Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata
bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel
hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz
yaşayamayacak... Söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru... Birbirimize
rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne
aradığımızı bilmeden aramak... Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey iste
Yalnız, gökyüzündeki yıldızlardan çayın dibindeki çakıllara, doğu tarafından kopup gelen bulutlardan
batı tarafındaki denize kadar uzanan ve yayılan bu kocaman gecenin içinde, yapayalnızdı.
Düşüncelerini hangi istikamete koşturursa koştursun, karşısına kimse çıkmıyordu. Şu anda bu
koskoca dünya üzerinde kendisini düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı
ki, acı bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor; fakat bundan, sebebini
anlayamadığı bir üzüntü duyuyo
Kenarlardaki ağaçlardan tek tük düşen yapraklar havada kıvrıntılar yaparak aşağıya süzülüyorlardı.
Bu karanlık ve sıkıntılı manzara ne kadar güzeldi! İçime çektiğim bu ıslak hava ne kadar tazeydi!
Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini
seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat
doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu
düşünerek, onu bekle
Bir Şeftali Bin Şeftali, ölümsüz eserleriyle tüm dünyada ses getiren Samed Behrengi'nin evrensel temaları işlediği masallardan biri...
Masalda, bir şeftali tohumunu toprak ile buluşturan Polat ve Sahip Ali'nin yaşadıkları anlatılıyor. Toprakta filiz veren şeftali tohumu, günden güne büyüyüp gelişirken, Polat ve Sahip Ali'nin dostlukları da sınanacaktır.
Gün gelir şeftali ağacı hayata küser ve meyve vermez olur. Masalda Polat ve Sahip Ali ile birlikte okurlar da bunun sebebini araştıracaktır.
Olağanüstü Bir Gece, ailesinden kalan miras sayesinde rahat bir yaşam süren, burjuva değerlerini içselleştirmiş bir genç adamın hikayesidir.
Her Pazar günü at yarışlarını izlemeyi alışkanlık haline getiren genç adam, yine böyle günlerden birinde istemeyerek bir suç işler. Böylece yüreğinde açığa çıkmayı bekleyen karanlık duygular açığa çıkar.
Bir iç hesaplaşma yaşayan genç adam, birbirini izleyen etkileyici olaylar sonucunda, aynı günün akşamında gittiği bir lunaparkta zihinsel bir aydınlanma yaşar.
Mürebbiyeleri katı bir ahlak anlayışının kurbanı olurken, yetişkin dünyasının gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuk ; Como gölü kıyısındaki bir otelin dingin ortamında gözüne kestirdiği bir genç kıza imzasız aşk mektupları yazarak zalimce bir oyuna girişen görmüş geçirmiş beyefendi ; Tirol Alplerinde küçük bir lokantada gençliğinin platonik aşkıyla karşılaşan, artık düşkün ve yaşlı olan bu adama yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu ödeme fırsatı bulan evli bir kadın ; bir genç kızın yarı histerik şefkat
Bir dünya şampiyonuyla boy ölçüşüp onu yenebileceğimi beklemiyorsunuzdur umarım. Beni ilgilendiren tek şey, otel odamda gerçekten satranç mı oynuyordum, yoksa delirmiş miydim, bunu bilmek. Kısacası tehlikeli bölgenin hangi yanında bulunduğumu öğrenmek! Benim için bu oyunun tek amacı bu!
Bildiğim bir gerçek var ki ben de sizin gibi yaşlandığımda ‘Bu hayattan hiçbir şey öğrenmedim. Boşuna tükettim ömrümü.' demek istemiyorum. İster kızın ister bağırın ben düşündüklerimi söylemekten sakınmayacağım. Bu derenin bir avuç suyu içinde sıkıştım kaldım. Her gün bu daracık yerde adına gezinti dediğiniz şeylerden bıktım artık.
Edebiyatımızın en önemli yazarlarından Ömer Seyfettin, eskimeyen eserleriyle geçmişi, bugüne ve yarınlara aktarıyor.
Eşsiz bir gözlem gücüyle her konuda pek çok hikâye kaleme alan Ömer Seyfettin, kısa bir ömre büyük bir külliyat sığdırmayı başarmış ender yazarlardandır.
Nesiller boyunca okunan ölümsüz yazarın, birbirinden değerli 16 hikayesini bu kitapta okurlarımızla buluşturuyoruz.
Kitapta Yer Alan Hikâyeler:
İlk Namaz - Ant – Falaka – Sivrisinek – Diyet - Yüz Akı - Perili Köşk - Teke Tek - Yalnız Efe
Büyük bir çiftlikte yaşayan Ömer ve kardeşi Hasan, hayvanları; özellikle de atları çok seviyorlardı. Atları tımar ederken İstanbul'dan özel olarak getirtilen bir kaşağıyı kullanıyorlardı. Ama bir gün Ömer, istemeden kaşağıyı kırar ve babasından korktuğu için suçu kardeşi Hasan'a atar. Bu olaya çok kızan babaları, Hasan'a,
"Yalancı," der.
Bu olaydan sonra çok üzülen Hasan içine kapanır ve bir süre sonra hastalanır. Suçluluk ve pişmanlık duyan Ömer için zor günler başlar.
Kitapta Yer Alan Hikâyeler:
Kaşağı
Beni yaralayan şeyin ne olduğunu artık daha net görebiliyorum: Hayal kırıklığı... Genç adamın öylece çekip gitmesinden ötürü duyduğum... hayal kırıklığı... Bana tutunmak, benim yanımda kalmak istememesi... Ona gitmesi gerektiğini söylediğimde, beni kollarının arasına almak yerine, mütevazı ve saygılı bir tavırla sözümü dinleyip yanımdan ayrılmış olması... Bana sadece yoluna çıkmış bir azizeymişim gibi davranmış olması... beni bir kadın gibi görmemiş olması... Hissettiğim hayal kırıklığı, ne o zaman ne de da
Bir Malezyalı, çok basit, çok yumuşak huylu bir insan, kötü içkisini içiyor... öyle oturuyor, ruhsuz, kayıtsız, donuk bir şekilde... aynen benim odamda oturduğum gibi... sonra ansızın ayağa fırlıyor, hançerini kapıp sokağa çıkıyor... dosdoğru koşuyor, daima dosdoğru yolundan sapmıyor, nereye gittiğini bilmeksizin... Önüne ne çıkarsa, ister insan ister hayvan, hançerini ona saplayıp yere yıkıyor, kanın verdiği sarhoşluk onu daha da coşturuyor... Ağzı köpük saçıyor, deli gibi bağırıyor ama koşuyor, koşuyor, k
Beni hiç tanımamış olan sana! Yalnızca sana seslenmek istiyorum; ilk kez her şeyi
söyleyeceğim sana; her zaman senin olan, hiçbir zaman hiçbir şeyini bilmediğin tüm
yaşamımı öğreneceksin. Ama ancak ben öldüğüm zaman, artık bana yanıt veremeyeceğin
zaman, bedenimi bir dondurup bir yakan şey beni tümden alıp götürdüğü zaman
öğreneceksin gizimi.
Müzik yeniden başladı. Yanına bir beyefendi geldi ve Irene kendiliğinden onun koluna atıldı. Fakat
şimdi kurşun gibi ağırlaşmıştı; neşeli melodi onun kanatlanmasına izin vermiyordu. Her adımda ruhu
işkence çekiyordu. Kavalyesinden özür dileyip dansı bıraktı. Kocası yakınlarda mı diye etrafa
bakınırken onu tam arkasında kendisini izlerken bulup irkildi.
Raven zamanını, Rönesans sanatının ince işlerini restore eden Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde geçirir. Galerideki meslektaşlarıyla bir partiye katılır ve eve bırakılma fikrini reddeder. Bu kararının, gelecekte kendisi ve arkadaşları üzerinde oluşturacağı büyük etkilerinin farkında bile değildir.
Bazı kadınlar gecenin ilerleyen saatlerinde Floransa sokaklarında tek başına yürümeyi endişe verici bulabilirler ama Raven'in bu tür korkuları yoktur. Sağ bacağı diğerinden daha kısa ve ayağı, doğal olmayan bir a
"Ben küçük bir çocukken babam bana Kudüs'ün düşüşü ile ilgili bir hikâye anlatmıştı. Frenkler surları aştıktan sonra şehrin savunucuları kaçmış. Arkalarında bıraktıkları insanlar perişan olmuş. Frenkler kimseye acımamış. Ne kadınlara, ne çocuklara ne de yaşlılara.
Sokaklar kan içinde kalmış. Her yer tecavüz ettikleri kadınların çığlıklarıyla yankılanıyormuş. Onların intikamını almaya, Kudüs'ü geri almaya yemin ettim. Bu yeminimi de yerine getirdim. Şehir yeniden bizim oldu. Ama Frenkler yine kapımıza dayan
Yanılmak Güzeldir, iki anlatıcılı bir aşk romanıdır. Julie, Bryceı ilk gördüğünde ona tutulur. Bryce, Julieyi ilk gördüğündeyse ondan kaçar. Bu olay ikinci sınıftayken olur ama yedinci sınıfa gelene kadar pek fazla bir şey değişmeyecektir.
Julie der ki; Benim Bryceım. Hâlâ ona verdiğim ilk öpücüğümle dolaşıyor.
Bryce der ki; Stratejik olarak ondan kaçınmaya ve sosyal olarak huzursuzluk duymaya başlayalı altı yıl oluyor.
Ancak sekizinci sınıfa geldiklerinde her şey alt üst olur. Bryce, Julienin göründüğünden
Kesik eller. Gölgeler içinde bir kadın. Ve bunlardan başka ipucu yok
Manchester şehir merkezine kesik bir el bırakılır ve Dedektif JessicaDanielın elindeki tek ipucu, kesik eli dikkatli bir şekilde yere yerleştiren uzun, siyah pelerinli bir kadına ait güvenlik kamerası kayıtlarıdır.
Upuzun bir kayıp listesi ve bulunan kesik ellerin kendi sevdiklerine ait olup olmadığını merak eden deliye dönmüş aileler de dâhil olmak üzere, Jessicanın ilgilenmesi gereken birçok mesele vardır. Üstelik tüm bunların ardından k
En iyi polisiye romanı. Hasta numarası yapsanız iyi olur çünkü kitabı bitirmeden hiçbir yere gidemeyeceksiniz. Ah elbette kapıyı da kilitlemek isteyebilirsiniz. Sadece güvende olmak için.
JEFFERY DEAVER, Kayıtsız şartsız New Yorkun en iyi yazarı
BİRİ ONU İZLİYORDU
Sheila caddeyi net görebilmek için çift camlı kapıya doğru büyük adımlarla ilerledi. Adam çoktan uzaklaşmaya başlamıştı. Yağmur onu net olarak görmesini zorlaştırıyordu ama sanki tanıdık biriydi. Shielanın nefesi kesildi
O yürüyüş. O pantolon.
Son derece etkileyici... Harika bir seri. USA Todayin Çok satan yazarı Julie Kenner
Harika, çekici ve zevkli... Mutlaka okumalısınız. The Demon King and Iın Yazarı Candace Havens
Okuyucuların coşkuyla destekleyecekleri ukala bir kadın kahramanımız var. Buna bir de diğer eğlenceli karakterleri ve dumanı üstünde tüten cinsel gerilimi ekleyin. İşte elinizdeki kitap bu müthiş bileşimin bir ürünü. Dead If I Donun ülke genelinde çok satan yazarı Tate Hallaway
BENİ ÖLDÜRDÜLER. BENİ İYİLEŞTİRDİLER. BENİ DÖN
Toplam 57 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.