Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Niçin çektin aramıza bu nikabın Haram eyledin gözlerime afitabın Hasret gönül bağım mahbubene Gel ey sevgili, okşa saçlarımı merhametinle... Sevdan mürare yılgın dudaklarımda Çıktım bilinmez bir firara ıslak sokaklarda Bir tanrı yakardı cehenneminde Bir de sen yaktın ey sevgili, bakışlarında Kurşuni sabahlara uyanıyorum her gece Yüreğimde pare pare yarelerin faili Karanlık bir güneş kadar anlamsızım yokluğunda Gel ey sevgili, gel ey sevgili.
Antoine De Saint- Exupêry, yaşadığı zor ve çetin deneyimlerle son derece derin bir kişilik kazanmış; hayat görüşü, bakış açısı çok zengin ve geniş bir hal almıştır. İçe bakışı çok güçlü ve ayrıntılı olduğundan, toplumda insan mutluluğunun önceliği ve temelini aşk, sevgi ve sorumluluk olarak görmüştür. İnsanın; içinde kendisinden öte, kıymetli değerleri aramasının önemini irdeler eserlerinde. Kale adlı eserinde ise bu durum daha da belirgindir. Bir Kral’ın baba nasihatlerini hatırlayarak yaptığı içsel yolcul
Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864’te İstanbul’da doğmuş, 8 Mart 1944’te Heybeliada’da yaşamını yitirmiştir. Edebiyatımızın en önemli romancı ve hikâyecilerinin arasında yer almaktadır. Hüseyin Rahmi, resmî ya da özel olarak düzenli bir eğitim almamıştır, tamamıyla kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. Küçük yaşta yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi’nin, on iki yaşında kaleme aldığı Gülbahar Hanım adlı piyesi diğer bazı kitaplarıyla birlikte Aksaray’da çıkan bir yangında yanmıştır. Üstadı saydığı Ahmed Mithat Efendi’
Tükendi
Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864’te İstanbul’da doğmuş, 8 Mart 1944’te Heybeliada’da yaşamını yitirmiştir. Edebiyatımızın en önemli romancı ve hikâyecilerinin arasında yer almaktadır. Hüseyin Rahmi, resmî ya da özel olarak düzenli bir eğitim almamıştır, tamamıyla kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. Küçük yaşta yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi’nin, on iki yaşında kaleme aldığı Gülbahar Hanım adlı piyesi diğer bazı kitaplarıyla birlikte Aksaray’da çıkan bir yangında yanmıştır. Üstadı saydığı Ahmed Mithat Efendi’
Max Beer´in usta kaleminden Hegel´in felsefesi ile diyalektiği ve Marx´ın tarih anlayışı hakkında kısa fakat son derece duru bir dille yazılmış okurların keyifle okuyacağı bir eser. Okurlara sunmaktan mutluluk duyarız.
Tükendi
Romalı ünlü tarihçi ve devlet adamı Cornelius Tacitus’un, MS 98 yılında kaleme aldığı bu eser, Germania (Cermanya) bölgesinde yaşayan halkların, kavimlerin, kökenini anlatan etnografik bir incelemedir. Bu kavimlerin, yeme içme kültürlerini, giyim tarzlarını, gündelik yaşamlarını anlatırken dönemin coğrafi sınırlarını da belirler. Bir Romalının Romalı olmayan halklara karşı bakışını da gözler önüne seren bu eser, Tacitus’un kalemiyle tarihe ışık tutar.
Tükendi
“Bütün dertleri ve gizli akıtılan acı dolu gözyaşlarını zenginlerin vicdanına yüklemek istiyorum!” Birinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası komünist hareketin öncü eylemcilerinden ve en önemli şehitlerinden biri olarak kabul edilen devrimci ve teorisyen Rosa Luxemburg, korkusuzca ve kararlı bir şekilde her şeyi sorguladı. Karl Marx’ın bazı teorilerine, savaş yanlılarına, monarşiye, bürokrasiye, emperyalizme ve cinsiyetçi erkek yoldaşlarına meydan okudu, hepsine cesurca karşı çıktı. Doğumundan ölümüne, b
“Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.” – Malcolm X Hitap becerisi yüksek, cesur, etkileyici, mücadeleci ve inatçı bir adam değildi o sadece... Malcolm X, bir azınlık mensubu olarak haklarının peşinden koşma cesareti gösteren ve bu yolda geri adım atmadan, insani değerlere sahip çıkmak uğruna hayatını gözden çıkarabilen ilham dolu bir siyahiydi. İnsanca yaşamak için yaşamını tehlikeye atabilecek kadar davasına bağlı biri... BENİM OLAN TEK ŞEY GÜNAHLARIMDIR, Malcolm X’in mü
Tükendi
Hayatın anlamı nedir, neden var olmuşuz diye derinlikli ve dikkatlice düşünsek elbette Rabbimizi bulmak daha kolay olacaktır. Ancak bazen bunu anlamakta direniyoruz ya da başka sebepler yüzünden hakikati idrak edemiyoruz. Bu durumda da Rabbimiz bize, kendisini tanıtmak, bildirmek için içinde rahmetin, merhametin gizli olduğu acılar, sıkıntılar, musibetler gönderiyor. İşte bu sıkıntı ve dertler aslında bizim için bir dönüm noktasıdır. Farkına varabilirsek, varmak için çaba gösterirsek çektiğimiz bütün o acıl
Ay’ın esrarengiz ışığında mucizeleri keMşAfeRT’TAtmeye hazır mısınız? ÇIIKIIYO Astrolog Elif Bozkurter, Ay’ın Gücüyle Hayatını YöneRt adlı kitabında, Ay ışığının hayat yolumuzu nasıl aydınlattığını anlatıyor. Ay’ın gücünün ruhumuz, hayatımız ve duygularımız üzerinde etkisini anlatan yazar, insanların yüzyıllardır astroloji vasıtasıyla gökyüzünde aradığı cevapların pek çoğuna cevap veren bu gizemli gökcisminin eşliğinde şifalanmanın, huzuru bulmanın ve kendini keşfetmenin sırlarını veriyor.
Sosyal hayatımızda hâkim olan iktisadın içinde yer alan “Rızık” konusunun pek çok faktörle ilişkisi bilinmektedir. İnananlar için şüphesiz bu faktörlerden en önemlisi dindir. Düşünce ve davranışlarıyla dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen bir Müslüman, hayatını İslâm’ın iman, amel ve ahlâk alanlarında Yaratıcı Kudret’in kendisi için koyduğu helal-haram ölçüleri içerisinde devam ettirmek durumundadır. Zira İslâm’da kişinin kıymeti, her iki dünyadaki mutluluğu onun imanı, helal ve harama riayeti yani takvas
Hz. Ömer’in (ra) halifeliği döneminde Arap Yarımadası’nın doğusunda yer alan Sâsânî İmparatorluğu’na yönelik fetih hareketleri yoğun bir şekilde sürdürülmekteydi. Bu süreç içerisinde fetih hareketleri gerçekleştiren askerlere destek amacıyla garnizon olarak kurulan Basra, Müslümanların kurduğu ilk şehirler arasında yer alması nedeniyle önem arz etmekteydi. Daha önce şehir kurmaya dair bir tecrübeden yoksun
İbn Hacer; ders okuduğu hocaları, eserleri, yetiştirdiği öğrencileri, ilişki ağları, medreselerdeki görevleri ile İslâm ilim geleneğinin öne çıkan isimlerinden biridir. Dönemin birçok medresesinde dersler veren İbn Hacer’in kayda değer bir sayıda öğrencisi olmuş, böylece ilim tarihindeki izleri çok daha kalıcı ve belirgin bir nitelik kazanmıştır. Yürüttüğü fetva ve kadılık görevleri de onun konumunun sağlamlaşmasına katkı sunmuştur. Bu sayede Memlükler dönemi ulemâ sınıfı içinde çok önemli bir statü
Zamanın Kısa Tarihi, 1988 yılındaki ilk baCsİİıLmTıLnİİdan bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı. Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking’in k
“Ruh Bilimi’nin temellerini atmış Rudolf Steiner’ın kıymetli derslerinin derlendiği bu eserde ruha bilimsel bir açıdan yaklaşan antropozofi biliminin derinliklerine ineceğiz. Ruhun üç bölümü olan Sezgin Ruh, Entelektüel Ruh ve Bilinç Ruhu’nu tanırken ruhu ve Ego’yu nasıl geliştirebileceğimize dair bir öngörü edineceğiz. Ruh anlayışının batıl inançlardan arınmış bir halde ele alınmasıyla ruh ve dünya arasındaki benzerliklere, ruh ve dünyanın birbirinden nasıl etkilendiğine, duru görü denen ruhsal dünyayı gör
Tükendi
“Sarı Saltık’ın bu yarı destani yarı gerçek kişiliği, Balkanlar’da daha sonra şöhret bulmuş hemen bütün benzerlerininkinden çok daha renkli ve ilginç, çok daha popülerdir. Sarı Saltık’ın sosyal-dini kökeni ve şahsiyeti hakkında kaynaklardaki değişik ve bazen çelişkili rivayet ve menkabeler ilk bakışta araştırmacının karşısına, sisler arasında kesin hatları belli olmayan bulutsu bir siluet çıkarır. Ancak dikkatli bir göz, bu bulutsu siluetin, elindeki tahta kılıcıyla bir gazi-evliyâya ait olduğunu fark etmek
René Guénon… 20 yüzyılın en esaslı, sarsıcı, açık medeniyet ve zihniyet eleştirilerini kaleme alan Fransız asıllı Müslüman düşünür… Modern Dünyanın Krizi, eserleri içinde en bilindik ve çağdaş dünyanın dinamikleri ile birebir hesaplaştığı için daha popüler olan eseridir. Sadece Türkçeye değil, dünyada pek çok dile çevrilmiş olmasında bunun etkisi vardır. Modern Dünyanın Krizi, tradisyonalizmi Türkçede doğrudan kendi metinleri üzerine tanımak isteyen okur için de ideal bir başlangıç metnidir. İçinde bulunduğ
“Ben küçük bir çocukken dünya haritasında çok sayıda boş alan vardı, parmağımı üzerine koyar ve ‘Büyüdüğümde oraya gideceğim,’ derdim. Bunlardan bazılarına gittim… Ama bir tanesi vardı ki ‒deyim yerindeyse en büyüğü, en bilinmeyeni‒ oraya gitmek için yanıp tutuşuyordum. O zamana kadar orası, küçük bir çocuğun üzerinde keyifli düşler kurabileceği haritadaki boş bir alan olmaktan çıkmıştı. Karanlık bir yer olmuştu.” Joseph Conrad
“Ben küçük bir çocukken dünya haritasında çok sayıda boş alan vardı, parmağımı üzerine koyar ve ‘Büyüdüğümde oraya gideceğim,’ derdim. Bunlardan bazılarına gittim… Ama bir tanesi vardı ki ‒deyim yerindeyse en büyüğü, en bilinmeyeni‒ oraya gitmek için yanıp tutuşuyordum. O zamana kadar orası, küçük bir çocuğun üzerinde keyifli düşler kurabileceği haritadaki boş bir alan olmaktan çıkmıştı. Karanlık bir yer olmuştu.” Joseph Conrad
Birbirinden şeker Sufi ile Pufi isimli ikizleri ve onlardan daha afacan kızkardeşleri Ayça’yı düşünün. Kitabı okumadan bunu nasıl yapacaksınız ki? İkizlerin, Ayça’nın ve tabii ki arka planda anne-babanın yer aldığı bir takım maceralar doksanlı yıllarda TRT’de yayınlanmıştı. Yıllar sonra yeni baskısıyla okurlarını selamlayan kitabın çizgileri Dağıstan Çetinkaya’ya ait. İyilikler içinde kalmak için belki de biraz Ayça gibi bakmak gerekiyor Dünya’ya. Hiç bilemiyoruz.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4