Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Milliyetçilik mikrobu kadar tehlikeli olan 'Cemaatçilik Mikrobu'na karşı mücadele etmek için büyük bir kapı aralandı. Bu tartışma başlamış milletin kulaklarını tıkayan 'din tüccarlığı' perdesi aralanmışken mutlaka cemaatçilik meselesi tartışılmalı ki, önümüzde yıllarda yeni bir Pararlel İhanet Çetesi ile karşılaşmayalım.Şahsı putlaştıran cemaat büyüklerinin her dediğini kabul eden, cemaat yöneticilerinin hatalarında bile keramet arayan bataklık kurtulamadığı sürece, bizim düştüğümüz hataya çocuklarımız hatt
Tükendi
Dünyada herkesin hedefi gençlerdir. Çünkü genç gelecek demektir. Gençleri kazanmak geleceği kazanmak anlamına geliyor. Tam tersi de geçerlidir. Gençleri kaybetmek, geleceği kaybetmek anlamına gelir. Bu kitabın ana hedefi de gençliktir. Ancak ben bu kitapla gençlere bana/bize gelin demiyorum. Kendinize gelin demek için yazdım bu kitabı. Ülkemizin ve insanlığın geleceği olan geçliğin, kendine gelmesi için faydalı olması temennisiyle
Tükendi
Çocuk ve Şiddet konusu, çocuk merkezli değil, çocuğun çevresi merkezli incelenmesi gereken bir konudur. Sorunları gördüğümüz zaman, Nerde bu Devlet? demeyi çok seven bir milletiz. Çocuk ve Şiddet konusu bir Devlet sorunu değil, Evlat sorunudur. Sorunun sebebi Devlet değil, ailedir. Her şeyin temeli ailede başlar. Şiddetin tohumunun ailede döllendiğini unutmamalıyız. Aile, şiddet tohumunu bazen elleriyle dikiyor çocuklarının zihnine. Bazen medya vasıtasıyla şiddet tohumlarının çocuklarının zihnine ekilmesi
Tükendi
'İnsanlık tarihinde ilk defa' diye başlayan bir cümlenin bu kadar sık kullanıldığı bir dönemi, insanlık tarihinde ilk defa yaşıyoruz. İnsanlık tarihinde ilk defa, güçlü bir devletin başka bir ülkenin topraklarını ele geçirmek için onunla savaşmak zorunda olmadığı bir zaman dilimindeyiz. İnsanlık tarihinde ilk defa, iyi yetişmiş asker, bol miktarda silah, tank, tüfek ve uçaklarla bir ülkeyi işgale etme dönemi sona erdi. İnsanlık tarihinde ilk defa, dijital savaş dönemini yaşıyoruz. Bu dijital savaşta Türk
Tükendi
Okumanyanların Canına Okuyorlar. Düşünmeyenleri Köle yapıyorlar. Uyuyanları çok seviyorlar. Bu kitap 'uyanın!' demek için yazıldı. Okumazsanız düşünemezsiniz. Düşünemezseniz Uyanamazsınız.
Tükendi
Teknoloji hem bir fırsattır, hem de bir tuzaktır. 'Teknoloji faydalı mı zararlı mı?' sorusunun cevabı, 'Bıçak faydalı mı zararlı mı?' sorusunun cevabı ile aynıdır. Cellat, elinde ki bıçakla insan öldürürken, cerrah, elinde ki bıçakla hayat kurtarır. Teknolojinin, celladın elinde ki bıçak mı, cerrahın elinde ki bıçak mı olacağına, hep beraber karar vereceğiz. Bu kitabın yazılma amacı, teknolojinin tuzaklarından, hem kendimizi hem nesillerimizi korurken, teknolojinin fırsatlarından istifade etmeyi öğretebi
Tükendi
Çocuk ve Din konusunu işlemeye çalıştığım bu kitabıma, "Allah Çocuk Yakmaz!" adını vermek zorunda hissettim kendimi. Hem kendi yetişme sürecimde hem de çevremde ki birçok dindar insanın, en büyük sıkıntılarından birisinin bu olduğunu gözlemledim. Sevdirerek değil, korkutarak din anlatma hatası yapıldı yıllarca. Rahman ve Rahim olan Allah (cc), "Allah (cc) cayır cayır yakacak!" diye anlatıldı çocuklara. Allah çocukları yakmaz! Ancak çocuklara, "Allah (cc) yakar!" diyerek, onları Allah'tan (cc) uzaklaştır
Tükendi
Huzur Evde mi? Allah Zübeyde ve Zübeyir çiftine yedi evlat verdi. Onlar yedi çocuğa yemedi yedirdi, içmedi içirdi, giymedi giydirdi. Yedisi de yedi, içti ve yuvadan uçtular. Kimi zaman damat, kimi zaman gelin, bazen maddiyat bazen hissiyat oldu sebep. Peki şimdi Zübeyde ve Zübeyir nerede? Huzurun resmi bir şekilde verildiği bir evlatsız bir evdeler. Huzurevinde...
Tükendi
Eski alimlerin hayatlarını ve mücadelelerini bilmek, onların fedakarlıklarını konuşmak elbette güzeldir. Ancak benim derdim, dedelerimizin bizim için yaptıkları değil, Torunlarımızı kurtarmak için biz ne yapabiliriz? sorusuna cevap aramaktır. Din eğitimi, din hizmeti gibi konuların konuşulduğu ortamlarda en çok eski alimlerin mücadeleleri konuşuluyor. Özellikle son yüz yıl içerisinde yaşamış, Kuran harflerinin yasaklandığı dönemlerde mağaralarda ders veren hocalarımız konuşuluyor sürekli. Birçoğu hayatta
Tükendi
Yirmi beşli yaşlarda ölüyor, yetmişli yaşlarda gömülüyoruz Çünkü okumayı bırakmak, birazcık ölmektir Yaşıyor musunuz? İnsan nasıl bir varlıktır? Hayvandan ayrılan özelliği nedir? Bu dünyaya niçin gelmiştir insan? Yaşamak nedir? Şu sokaklarda koşuşan insanlar nereye gider? Nereden geliyorlar telaşlı telaşlı? Düşünen insanların beynini kemiren soruları sıralayarak bitirmeniz imkânsızdır. Soruların tespiti yetmiyor Soruların cevaplarını bulamamanın verdiği sıkıntıyı kim ve nasıl dindirecek? İnsanlık
Tükendi
Bu kitap bir iman sorgulama kitabı değildir. İnançlı bir insanın stres karşısında ki tutumunu sorgulamak için yapılmış bir çalışmadır. İmtihan Dünyası cümlesini defalarca kullandığı halde, ilaç kullanmadan duramayan insanların, hayata bakışlarında ki çelişkiyi anlatmak için kaleme alınmış bir kitaptır. Hayat yolunda hepimiz sıkıntılar yaşarız. Tüm bu sıkıntıların hayatın imtihanın bir parçası olduğunu ne kadar çok unutursak, o kadar çok bunalımlar yaşıyoruz. Hastalıklar hayatın imtihanın bir parçasıdır
Tükendi
İlkokul sıralarında Büyüyünce ne olmak istiyorsun? sorusuyla karşılaşırız hep. Öğretmen, doktor, mühendis gibi cevaplar veririz. İlkokul yıllarında en büyük hayalim öğretmen olmaktı. Ortaokul ve lise yıllarımda rüyalarımda bile öğretmen olmanın hayalini görüyordum. Okulun en çalışkan öğrencilerinden biriydim. Tüm öğretmenlerim alacağım puanla öğretmenliğe değil, mühendislik veya doktorluğa gitmemi söylüyorlardı. Ama hayalimdeki mesleği, öğretmenliği istiyordum sadece.. Bu paragrafı okuyan ve beni lise yıl
Tükendi
Yaralar yazıya dönüştü Bende bir yumurta var, sende de bir yumurta var. Eğer sen bana bir yumurta verir, bende sana bir yumurta verirsem, yine sende bir yumurta, bende de bir yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende de bir bilgi var.Ben sana bir bilgi verirsem, sen de bana bir bilgi verirsen, sende iki bilgi, bende de iki bilgi olur. Konfüçyüs, bilginin paylaşarak eksilmeyen, tam aksine çoğalan bir değer olduğunu çok güzel vurguluyor. Teknolojinin gelişimiyle beraber bilginin paylaşım şekli değişiyor.
Tükendi
Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler, ya bizim ektiklerimizdendir, yada biçmediklerimizden Bu dünyada bana bir melek gösterin deseler, bir çocuğun yüzüne bakın derim. O saf, o masum, o günahsız yüz melekten başka neye benzetilebilir ki? Çocukları gülerken dikkatle seyrettiniz mi hiç? Tüm bedenleriyle güler çocuklar. Ağlarken de bütün bedenleriyle ağlarlar. Yerleri tekmeleyerek, kendisini yerden yere atarak ağlayan ve gülen çocuklar henüz ikiyüzlülüğün ne demek olduğunu bilmiyorlar. Günahsız melekler
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1