyıla kadar yükselerek altın çağ ya da İslam Rönesansı adı altında birçok yenilik ve gelişme ortaya çıkardı. Bu dönemde İslam
Tükendi
1822de Batı dünyası hiyerogliflerin nihayet çözüldüğü haberiyle çalkalandı ve ardından Eski Mısır uygarlığını keşif çalışmaları başladı. Bu kitap Orta Çağa geri dönüyor ve daha önce nadiren kullanılan kaynaklara yönelerek, İslam dünyasında yüzyıllar önce hiyerogliflerin çözümü konusunda ilk adımların atıldığını ve Eski Mısır hakkında geniş bir bilgiye sahip olunduğunu ileri sürüyor. Bu etkileyici çalışma, büyük ölçüde ihmal edilmiş ve yanlış anlaşılmış bir konuyu, Arap-Müslüman yazarların Eski Mısıra yönel
Biz sana daha önce hiç bilmediğin hikâyelerin en güzelini, en güzel anlatışla vahyediyoruz. Hazreti Yusufun hayat hikâyesi Kuranda ahsenül-kasas yani hikâyelerin en güzeli diye nitelenmiştir. Güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan Yusuf (as)ın hayatı insanı hayretlere düşüren acayip olaylarla doludur. Güzel bir soydan büyük bir peygamberin evladı olarak dünyaya gelmiş, küçük yaşta anasından öksüz kalmış, babası tarafından çok sevilmiş, kardeşlerince kıskanılıp kuyuya atılmış, köle olarak satılmış,
Tükendi
Hiçbir âdem, bu âlemde mahzun olmasın, üzülmesin, boynu bükük kalmasın, gönlü kırılmasın. Dileğimiz, duamız bu. Rabbim kabul buyurur inşallah. Bu kitapta, Dünyanın değişik ülkelerindeki camiler tanıtılırken; bulunduğu ülke ve o ülkenin İslam ile ilk olarak nasıl tanıştığı hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Ayrıca tanıtılan cami ile ilgili halk arasında anlatılan hikâyelere de değinilmiştir.
Tükendi
Aziz okuyucu, o örnek insan ve eşsiz Peygamberin saadet çağında, onun yüksek şahsiyeti etrafında ve seçkin arkadaşları (ashâb-ı kiram) arasında yaşanan nice örnek hadiseden birkaç tanesini dile getirmek istedim. Bu maksatla güvenilir hadis, siyer ve tarih kaynaklarından süzerek kaleme aldığım otuz makaleyi bir kitap haline getirdim. O sönmeyen nurdan bir parıltı gösterebilmiş, Yaradana hürmet, yaratılmışa şefkat ateşinden aziz okuyucunun gönlüne bir kıvılcım sıçratabilmişsem ne mutlu bana...
Tükendi
Cehaletin en koyu demlerinde tüm dünyaya nurlu bir ışık yükseldi. Doğuşu müjde, hayatı çile, dünyası kul olmaktı Resulün. Temiz dünyasında bir gün ilahi vahiyle şereflenerek beşer dünyasına insanlığı öğretme görevi verildi. Emretti Allah, Resul kapı kapı dolaştı, her çadırda durakladı, insanlara islamı anlattı. İslama ilk ellerini uzatanlar, kalpleriyle yönelenler, o ilk nurlu grup kimlerdi ?
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1