Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 86 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Pierre Bourdieu, şüphesiz çağdaş sosyolojik düşünce birikimine damgasını vurmuş önemli toplum bilimcilerden birisidir. Fransa’daki sosyal bilim camiası içinde onu diğer düşünürlerden ayıran en önemli özellik, Althusserci skolastiği veya 70’li yıllara egemen dogmatik Marksizmin Sovyet veya Çin menşeili masallarını ikna edici bulmayan sol eğilimli aydınlara yeni bir öneride bulunmasıdır. Bourdieu modern sosyolojinin dogmatik görüşlerinden uzak durmuş, bu görüşlere çekici bir alternatif sunmuş ve toplumsal so
Tükendi
Zeki olmak sadece sorulara doğru cevaplar vermek değil, şekiller çizebilmek, “Merhaba! Nasılsın?” demek, denizkızı olmak ve hatta ejderhalara binebilmektir! Sevgi Şemsiyesi Altında ve Su Altında Süslü Kostüm Geçidi’nin yazarı Davina Bell, Her Çocuk Zekidir’de çocukların ne kadar özel ve zeki olduğunu anlatıyor.
Tükendi
“Uygar bir ülkenin gerçekten değerli insanları olabilmeleri için ülkemin erkek ve kadınlarının ahlâkî değerlerini yükseltmek adına çaba harcamak istiyorum.” Yukichi Fukuzawa Fukuzawa hayat hikâyesini anlatmaya Nakatsu’da geçen çocukluğuyla başlıyor. Yaşadığı toplumun Fukuzawa’nın kaleminden tasviri, bugün neredeyse hayal dahi edilemeyecek katılıktaki hiyerarşik bir düzeni en ince ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Öte yandan yazarın yaşadığı dönem, Japonya’daki toplumsal düzenin, ekonomik ve siyasi bo
Umut ettiğim onca şeyin içinden hangileri hayata geçti? Artık hayatıma akşamın gölgelerinin düşmeye başladığı yaştayım. Bende o ilkbahar sabahının göz açıp kapayıncaya kadar geçip giden fırtınasının hatırasından daha taze, daha kıymetli ne kaldı? 19. yüzyıl Rus edebiyatının önde gelen yazarlarından Turgenyev, İlk Aşk adlı unutulmaz novellasında henüz büluğ çağındaki bir gencin kendisinden büyük bir kadına olan aşkını bir aile dramı etrafında ustaca betimliyor. Romantik edebiyatın etkileyici örneklerinden
Kudretin yarattığı ilk şey kalemdir. Kalemin ucunda iki dünya tek bir yazıdır. O, kalem değil, güzellik bahçesinde yetişmiş taze bir fidandır. Varlık silsilesi göz önüne alındığında fikirde ilk, fiilde sondur. Sûreti insandan doğmuşsa da mânâsı varlığın özüdür. İslâmî ilimler, tasavvuf, dil, edebiyat ve şiir sanatları alanında pek çok eser kaleme almış olan Molla Câmî, Sebk-i Hindî dönemi öncesinde yetişen, klasik Farsça şiirin son büyük şairidir. Eserleriyle şöhreti Hindistan’dan Balkanlara kadar geniş
Ünlü Amerikalı tarihçi ve sosyolog Janet Abu-Lughod’un Immanuel Wallerstein’in “Dünya Sistemleri Teorisi”ni yeniden yorumladığı ezber bozan çalışması Avrupa Hegemonyasından Önce: 1250-1350 Arasında Dünya Sistemi, verili kabullerin aksine, modern dünya ekonomisinin kökenlerinin 16. yüzyıla değil, 13. yüzyıla dayandığını öne sürüyor. Avrupa’nın Brugge ve Venedik gibi liman şehirlerinden Horasan ve Moğolistan’a, Hint altkıtası ve Çin’den Bağdat ve Kahire’ye uzanan geniş kapsamlı ticari ve kültürel alışverişe o
Tükendi
Gerçek sanat eseri organizmaya ve çevreye ait koşulların ve enerjilerin etkileşiminden bütünlüklü bir deneyim inşa etmektir. Deneyim, organizmanın “şeyler dünyası”nda mücadele ve başarılarıyla tatmin olması demektir, bu bağlamda tohum hâlindeki sanattır. Deneyim Olarak Sanat, öncelikle deneyimin tamamlanmışlığını ifade eden, deneyimi kültür ve anlamla özdeşleştiren ve insanın dünya ile ilişkisindeki tüm deneyim olanaklarını kapsayan estetik deneyim kavramının derinlemesine bir değerlendirmesini sunar. Öt
Tükendi
“İmparatorluk dönemi Roma’sı ve İran’ından kalma eski ve paslı anahtarların; nanomühendislikle yapılmış, kırılması neredeyse imkânsız şekilde şifrelenmiş, boyunduruk demirlerinden dövülmüş gibi görünen tüm kilitlere rahatça oturduğunu görmek son derece tatlı bir sürpriz. Federico Campagna böyle bir şey yaptı.” Tekniğin nihilizme hapseden kapılarını, betimlenemezliğin büyülü anahtarı ile açmayı deneyen Campagna, bizi gerçeklik hakkında tekrar düşünmeye davet ediyor. Teknik’in dünyayı mutlak dil yoluyla ele
Tükendi
…tarîk-i taklîdde bulunmanın bir şartı da âdem kendinin mukallid olduğunu bilmemektir. Eğer insan mukallid olduğunu anlarsa mukallidliği ol saat mahvolur. Çünkü o bir şîşedir ki kırıldığı gibi bir daha ta‘mîr götürmez, meğerki tekrar eritilip de yeniden başka bir kalıba döküle. Gazzâlî’nin kendi hakikat soruşturmasını anlattığı el-Munkiz mine’d-dalâl (Dalaletten Kurtarıcı), yüzyıllar boyunca ilgi ile okunmuş, tartışılmış ve çeşitli dillere çevrilmiştir. Günümüzde eserin birçok Türkçe çe
19. yüzyılda sanayileşmede ivme kazanan Avrupa devletleri denizlerde tahakküm kurarken Osmanlı bahriyesi bir yandan denizlerini savunmaya, diğer yandan milliyetçilik ateşiyle yanan imparatorluk tebaasını kontrol altına almaya çalışıyordu. İmparatorluğun en uzun yüzyılının başlarında, 1821 yılında Rum İsyanı patlak verince Akdeniz ve Adalar Denizi büyük bir savaş meydanı hâline geldi. II. Mahmud’un kaptanıderyası Nasuhzâde Ali Paşa, bu isyanın denizlere yansıyan alevleri arasında can vermişti. Nasuhzâde Ali
Tükendi
Rasyonalite, düşünce ve davranışların her yerde belirli ölçütler çerçevesinde değerlendirilebileceği, iyi tanımlanmış, insana dair evrensel bir olgu mudur? Yoksa rasyonel ve irrasyonel yalnızca kültürel yapıların bir ürünü müdür? Bu çalışma söz konusu iki seçeneğe bir alternatif sunuyor. Evrenselci tez, farklı zaman ve mekânlarda örneklerini bulabileceğimiz sağlıklı insan akıl yürütmelerinin çeşitliliğini göz ardı eder. Üstelik sıklıkla Avrupa merkezci bir önyargı sergiler. Aşırı görecilik ise karşılıklı
Tükendi
Alman siyaset kuramcısı Carl Schmitt, bu eserinde, Roma Katolik Kilisesi’ni tarih üstü/tarih ötesi dinî rolü ve daveti açısından değil, Roma sonrası Avrupa tarihinde işgal ettiği siyasi kudreti itibariyle ele alıyor. Üzerinde yoğunlaştığı tarihi devir, Protestan ve Püriten fırkaların ona muhalefetini tevarüs eden seküler politik ve ekonomik aktörler lehine güç kaybettiği “modern zamanlar”dır. Bu eserin en can alıcı tespiti olarak, kapitalist ekonomi çağında sermayedar patronun ve ona muhalif proleterin ekon
Tükendi
Yaşayan en saygın antropologlardan biri olan Alan Macfarlane, bu önemli kitapta, İngiltere’nin ortaçağ feodalizminden Sanayi Devrimine uzanan beş yüzyıllık toplumsal dönüşüm hikâyesini ele alıyor. Macfarlane, feodal sistemin olgunlaşma çağı olan on üçüncü yüzyıl İngiltere’sinin aile hukuku, toprak rejimi, mülkiyet ilişkileri ve dinsel-toplumsal yapılanma modelinin nasıl olup da uzun vadede Avrupa anakarasından farklılaştığını ve “İngiliz istisnailiği” denen olgunun köklerinin nelere dayandığını araştırıyor.
Âlemde her şeyi tevlîd eden ihtiyaçtır. Zamanın, mekânın, muhitin, ahvalin icâbâtı her ne ise vakayinin de ona göre tahaddüsü bir emr-i tabiidir. –Ali Rifat Çağatay Ali Rifat Çağatay, Türk müziğinin sancılı dönüşüm sürecinde öne çıkan simalardan biri… Gelenekle modernin, Doğu ile Batı’nın sürekli çarpıştırıldığı bir dönemde, Türk müzik yaşantısına vâkıf bir yenileşme taraftarı olarak hem geleneği muhafaza, hem de müzik hayatını modernleştirme gibi iki yönlü bir sorumluluk üstlenen az sayıdaki müzik insan
Tükendi
Bu kitap, 18. yüzyılın önde gelen Osmanlı simalarından Hacı Beşir Ağa’nın Habeşistan’da başlayan, Osmanlı Kahire’si ve Hicaz’ından geçerek İmparatorluğun başkentine kadar uzanan, yaklaşık doksan yıllık hayat hikâyesini konu ediniyor. Hadım edilmiş siyahi bir köle olan Beşir Ağa, sarayın ve siyasetin en üst mertebelerine erişmiş; üç sultanın hareminde, birçok şehzadenin eğitiminde görev almıştır. Dârüssaâde ağalığı makamında 29 yıl boyunca kalan Beşir Ağa, İmparatorluğun siyasi ve askeri meselelerinde rol al
Tükendi
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi ve 20. yüzyıl tarihçisi Ali Erken’in, alanında yazılmış ilk kitap olma vasfına sahip bu eseri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından hız kazanan modernleşme ve Batılılaşma çabalarında Amerika ile girilen kültürel ve bilimsel ittifakı ele alıyor. Eğitim ve yüksek öğrenimdeki reformlarda yer tutan Amerikan etkisini detaylandıran çalışma, Türk siyasi, edebi, akademik kültürüne damga vuran pek çok isim yetiştirmiş olan Robert Kolej’den ODTÜ’ye, iş idaresi ve işletme eğ
Tükendi
Kendilerini şair bir halk olarak gören Araplar, şiirdeki ustalıklarını hikâye alanında da gösteriyorlar. Şiirin tercüme edilemezliği karşısında aktarıma daha elverişli olan ve Arapçanın zenginliğini âşikâr kılan hikâyeleri, onları anlatı sanatında da yüksek seviyelere taşıyor. Arap edebiyatının büyük nesir yazarlarından Câhiz, Kitâbü’l-Buhalâ’sıyla (Cimriler Kitabı) fesahat ve belâgatin en parlak örneklerinden birini sunuyor. Hemedânî ve Harîrî’nin Makāmâtları Arap dilinin inceliklerini ortaya koyarak Vol
Bir mühendis, matematik tutkunu ve aynı zamanda felsefe alanında akademik çalışmaları olan Luc de Brabandere, farklı alanları sentezlemeyi seven bir düşünür. Yazarın tüm bu yönlerinden beslenerek ortaya koyduğu eser, sayıların diliyle sözel dili karşılaştırarak Homo İnformatiks adlı yeni bir insan türünün doğmakta olduğunu haber veriyor ve bu insan türünün sınırlarını tartışıyor. Eser aynı zamanda Aristoteles’ten Hârizmî’ye, Leibniz’den Thomas Bayes’e, Bertrand Russell’dan Claude Shannon’a pek çok önemli is
Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi J. C. Sharman, Batı hakimiyetinin damga vurduğu modern dünya düzeninin ve küresel sistemin kuruluşuna dair geleneksel tarih anlatısını eleştirel bir gözle ele alıyor ve yeniden yorumluyor. Sharman, iddia edilenin aksine erken modern dönemde Avrupalıların mutlak bir teknolojik ve askeri üstünlüklerinin olmadığını ortaya koyarak, erken modern dönemin Avrupa-dışı büyük imparatorluklarının nihai gerileyişlerinin Avrupa’da ortaya çıkan bir “askeri devrim” tezi ile açıklanamay
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 86 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1