Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 312 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yabancılara Türkçe öğreten “Yeni Türkçenin Kapıları 1” üç kitaplık dizinin birinci kitabıdır. Yapısal olarak dosya sistemini korudum. Dosya başındaki bilgileri, dosya içeriğini daha açık yansıtacak bir biçimde düzenledim. Herhangi bir dosyaya bakıldığında Söz Edimleri, Sözvarlığı, Söylem Türü, Dilbilgisi ve Dilsel Görev başlıkları görülecektir. Söz edimi terimi ile öğrenenin iletişim gereksinimleri, sözvarlığı iletişim gereksinimlerini karşılarken gereksinim duyulacak her tür sözcük, söylem türü kavramı ile
Tükendi
Yabancılara Türkçe öğreten “Yeni Türkçenin Kapıları 2” üç kitaplık dizinin ikinci kitabıdır. Her biri 5 ders içeren 10 dosyadan oluşmaktadır. Her bir dosyanın sonunda dosya hedeflerine yönelik değerlendirme sayfası yer almaktadır. Ana hatlarıyla Avrupa Diller İçin Ortak Başvuru Çerçeve Belgesi düzeylerine göre A2’ye karşılık gelmektedir. Kitabın yazımı sırasında belgenin kazanımları göz önünde bulundurulmuş olmakla birlikte, tek dayanak olarak bu belge alınmamış, uzun bir zamana yayılan meslekî deneyim de g
Tükendi
Yabancılara Türkçe öğreten “Yeni Türkçenin Kapıları 3” Türkçenin Kapıları kitap dizisinin B1, kısmen de B2 düzeyine denk gelen üçüncü kitabıdır. Dizi boyunca her bir kitabın bir önceki ve bir sonraki düzeylere ilişkin konular da içeriyor olması düzey kavramının kesin çizgilerle ayrılamayacak bir kavram olmasından ileri gelmektedir. Dolayısıyla elinizdeki kitap bu yönüyle kısmen B2’ye de başlangıç yapılmasını sağlayacak içerikler sunmaktadır. Dizinin diğer kitapları gibi dosya düzenine göre tasarlanmıştır. T
Etimoloji, köken bilgisi, kelime tarihçiliği ya da bu kitaptaki adlandırılışıyla sözcük hikâyesi, bir sözcüğün nerden gelip nereye gittiğinin hikâyesidir. Her sözcüğün hikâyesi de bir insanlık hikâyesidir. Çapkın, yavşak, hovarda, bağnaz sözcüklerinin kökleri neydi, bugüne nasıl ulaştılar? Tahtakurusu, peygamberdevesi, çobanaldatan sözcükleri nasıl ortaya çıktı? Bu canlılara neden bu adları verdik? Ebegümeci, akşamsefası ve güzelavrat otu gibi bitkilerin adlandırılmasının kökeninde ne gibi kültüre
Dilin mahiyetini/neliğini düşünce, kültür, varlık ile ilişkilerinde soruşturan yanıyla felsefeyi konu alan 50 Soruda Dil Felsefesi, "50 Soruda" dizisinin 14. kitabı. Yazarı Atakan Altınörs'ün Antikçağ'dan günümüze felsefe tarihinde dil hakkında ortaya konmuş başlıca görüşleri anlaşılır ve rahat okunan bir üslupla sunduğu kitapta yer alan bazı sorular şunlar: Dil felsefesinin dilbilimden ayrılan yönü nedir? Hayvanlar arasındaki iletişim biçimleri bir dil meydana getirir mi? Dilin kökeni neden bir felsefî
Tükendi
Dil, insanların düşünme yetisiyle kazandırmış, zihnindeki parçaları birbirine bağlayarak, uygulanabilir hale getirmiş, hem sosyal hem ortak hem evrensel olarak kendisine özgü yasalarıyla gelişip büyümüştür. Dil’in ilk ortaya çıkışı, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış, insanoğlunun seslerle eyleme döktüğü bir iletişim aracı olmuştur. Bu anlamda elinizdeki kitap (1893 - 1943) yılları arasında yaşamış Türk Dilbilim ve politikacı Prof. Dr. Ragıp Hulûsi Özdem’in yazılarından derlenmiştir. Bizlere miras olarak
Tükendi
Hiç hilaf yok; bizim bir padişahımız var / Bir dağın ardında; o dağ Kafdağı’dır Onun adı Simurg’dur; kuşların sultanı / O bize yakındır; biz ondan çok uzakta Âşıklar arasında kuşlar vardır / Kafesten ecelden önce uçmuşlardır Hepsinin ayrı açıklaması vardır / Çünkü kuşların başka dili vardır Ne bir zalimin ekmeğini yedim / Ne kitabımı birine takdim ettim Beden, can gitti; canımdan, bedenimden / Dert, hayıflanma dışında yok nasibim
Tükendi
Bu çalışma, farklı üniversitelerden alanında uzman akademisyenlerin Rus dilinin morfolojisi konusu üzerinde uzun zamandır çalışmaları neticesinde ortaya çıkmıştır. Kitapta, Rus dili morfolojisi, kuram ve uygulama olmak üzere iki temel bağlam esasında Rusça olarak hazırlanmıştır. Kitap yirmi sekiz ana bölüm ve her bölümün içindeki alt başlıklardan oluşmaktadır. Bilindiği gibi, Rus dili gramerini öğrenmek ve öğrenilen bilgileri uygulamak Türk öğrenciler için zor bir süreçtir. Bu sebeple öğrencilerin özellikle
Tükendi
Türk halkının, edebi kişiliğinden ziyade trajik hayat hikayesi ile tanıdığı Cem Sultan, 1459’da başlayan ve 1495’te sona eren hareketli ve hüzünlü hayatının yirmi üç yılını gurbette geçirmiş ve gurbette ölmüş bir şehzadedir. “Kadim-i resmdir, şehzadeler dava-yı taht eyler.” diyerek II. Bayezid ile mücadeleye girip yenik düşen Cem Sultan, bütün Osmanlı sultanlarına yakışır bir şan ve eda ile şiirine gereken ehemmiyeti vererek iki divan sahibi olan ilk Osmanlı saltanat naibi olmuştur. Her şairin yalan söyleme
Genç araştırmacı Mehmet Emin Katırcı'nın Kelime Köken adlı çalışması, Türkçede kullandığımız çok sayıda kelimenin köken açıklamasının yapıldığı; bu kelimelerin yer aldığı şiirlerden örneklerin sunulduğu son derece bilgilendirici bir eser. Eser, Türkolog olmayan, dolayısıyla akademik iddia taşımayan yazarın çocukluğundan itibaren Türkçeye duyduğu derin sevgi ve ilginin bir sonucu olarak ortaya çıkmış. Her yaştan, her meslekten okuyucuya hitap edebilen eserde çok sayıda alıntı sözcüğün mitolojik köke
Türkiye Türkçesi Biçim Bilgisi I, daha önce yayımlanan Türkiye Türkçesi Söz Dizimi ve Türkiye Türkçesi Ses Bilgisi’nden sonra Türkiye Türkçesi dil bilgisi dizisinin üçüncü kitabı olarak hazırlandı. Türkiye Türkçesi Biçim Bilgisi I’de dil bilgisinin alt dalı biçim bilgisinin önemli bir konusu olan sözcük türleri üzerinde duruldu. Eserde geleneksel bakış açısıyla konular ele alınmakla birlikte bazı konulara birtakım güncel bakış açıları getirilmeye çalışıldı. Teorik konuların etkin bir biçimde öğrenilmesine k
Tükendi
Çeviri eylemi, anlama sürecini de içeren, fakat anlama edimiyle sınırlandırılamayacak çok yönlü karmaşık bir süreçtir. Çeviribilim alanında yaşanan kültürel ve sosyolojik kırılmalarla birlikte çeviri dünyasını makro boyutta ele almayı amaçlayan çeviribilimsel çalışmalar, kırılmalardan önce dile getirilen çeviri eyleminin yorumbilimsel bir süreç olduğu savını aynen benimsemektedirler. Ne var ki çeviribilimdeki bu yeni çalışmalar, çeviri eyleminin yorumbilimsel yönünü yansıtmakta yetersiz kalmalarını
Tükendi
I. ve II. Türk kağanlıklarından sonra İç Asya bozkırlarında egemenliği eline geçiren Uygurlar da tıpkı Kök Türkler gibi kendinden sonra gelen nesillere hitaben yazıtlar bırakmıştır. Çin kaynaklarında adları; Huihe (回紇), Huihu (廻鶻), Weihe (韋紇), Weiwu (畏兀), Yuanhe (袁紇), Yuange (袁紇), Weiwuer (维吾尔) gibi türlü biçimlerde geçen Uygurlar, Basmıl ve Karluklarla işbirliği yaparak İç Asya bozkırlarındaki Kök Türklerin egemenliğine son vermişti. Özellikle Moyan Çor Kağan zamanında büyük başarılar elde eden Uygurlar, Ç
Bu klasikte, dünyanın dil ve zihin uzmanı Steven Pinker, dil hakkında daima merak ettiğiniz her şeyi berrak bir şekilde açıklıyor: dil nasıl işler, çocuklar dili nasıl öğrenir, dil nasıl değişir, beyin dili nasıl hesap eder ve dil nasıl gelişmiştir? Steven Pinker mizah ve kelime oyunu örneklerini kullanarak dil içgüdüsünün insanın genlerinde kodlanmış olduğunu açıklarken, insanlığın engin dil birikimini ilgi uyandıran bir hikâyeye dönüştürüyor: beynimizde evrimsel süreçle donanan dil, insani bir içgüdüdür.
“Çeviribilimin Paradigmaları” serisinin amacı, çeviribilim alanına ilişkin yabancı dilde yayımlanan önemli makalelerin Türkçeye çevrilerek daha geniş bir okur kitlesine ulaşmasıyla alana katkıda bulunmaktır. Elinizdeki bu çalışma, yerleşik kuramlara, yalnızca yöntemlere ve kavramlara eleştirel bir bakış sunarak salt beşeri ve sosyal bilimlere değil, bilgi ve bilim geleneklerine de açılım sağlayan Doris Bachmann-Medick’in bilim dünyasında yankı uyandıran metinlerini de içermektedir. Araştırmacının kendi se
Tükendi
İnsanoğlu tarih boyunca kendisini yaratan varlık ile arasındaki ilişkinin mahiyeti üzerinde düşünmüştür. Zaman içinde bu mahiyeti izah eden çeşitli teoriler ortaya çıkmıştır. Mu‘tezile’nin “vücûb alellah” düşüncesi, bu teorilerden biri olmakla birlikte Allah’ın insanla ve diğer yaratılmışlarla ilişkisinin birtakım rasyonel ve ahlâkî ilkelere göre gerçekleştiğini öne sürer. Onlar adalet ilkesinin bir gereği olarak gördükleri vâcibi, Allah’ın başlangıçta nesnelerin tabiatına yerleştirdiği değer ilkelerinden b
Sevan Nişanyan'ın on bir yıldır üzerinde çalıştığı Türkiye Yer Adları Sözlüğü, en küçük yerleşim birimleri, hatta artık kimsenin yaşamadığı ve yeri net olarak bilinmeyenler de dâhil olmak üzere ülke içindeki tüm yerlerin adlarının izini sürüyor. Bu kent, ilçe, köy, mahalle ve mezraların adlarının anlamını ve kökenini araştıran Nişanyan'ın çalışması, 20. yüzyıl başında ve günümüzdeki etnik yapılar hakkında da bilgiler içerdiği gibi tüm bu yerleşim birimlerinin koordinatlarına da yer vermiştir. Türkiye Yer A
Tükendi
Taiap ve Ubıhça nadir bir kuş türü veya ölmekte olan bir mercan kayalığı olsaydı, belki daha fazla insan onların içinde bulunduğu durumu bilir ve endişelenirdi. Ancak dünyanın her yerinde birçok benzersiz yerel dil, daha önce hiç görülmemiş bir hızla ölüyor. Bunu çok az insan biliyor veya önemsiyor. Peki, bu seslere ne oldu? Bu kitap dillerin neden ve nasıl yok olduğunun dramatik hikâyesini anlatıyor... Kaybolan Sesler, bu gidişatın ürkütücü olmanın ötesinde anlamlar taşıdığını savunur. Dillerin kaybolması
Titriyor sesimiz. Yanımızdakine bile duyuramıyoruz sesimizi. Sislerle örülü coğrafyada yazmak hem zorlaşıyor hem daha bir anlam kazanıyor.. Kuşluk saatlerinde alazlanan, ikindi sularını bereketlendiren, her vakit bizi sınayan, kendimiz olmaya çağıran yüce duyguyla yüzleşmeliyiz. Hemen ve daha sıklıkta yüzleşmeliyiz. Zaman ne kadar ilerlemiş olursa olsun, içimizin sur kapılarını her an aralayıp gelecek olana kendimizi hazırlamalıyız. Sanatın, edebiyatın, kültürün izini sürerek bu hazırlığı yürütebiliriz.. Öz
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 312 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1