Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 407 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de pek çok bireysel, toplumsal ve küresel ahlaki sorun vardır. Ahlaki sorunları dert edinmek ve bunlara çözüm aramak, her dönemde tüm iyi insanların vasıfları ve kendilerini sorumlu hissettikleri görevleri arasında olmuştur. Ahlak ve etik kavramları bazen birbirinin yerine de kullanılabilmekte ise de, insanların çoğunluğunun takdir ettiği iyi huylar ve erdemli davranışların pratik hayatta tezahürü için ahlak, yaşanan bu ahlak ile ilgili felsefi tartışmalar içinse etik denmesi
Bizler insanlar hakkında genellikle fiziksel görünümlerine, davranışlarına ve beden dillerine bakarak bir fikir ediniriz. Buna, geçmiş deneyimlerimizin bilinçaltımızdan yansıttığı izleri de ekleyerek bir kanaate varırız. Ancak bunu bilimsel bir şekilde yapmanın kuralları ve yöntemleri vardır. Bu kitabı hazırlarken disiplinler arası çalışarak pek çok branşın insanı tanıma teknikleriyle ilgili sunduğu yöntem, teknik ve materyallerden yararlanmaya gayret ettik. İnsan davranışını araştırmaya ve anlamaya çalışa
Tükendi
İslâm dininin emirleri, yani şeriat, iman, amel ve ahlak olarak üçe ayrılır. İşte şeriatin amel denilen kısmını, yani insanların yapması gereken hususları bildiren ilim dalına fıkıh ilmi denir. Fıkıh, lugatta bilmek, anlamak, ıstılahta ise beden ile yapılacak şer'î hükümleri bildiren ilim dalıdır. İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe, fıkhı, kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir, şeklinde tarif etmektedir. Daha sonra gelen fakihler bunu "fıkıh, şeriatin, yani İslâmiyetin amelî meselelerini bilmektir" şeklin
İslam, her iki dünya saadetini elde etmeyi hedef olarak gösteren bir dindir. Dinimiz, iki dünya mutluluğunu elde etmenin yolu olarak müntesiplerinden bir takım görevlerin yapılmasını istemiştir. Bu görevlerin en önemlilerinden birisi, "dinin direği" olarak ifade edilen namazdır. Namazlar, belirli vakitlerde yapılması gereken ibadetlerdir. Böyle bir zaman tayini ile adeta Müslümanları bir plan, program ve disipline yönlendirme amaçlanmıştır. Dinin, sorumluluk sahibi her Müslümandan beklentisi namazları va
Tükendi
Din Felsefesi, İlahiyat Fakülteleri ve Eğitim Fakültelerinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi bölümlerinde okutulan zorunlu bir derstir. Ancak bu zorunluluk sadece öğrencilerle sınırlı değildir; felsefi bir perspektifle dinin ana konularına bakarak taklitten kurtulmak ve temel dini inançlar üzerine tahkiki bir değerlendirme yaparak inançlarını içselleştirmek isteyen herkes için din felsefesinden yararlanmak âdeta entelektüel ve etik bir zorunluluktur. Önceki çalışmalarımızdan yararlanılarak ve on dört haftad
Tükendi
İnformel Mantık,mantığın dar anlamda formel/biçimsel sınırlılıklarından ve felsefecilere özgü bir alan olmaktan çıkartılıp,herkes tarafından anlaşılabilecek ve yararlanılabilecek biçimsel olmayan bir yöntem ve dille ifade edilmesidir.O sadece felsefi düşünce ve araştırmalarda değil,gündelik hayat sorunlarıyla karşılaşıldığında da herkesin aklını ve dilini iyi kullanabilmesine yardımcı olmayı amaçlayan nispeten son zamanlarda gelişmiş bir mantık yaklaşımıdır. İnformel Mantık,1960lardan itibaren Batı dünyasın
Bunlar İslam ümmetinin Kur’an’ı anlamada bir takım yanlışlara düşmesine, aslı olmayan hurafelere gerçekmiş gibi inanmasına sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla bu alıntılarla, bunların geçtiği eserlere dikkat çekilmesi ve müelliflerin büyük bilginler olmasına aldanarak eserlernide zikrettikleri her bir şeye inanılmaması gerekmektedir. Dolayısıyla bu alıntılarla, bunların geçtiği eserlere dikkat çekilmesi ve müelliflerin büyük bilginler olmasına aldanarak eserlerinde zikrettikleri her bir şeye inanılmaması gerek
Tükendi
Az gelişmiş toplumlarda olduğu gibi, modern ve ileri toplumlarda da hurafe ve batıl inanışlara rastlanması, konunun ekonomik değil, kültürel bir mesele olduğunun açık delilidir. Tartışma kabul etmez bir gerçektir ki, toplumumuzda hangi kesime mensup olursa olsun, yeterli ve sağlıklı dini bilgisi olmayan ve inanç boşluğu içinde bulunan kişiler, hurafe ve batıl inanışlara daha kolay kapılmaktadırlar. Çaresi, bütünüyle toplumu, yeterli ve sağlıklı bir din bilgisine sahip kılmaktır. Unutulmamalıdır ki, sağlı
Tükendi
Kur'an ilimleri, Kur'an'ın kendi bünyesinden çıkmış ve daha sonra sistemleşmiş ilim dallarından oluşmaktadır. Ulûmü'l Kur'an veya Usûlü't-Tefsir eserlerine bakıldığında bu alanla ilgili pek çok kavramın Hz. Peygamber dönemine dayandığı ve vahiyle başladığı görülür. Hz. Peygamber'le başlayan ve sahabelerle devam eden Kur'an'ı anlama çabaları nesilden nesile intikal ederek günümüze kadar gelmiştir. Kur'an ilimleri, bilgi alanı olarak, Kur'an'ın nasıl anlaşılacağından daha çok onu anlamaya yönelen kişinin edin
Tükendi
Kur'an-ı Kerim'de, insanların geçmişte yaptıkları yanlışlardan ibret alınarak aynı hataların tekrar işlenmemesi üzerinde ısrarla durulmakta; nüzul sürecinde yaşayanlardan hareketle, günümüzdekilere ve gelecekte yaşayacaklara da hitap edilmektedir. Kur'an'ın bu özelliği, oryantalistler tarafından hazmedilememiştir. Onlar, Kur'an'ın evrenselliğine gölge düşürecek ve insanların ondan şüphelenmelerine yol açacak şekilde şu mesnetsiz iddiaları ileri sürebilmişlerdir. "Kur'an'ın menşei ilahi kaynaklı değildir ve
Doğru anlaşılması için İslam hukukçuları tarafından geliştirilmiş bir metodoloji ilmidir.Bu metod kullanılarak dini metinler(Kuran ve Sünnet nassları)tetkik edilirse daha doğru,tutarlı ve isabetli neticeler elde edilebilir.İslami ilimler içersinde en eski ve ilk metodoloji olan fıkıh usulünün önemli bir yeri olduğu malumdur.Fıkıh usulü bilgilerinin hedef kitlesine en iyi şekilde verilmesi de bir ihtiyaç ve gereklilik olarak görülmektedir.Zira İslami ilimlerle ilgilenen her kademedeki insanın fıkıh usulü hak
Tükendi
Hadisle ilgili tartışmalar yer yer ivmesini kaybetse de canlılığını korumaya devam etmektedir. Bu çalışmada daha ziyade usul ve tarih konularına daha ağırlık verdik. Diğer çalışmalarımızdaki bazı hadis sorularına da yeni bilgiler ilave etmek suretiyle yetmiş üç soru tespit etmiş olduk. Bunlardan birkaçını zikretmek gerekirse aşağıdaki sorulara cevap aramaya çalıştık: Sünnet nedir? Sünnet ve hadis aynı şey midir? Çoğu cerh ifadeleri sadece "zayıf" şeklindedir. O halde "Cerh, müfesser olmalıdır" kuralı ne anl
Tükendi
Dünyada Ehl-i sünnet'ten sonra en çok mensubu olan mezhep Şîa'dır. Tahminî olarak on veya on iki müslümandan biri Şiî'dir. Şiîlerin çoğunluğunu ise İsnâaşeriyye İmâmiyyesi, fıkhî adlandırmayla Ca‘ferîyye mensupları oluşturmaktadır. Genelde Ehl-i sünnet'in hadis ve fıkıh usûlünden büyük ölçüde yararlandıkları ve usûl konularını Şîa esaslarına göre tanzim ettikleri görülse de Şiî ulemânın kendi inanç sistemine göre oluşturdukları bir hadis ve fıkıh metodolojisi bulunmaktadır. Bu mezhebin hadis usûlüne ve mese
Tükendi
Peygamberimiz; Üstün insan; mükemmel eş,şefkatli baba,emin tacir. Mediyet kurucusu; Rahmet programı Kur´an´ın beyan edicisi, İslam davetçisi,eğitimci,ıslahatçı,inkılapçı, hakim,yönetici,devlet başkanı ve askeri lider.
Tükendi
Sihirli Baston Hasan, gözlerindeki ışığı kaybettiğinde yedi yaşındaydı. Çok korkmuştu ve yapayalnız hissediyordu. Yaşamını kolaylaştırmak için önce annesi sonra öğretmeni rehberlik etti ona. Annesi görmeden yapabileceği şeyleri hatırlattı sürekli. Öğretmeni ise dokunarak, dinleyerek yaşamayı, baston kullanarak kendi başına hareket etmeyi öğretti. Bu tuhaf macera ise daha fazlasını öğretti ona: Arkadaşlığı ve vazgeçmemeyi.
İslam dininin iki temel kaynağı olan Kur´an ve sünnetle direkt alakalı olan İslam hukuku ilmi, insanlık var oldukça kendisine ihtiyaç duyulacak yegane alanlardan biridir. Zira gerek toplumsal ve gerekse ferdi hayatta yeni gelişmelerin baş göstermesi ve bu gelişmeler sonucunda bir takım sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bir hukuk sisteminin ise, insan hayatının her alanında baş gösteren yeni gelişmeler neticesindeki ihtiyaç ve problemlerini giderebilmesi için statik değil dinamik bir yapıya sahip olma
Tükendi
İslâm dininin aslî iki kaynağı Kur'an ve Sünnet'tir. Kur'an Allah'ın mu'ciz vahyi, Sünnet Hz. Peygamber'in örnek hayatıdır. Müslümanlara düşen vazife her ikisine de uymak, ittiba etmektir. Fakat bu noktada şöyle bir mesele ile karşılaşılmaktadır: Her ne kadar Kur'an'ın sübutu kat'î olsa da delâleti zannîdir. Sünnet'in ise hem sübutu hem delâleti zannîdir. Yani Kur'ân'ın yorumunda, Sünnet'in ise hem tespitinde hem yorumunda ihtilaf edilmesi mukadderdir. Zaten İslâm âlimleri de bu hususlarda tarih boyunca kan
Tükendi
Bundan önce "Kur'an'a Aykırı Görülen Hadisler" adlı bir çalışma yapmıştık. Bu çalışmada Kur'an'a aykırı olduğu iddia edilen hadislerin neredeyse hepsini bir araya getirip değerlendirmeye çalıştık. Çalışma yayımlandıktan sonra içimden "bu çalışmanın bir benzerini hadisler için de yapmak isabetli olur" diye geçiriyordum. Seri ancak böyle tamamlanmış olacaktı. Bu duyguyla böyle bir çalışmanın derlenmesine karar verdim ve elinizdeki bu çalışma böyle ortaya çıktı. Çalışmada şu soruların cevabı arandı: iddia edil
Tükendi
İslam düşüncesinin temel konularından biri akıl-nakil ilişkisinin düzenlenmesidir. Bu ilişkinin can alıcı noktası kat'ilik ve zanniliktir. Kat'ilik ve zannilik, nasları anlamayı sağlayan ve belirleyen bilgi nazariyesinin bir sonucudur. Bu o kadar önemlidir ki, hem akaidi hem usul-i fıkhı hem de pek tabii olarak ameli hayatımızı yakından ilgilendirmektedir. Bu çerçevede Geleneksel İslam Düşüncesinde farklı kültür, felsefe ve inançlarla karşılaşılması sonucu akıl-nakil ilişkisinin nasıl olacağı enine boyuna t
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 407 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1