Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Mâturîdîliğin Kur’ân ve Sünnet’i akla tâbi kılan “akılcı” bir mezhep olduğu, Mâturîdîlerin de “Mürciî” ve “Ehl-i Rey” düşüncesini temsil ettiği çeşitli çevreler tarafından farklı amaçlarla gündeme getirilen bir iddiadır. Elinizdeki eserde bu iddia, nübüvvetin en önemli konusu olan “mûcize, kerâmet, nüzûl-i Îsâ” bağlamında Ebû Hanîfe, Mâturîdî, Rüstüfağnî, Nesefî, Sâlimî ve Saffâr’ın da aralarında olduğu önde gelen Hanefî âlimlerin eserleri esas alınarak tarihsel bir sıralama ve nesnel bir metotla araştırılm
Analitik Felsefeye Giriş, "Kadın niçin öldü?" sorusu ile başlayıp "Hayvanlarla ilişkilerimiz nasıl olmalı?" sorusuyla bitiyor. Bu iki soru, kitabın çok dinamik bir içeriğe sahip olduğunu ve her gün karşı karşıya olduğumuz sorunlara yöneldiğini gösteriyor. Felsefe, merak uyandırmasına rağmen zor bir alan olarak görülüyor. Kitaplar, bazen bu zorluğu gidermek için felsefenin yöntem ve sorunlarının dışına çıkıyor. Bu durumda tarih anlatıları, filozof hayatları veya kavram bilgileri ile dolu sıkıcı kitaplar ort
Tükendi
Aşk, insanlık tarihi boyunca bizi hep büyüledi. Peki, felsefi bakış açısıyla aşk ne anlama geliyor? Nora Kreft bu soruya cevap vermek için ilginç bir yola başvuruyor: Hayali bir akşam yemeğinde sekiz ünlü filozofu bir araya getirerek aşk, dostluk ve arzu hakkında tartışmalarını sağlıyor. Sokrates, Søren Kierkegaard ve Iris Murdoch gibi düşünürler bu kitabın içinde kafa kafaya veriyor; aşk ve bilgelik hakkında fikir alışverişinde bulunuyor, flört uygulamalarının gerekliliğini tartışıyor ve aşkın kişisel özer
Karl Marx ve Friedrich Engels'in Feuerbach Üzerine Tezler, Alman Köylü Savaşı, Kapital, Anti-Dührıng ve mektuplarından seçmeleri içeren Din Üzerine eserini Murat Belge çevirisi ile sunuyoruz. "Dini insan yapar, din insanı yapmaz. Başka bir söyleyişle din, henüz kendini bulamayan ya da kendini yeniden kaybetmiş olan insanın kendinin bilincinde olması ve kendini duymasıdır... Dini sıkıntı, hem gerçek sıkıntının dile getirilişi, hem de gerçek sıkıntıya karşı bir başkaldırmadır. Ezilen yaratığın iç geçirm
Bu eser, Alman filozof Immanuel Kant'ın, insanlığın en eski arayışlarından biri olan "Barışı nasıl tesis etmeli?" sorusuna cevap arayışının ürünüdür. Şüphesiz bu soruyu ilk soran Kant değildi. Augustinus, Aquinalı Thomas, Erasmus, Leibniz, William Penn ve Saint-Pierre de bu soruyu sormuşlar ve cevabı tanrısal argümanlarda bulmuşlardı. Ancak Kant hem soruyu hem de cevabı değiştirdi. O, ‘barış'ın değil, ‘ebedî barış'ın peşindeydi. Cevabı ise tanrısal ve dinî değil, ‘hukuki' temelde verecekti. Kant'ın bu
Cemal Yıldırım'ın elinizdeki eseri, mantığa giriş yapmak ve okumalarını ilerletmek isteyenler için başucu kitabıdır. Yazar, mantığın neliği ve yöntemi, temel kavramları, geleneksel ve modern mantık konularını birçok örnekle ve özce ele almaktadır. Başta felsefe ve matematik olmak üzere, olgusal bilimlerin temelinde yer alan kavram ve ilkelerin vazgeçilmez çözümleme aracı olarak mantık, doğru düşünme kaygısında olan tüm okurlar içindir. Eserin ‘Mantık Okumaları' kısmında ise Yıldırım'ın diyalektik mantık ve
Patafizik', bir çeşit postmodern filozof olarak kabul edilen gerçeküstücü Alfred Jarry'nin roman kahramanının iştigal ettiği yeni bir bilim dalı. En kestirme yoldan Patafizik hem metafizik hem de fiziğin epistemik sınırlarının dışına taşanı konu ediniyor. Ne olup bittiği hakkında kimsenin bir fikri yok. Heidegger'in ifadesi ile adeta fırlatıldığımız bu yerde herkes, çoğunlukla farkında olmadan da olsa, kendi garip anlamsızlığını yaşamak dışında pek bir şey yapmıyor. Elbette ki çoğunluk için bu bir sorun
Çin düşüncesi ve kültürü temel kavramları; Çin felsefesini, hümanizmini, düşünce tarzını ve değerlerini özetleyen, kelime veya söz öbeklerinden meydana gelen kalıplaşmış ideolojik ve kültürel öz ifadeler olarak tanımlanabilir. Çin milletinin kadim bilgeliğinin bir birikimi niteliğinde olan bu kavramlar, onların en yoğun manevi arayışlarını, rasyonel düşüncelerinin derinliğini ve kapsamını yansıtmaktadır. Günümüzde, Çinlilerin antik Çin felsefesi, düşünce yapısı ve değerlerindeki değişimleri ve hatta edebiya
Isaac Newton (1642-1727) düşünce tarihinin muazzam yazılarından oluşan hacimli bir miras bırakmamıştır ardında sadece; aynı zamanda bu düşünceler dünyayı temsil etmekte somut bir değere de sahiptir. Modern dönemin ilk yıllarına yaptığı eşsiz katkılara rağmen, doğa felsefesi alanındaki mektuplaşmaları, elyazmaları ve yayımladığı türlü çeşit çalışmaları bundan önce farklı edisyonlarda ayrı bir biçimde bulunuyordu. Bu kitapta, Principia ve Opticks çalışmalarından önemli kısımlar ve De Gravitatione’nin düzeltil
Tükendi
Nietzsche ve Jung, yirminci yüzyıldaki felsefi ve psikolojik düşüncenin iki ikon şahsiyetinin düşüncelerini ve kişiliklerini göz önünde bulundurarak, bu ikili arasındaki sıra dışı bağlantıları açığa çıkarıyor. Huskinson bu iki büyük düşünürün eserlerini detaylı bir biçimde inceleyerek Nietzsche’nin düşüncesindeki karmaşık alanları aydınlatıyor ve Jung’un bu teorilere bakışındaki müphemlikleri çözümlüyor. Jung’a göre bütünlüklü benlikteki karşıtların oynadığı rolün konumu ve çözümlemesi göz önünde tutuluyor
Tükendi
İbnü’l-Arabî’ye tam anlamıyla bir filozof denilebilir mi? İbnü’l-Arabî’nin metinlerindeki felsefî referanslar nasıl okunmalıdır? O hangi felsefî gelenekle ilişkilendirilebilir? Okuduğu felsefî metinler var mıdır, varsa hangileridir? Bir disiplin olarak felsefeye ve filozoflara yaklaşımı nasıldır? Eserlerinde felsefenin hangi temalarına değinir? Felsefî bilginin mahiyet ve değerine karşı tutumu nedir? Çoğaltılması mümkün olan bu ve benzeri sorular, aynı zamanda modern dönem İbnü’l-Arabî araştırmalarının doğr
Tükendi
Dünyada mantıklı düşünen hiç kimsenin şüphe duymayacağı kadar kesin doğrulukta bir bilgi var mıdır? İlk bakışta pek de zor görünmeyen bu soru, gerçekte, sorulabilecek en zor sorulardan biridir. Kaçamaksız ve inanılır bir yanıtın yoluna çıkan engelleri saptadığımız anda felsefe çalışmalarına iyice girmiş oluruz, çünkü felsefe böyle en uç soruları yanıtlama girişiminden başka bir şey değildir ve bunu bizim günlük yaşamda, hatta bilimde yaptığımız gibi gelişigüzel ve dogmatik biçimde değil, eleştirel bir görüş
Tükendi
Başka dünyalar arasındaki müşterekleri eleştirel bir perspektiften bakarak yakalamak, buluşma noktaları aramak hayli meşakkatlidir. Bu ortak noktaların arayışına girmenin, her şeyden önce sorgulayan ve hakikati pusula edinen bütünlüklü bir anlayıştan geçtiğini düşünmek için elimizde pek çok neden var. Roger Garaudy felsefi teolojik yönü öne çıkan Aforozdan Diyaloğa kitabında Marksist ve Hristiyan entegrizmlerini tartışmaya açıyor. Entegrizmleri aşmak için gelenek, hümanizm, mitoloji, bilim, eşitsizlik, siya
Entegrizm, modern hayatın kendi dinamikleri içerisinde meydana gelen her türlü değişim ve gelişime karşı bir direnç geliştirme durumudur. Dahası siyasi veya dinî bir anlayışı tarihin bir önceki döneminde sahip olduğu kültür yapısı veya kurumlarıyla özdeş kılmaktır. Bu hâl siyasette de, devlette de, dinde de karşımıza çıkabilir. İster Yahudi ve Hristiyan kökenli olsun, ister İslam kökenli olsun tüm entegrizmler gelecek için büyük tehlike oluşturur. Entegrizmlerin başarıya ulaşması bütün toplumların kendi içl
Teoloji merkezli çalışmalarla başlayıp filolojiye evrilerek zamanla bir gelenek yaratan Alman oryantalizmi, 19 yüzyılın sonlarına doğru çalışma alanını giderek genişletir. Bilim insanlarının sömürge faaliyetlerinde devletlerin siyasi ajandaları için mesai harcamaları ve bu aktiviteleri bilimsel olarak temellendirme düşüncesi/girişimleri, Avrupa dışındaki diğer kültürlere ilgiyi arttırırken bir yandan da bu araştırmaları siyasallaştırmıştır. Öte yandan Doğu’nun, akademik çalışmaların bir konusu olduğu kadar
MS 125-180 yılları arasında yaşamış olan Süryani hiciv ustası Samsatlı Loukianos’un Eski Yunanca aslından Türkçeye çevrilen bu iki metni, yazarın hem o dönemdeki bilimsel tarih yazımına bakışını hem de kurgudaki ustalığını bize gösterir. Tarih Nasıl Yazılmalı? metninde yazar günümüzde dahi şahit olduğumuz bazı problemleri dile getirir ve eleştirir. Tarihi yazarken nelere dikkat edilmesi ve nelerden uzak durulması gerektiğine dair tavsiyelerde bulunur. Onun için tarih yazımında en tehlikeli kesim, gücün arka
Daha önce Ölümle Yüzleşmek kitabını yayımladığımız Françoise Dastur bu metinde de aynı meseleyle, ölümle uğraşıyor. Düşünür bu kez ölüm mefhumunun yanına bir felsefe terimi olarak sonluluğu ekliyor ve geleneksel felsefe terminolojisine daha çok başvuruyor. Konuyu işlemeye yine kültür, mitoloji ve efsaneler üzerinden başlayan, bu bağlamda özellikle “yas ve yas ritüelleri” durağına uğrayan Dastur sırasıyla bir Ölüm Metafiziği, Ölüm Diyalektiği ve Ölüm Fenomenolojisi imkanlarını sorguluyor. Ölümün muhtemel
Tükendi
Sokratesin öğrencisinden hayatın felsefesi Öğretmeni Sokratese olan bağlılığı, yapıtlarında ve felsefesinde kendisini güçlü bir biçimde duyuran Platon aynı zamanda bir sorunsal düşünürüdür. Felsefesini tüm yaşamı boyunca sürekli olarak düzelterek olgunlaştırmış ve bu özelliğiyle geliştirilmeye açık bırakmıştır. Bu basımda tek ciltte toplanan Diyaloglar, Platonun Sokratesçi döneminden temel metinleri bir araya getiriyor.
Peter Singer, yayımlandığı günden itibaren büyük ses getiren Pratik Etik'te, gündelik hayat ve etik konusunu çarpıcı başlıklar altında tartışıyor."En önemli etik meseleler her gün karşımıza çıkanlardır: Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanlara yardım edebilecekken, eğlencemize para harcamak doğru mu? Hayvanlara, sadece bize yememiz için et üreten makinelermiş gibi davranmamız haklı gösterilebilir mi? Yürüyebiliyorsak, bisiklet kullanabiliyorsak ya da toplu taşıma araçlarına binebiliyorsak, bir yandan gezege
Tükendi
Bu kitapta Freire’nin biri Ezilenlerin Pedagojisi’nden önce diğeri sonra yazdığı iki makalesi yer alıyor: “Özgürlük Pratiği Olarak Eğitim” ile “Verme mi İletişim mi?” İlk makalede Freire, eğitim denmeyi hak eden bir eğitimin, evcilleştirmeye, kitleleştirmeye nasıl karşıt olduğunu Brezilya ve Şili’deki deneyimlerinden örneklerle ortaya koyuyor. Bu sadece pratikten örneklerle desteklenmiş teorik bir açıklama değil. Tam tersine, Brezilya tarihinde sınıfların ve diğer eşitsizliklerin şekillenişi zemininde, “dem
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5