Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenler süreçte bilişsel, üstbilişsel ve duyuşsal pek çok değişkenin etkisi altındadır. Bu değişkenler hakkında bilgi sahibi olmak, hedef dilin öğretim sürecinin nasıl bir çizgide ilerleyeceği konusunda ipuçları vermektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi üzerine yapılan çalışmaların genellikle bilişsel boyut üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Elinizdeki kitap, öğrenicilerin Türkçeye ve hedef dilde dinleme, konuşma, okuma, yazma becerilerine yönelik tutumları hakkında
Türk dünyasının en güneyinde bulunan ve özgün bir grubunu temsil eden Kaşkaylar bugünkü İran’da Fars, İsfahan, Buşehr, Çarmahal ve Bahtiyari, Kuhkiluye ve Buyerahmed, Huzistan, Kirman ve Hürmüzgan gibi eyaletlere yayılmış durumdadırlar. Kaşkaylar bu bölgelerde az bir kısmıyla geleneksel hayat tarzları olan konargöçer biçimde, çoğu kısmıyla da geniş bir alanda yerleşik olarak yaşamaktadırlar. Kaşkay Türkçesi, Oğuz grubunun kendine özgü bir üyesidir. Taşıdığı dil bilimsel özellikler ve Oğuz alanında bulunduğu
Anlama ve anlatma, dil edinimi ve kullanımı açısından en önemli göstergedir. Dinleyerek, okuyarak ve gözlem yaparak elde ettiğimiz anlama becerisini, sözlü ve yazılı olarak anlatırız. Birbirine bağlı olarak gelişen bu süreç, öncelikle Türkçe açısından ayrı ve özel bir öneme sahiptir. Son yıllarda Türkçe eğitimi ile ilgili yapılan çalışmalar, meselenin akademik düzey ve önemini ortaya koymakla birlikte, dil kullanım yeterlilikleri ve gereklilikleri ile bunların birbirini nasıl tamamladığının açıklanma ihtiy
Harezm Türkçesinin dil tarihimizde ayrı bir dönem olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşü ilk kez dile getirildiğinden beri bu dönemin ne zaman başlayıp bittiği; hangi eserlerin Harezm Türkçesine dâhil edilmesi gerektiği; Harezm Türkçesinin nasıl oluştuğu; Harezm Türkçesinin yayılma alanları, Harezm Türkçesindeki farklı lehçelere ait özellikler ve dahası dönemin nasıl adlandırılması gerektiği gibi onlarca konuda Türkologlar fikir birliği içinde değildir. Elinizdeki kitap, Harezm Türkçesinin sorunları üzer
"Yabancı dile yabancı kalmayalım" diyerek kaleme aldığı "50 Soruda Dil Öğrenme" kitabında Prof. Dr. Cem Balçıkanlı, dil öğrenme ve öğretme deneyimlerini kuramsal bilgilerle harmanlayarak merak edilen pek çok soruya yanıt veriyor. Dil öğrenme/öğretmeyi isteyen herkese olduğu kadar çocuğunun dil öğrenmesini arzulayan anne babalara da rehberlik edecek kitapta ele alınan kimi sorular şöyle: Çocuklar en fazla kaç dili aynı anda edinebilir? Bir yabancı dil öğrenildikten sonra yeni bir dil daha mı kolay öğrenilir?
İran dilleriyle uğraşanlar tarafından "Yeni Farsça" olarak da adlandırılan ve bugün komşumuz İran'ın resmî dili olan Farsça, Hint-Avrupa dili ailesine mensup olup, çok uzun bir tarihî geçmişe sahip olan İran dillerinin son halkasını teşkil eder.
Türklerin Farsça ile tanışması daha bu dilin doğduğu ilk yıllara rastlar. Farsça, cumhuriyetten önce kurulmuş olan Müslüman Türk devletlerinin bazen resmî dili, bazen de kültür ve edebiyat dili olarak kullanılmıştır. Kısacası Farsça biz Türkler için herhangi bir ya
Çalışma kısa bir "Giriş" bölümü ile "Ses Bilgisi", "Şekil Bilgisi", "Kelime Bilimi"
ve "Söz Dizimi" ana başlıklarından oluşmaktadır. Ayrıca çalışmanın sonunda kısaca
deyimler sözlüğü, gramer terimleri sözlüğü ve telaffuzu yakın kelimelerin sözlüğü
verilmiştir.
Özbek Türkçesine dair gramer konularının incelendiği bölümlerin sonunda bilgileri
pekiştirici ödev niteliğinde alıştırmalar yer almaktadır. Ayrıca konuların sonuna
işlenmiş konuya uygun pratik konuşma cümlelerinin bulunduğu 33 diyalog ve
aktarma çalı
Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi Türkçe ve Türk kültürünün tanınması ve yaygınlaşması açısından son derece önemlidir. Bu konuda temel ve genel ilkelerin doğru belirlenmesi ve öğretimde bunlara eksiksiz olarak yer verilmesi gerekmektedir. Bunu gerçekleştirecek olanlar yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında uzmanlaşanlardır. Dile olan ihtiyaç arttıkça dil öğretiminde kullanılan yöntemlerin sorgulanması ve amaca en kolay götürecek etkili yöntemlerin geliştirilmesi gündeme gelmiştir. Geliştirilen dil öğr
Bu eserde Türk devlet ve topluluklarında kullanılmakta olan alfabeler, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği sonrası bağımsızlığını kazanan Türk devletlerinde Latin alfabesine geçişin süreç ve uygulamaları ile hâlihazırdaki durum, Türk devlet ve topluluklarında ortak Latin alfabesi kullanılma ihtimali, Latin alfabesine geçişte karşılaşılan problemler ve bunlara çözüm önerileri ile yazı alanındaki etkileşim konu edilmektedir.
Türk dünyasında alfabe birliği düşüncesinin genel olarak Türkçülük-Turancılık ka
"Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı."
Yunus'un da dediği gibi sözcükler dünya üzerindeki en güçlü silahtır. Silahımı dil,
kılıcımı kalem bilip acizane kitabımızı yayın hayatına hazırladım. Gayem kar suyu kadar
olmasa bile karınca misali bir damla suyu toprak ile buluşturmaktır. Bu çalışmamız ile
okuyucularımıza dilimizin önemini, dilin hayatımıza yansımasını ve kültür ile tarihin
millet vasfına erişmemizdeki etkisini az da olsa ifade edebilmek olmuştur. Eğer
derdimizi anlatabilmişsem kendimi bahtiyar
Ord. Prof. Dr. Reşid Rahmeti Arat (1900-1964) Türkiye'de Türk
filolojisinin kurucusudur. Türk İlmî Transkripsiyon Kılavuzu (1946)
onun tarafından hazırlanmıştır. Eski Uygur Türkçesi'nin 30'dan fazla
manzum metninin okunması, çevirisi ve açıklanmasını Eski Türk Şiiri
(1965) adlı kitabında toplamıştır. Karahanlı Türkçesi'nin iki temel eseri
olan Yûsuf Has Hâcib'in Kutadgu Bilig'inin metni, çevirisi ve sözlüğü
(1947, 1959, 1979) ile Edib Ahmed'in Atebetü'l-hakayık (1951)
yayınlarını R. R. Arat'a borçluyuz.
Ara
Dilin temeli ve çıkış noktası olan konuşma, eğitimin ve iletişimin en önemli aracıdır. Konuşmanın doğuştan gelen bir yeti olduğunu inkâr etmek mümkün değildir. Zaman içinde gelişen bu anlatım türünü beceriye dönüştürmek, günlük hayatımızda olduğu kadar, eğitim hayatımızda da etkin hâle getirmek, hepimizin bir görevi olmalıdır. Alanında uzman kişiler tarafından büyük bir titizlikle hazırlanan bu eser; Türkçe Eğitimi, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi, Okul Öncesi Eğitimi, Sınıf Öğretmenliği bölümlerinde konuşma
Kıpçak grubu içerisinde değerlendirilen Kırgız Türkçesinin ağızlarındaki ikilemelerin
ele alındığı bu eser, ikilemeler ile ilgili daha önce yapılan çalışmalardaki inceleme yöntemleri
ve tasnifler de göz önünde bulundurularak hazırlanmış en kapsayıcı çalışmalardan birisidir.
Eserdetespit edilen 1.953 ikilemeses özellikleri, yapı özellikleri,sözcük türleri,
kökenleri ve anlam özellikleri açısından detaylı bir şekilde ele alınmıştır. İkilemelerin dikkat
çeken tekrarlı biçimlerine ve unsurları yer değiştiren ik
Çağdaş Türk lehçelerindeki bedeni Türkçe ruhu Rusça olan unsurları inceleyen bu
çalışma, diller arasındaki ilişkilerde kolayca fark edilemeyen ama dilin yapısını etkileyen
kavram ve gramer çevirilerini ele almaktadır.
Eserin girişinde dil-düşünce ilişkisi, dilsel dünya görüşü, dil ilişkileri ve Türkçe ile
Rusça etkileşimi üzerinde durulmuştur. Daha sonra çağdaş Türk lehçelerinde Rusçadan
yapıldığı tespit edilen kavram ve gramer çevirileri iki bölüme ayrılarak incelenmiştir. Birinci
bölümde her bir lehçede t
Yazar, "Subjektif bir değer olan edebi eser, objektif bilim metotları ile incelenebilir mi? Edebiyat eğitiminin hedefleri ile edebi değer arasında ne gibi bir ilişki vardır? Uyguladığımız edebiyat eğitimi, ne yaparsak daha verimli olabilir? Terimleşme konusunda müşterek kabller nasıl bulunur? Edebiyat eğitimi uygulamasında karşımıza çıkan problemler, YÖK programı ve üniversite müfredatında yer alıyor m? Okuldan mezun olan öğrencinin göreve başlayabilmesi ile üniversite eğitiminin bir ilgisi var mı?..." gibi
2 Kasım - 7 Aralık 1935 tarihleri arasında Ulus
gazetesinde isimsiz çıkan Güneş-Dil Teorisi'ne ilişkin
makaleler hakkında Afet İnan, Mustafa Kemal'e bir
mektup yazar;
"Ulus gazetesindeki dil yazıları sizin bulduklarınıza
benziyor".
Makalenin yazarını merak eden Afet İnan, Mustafa
Kemal'den gelen mektuptan yazıların bizzat O'na ait
olduğunu anlar.
"Ben bildiğin gibi dil ile meşgul oluyorum. Sen
giderken basılmış olan ilk broşürü tashih ve tadil
ettirerek yeniden bastırttım. Bunun bir de ufak
özetini broşür h
Bu kitapta, Kur'ân-ı Kerim, şiir divanları, dil ve gramer eserlerinden hareketle, gramer yapılarının aslî kullanımına kısaca yer
verip, gramer yapılarının aslî anlamı dışında veya farklı biçimlerde kullanımını ele aldık. Lisan üstü derslerimde ve
akademisyenlerle yaptığımız sohbetlerde böyle bir çalışmanın lüzumunu gördüm ve bu konuda bir çalışma yapmam
hususunda beni teşvik ettiler. Uzun süren araştırma ve incelemeden sonra böyle bir eser ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu
kitabın, akademik çalışma yapan araş
Türkçe, Türkiye'nin aralıksız 800 yıllık devlet ve
edebiyat dili. Bu topraklar en güzel Türkçe eserlere
beşiklik etmiş ve türlü güzelliklere ilham kaynağı olmuş.
Dağında, ovasında ozanların yüreğinden yankılanan
türküler; düşünürlerin zihninde şekillenen fikirler;
müminlerin gönlünden kopan zikirler; hasret, gurbet,
feryat, ölüm, zulüm, sevda ve kavga hep Türkçeyle söze
gelmiş.
Türkçe, eski dünya denilen üç ana karada bir dilin
kullanılabileceği tüm alanlarda varlık göstermiş. Bu
sebeple sadece Türklerin an
RENKLİ BASKI
Elinizdeki çalışma, zengin bir Arapça söz dağarcığına sahip orta veya ileri düzeyde gramer bilgisi edinmiş adaylara hitap etmekte olup, modern Arapça kitaplarda ya da medya metinlerinde sık sık karşımıza çıkan ve okuyuş hızımızı kesen temel bağlaçları, edatları, harf ve zarfları, deyimsel söz öbeklerini, cümle veya paragrafa giriş kalıplarını tanıtmayı amaçlamaktadır.
Alfabetik düzende sıralanan yapı ve kalıpların iyice pekiştirilmesi için kitapta her bir kalıba ait nitelikli 10 örnek cümleye y
Toplam 140 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.