Harper Lee'nin Pulıtzer Ödüllü Kült Eseri Bülbülü Öldürmek, Çarpıcı Bir Çizgi Roman Uyarlamasıyla Yeniden Hayat Buluyor!
"Saksağanları vurabilirsin, tabii tutturabilirsen ama bülbülü öldürmek günahtır, unutma."
Harper Lee 1930'ların Amerika'sında geçen Bülbülü Öldürmek romanında, ırk ve sınıf, masumiyet ve adaletsizlik, ikiyüzlülük ve kahramanlık, gelenek ve dönüşümün unutulmaz bir portresini çiziyor. İlk yayımlandığı 1960'lardan bu yana, yani insan hakları hareketinin en çalkantılı yıllarından günümüze d
Harper Lee'nin ölümsüz klasiği
Tespih Ağacının Gölgesinde
şimdi de yaldızlı, şömizli, ciltli baskısıyla
okurlarla buluşuyor...
"Bu ülkede beni korkutan tek şey şu: Devlet bir gün
öyle bir canavarlaşacak ki, en küçük bireyler ayaklar
altında ezilecek ve artık yaşamanın hiçbir değeri
kalmayacak. Şu yorgun dünyamızda Amerika'nın hâlâ
tek ve benzersiz yanı, burada bir insanın beyninin
götürebildiği yere kadar, istiyorsa da cehennemin
dibine gidebilmesi; ancak bu da fazla sürmeyecek."
Harper Lee, 1960'lara damga
Harper Lee'nin ölümsüz klasiği
şimdi de yaldızlı, şömizli, ciltli baskısıyla okurlarla
"İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen, ama uunutma, bülbülü
öldürmek günahtır."
Tüm zamanların en sevilen hikâyelerinden biri olan, kırktan fazla dile
çevrilen, Oscar ödüllü bir sinema filmi için temel oluşturan ve yirminci
yüzyılın en iyi romanlardan biri seçilen Pulitzer ödüllü Bülbülü
Öldürmek, Amerika'nın acımasız bir önyargı ile zehirlenmiş güneyinde
geçen, sürükleyici, yürek burkan ve dikkat çekici bir büyüme h
"Bu ülkede beni korkutan tek şey şu: Devlet bir gün
öyle bir
canavarlaşacak ki, en küçük bireyler ayaklar altında
ezilecek ve
artık yaşamanın hiçbir değeri kalmayacak. Şu yorgun
dünyamızda Amerika'nın hâlâ tek ve benzersiz yanı,
burada bir insanın beyninin götürebildiği yere kadar,
istiyorsa da cehennemin dibine gidebilmesi; ancak bu
da fazla sürmeyecek."
Harper Lee, 1960'lara damgasını vuran Pulitzer
ödüllü başyapıtı
Bülbülü Öldürmek ile okurlarına Amerika'nın
güneyinde yaşanan ırkçılıktan bir kesit sundu.
"İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen,
ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."
Tüm zamanların en sevilen hikâyelerinden biri olan, kırktan
fazla dile çevrilen, Oscar ödüllü bir sinema filmi için temel
oluşturan ve yirminci yüzyılın en iyi romanlardan biri seçilen
Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın acımasız bir
önyargı ile zehirlenmiş güneyinde geçen, sürükleyici, yürek
burkan ve dikkat çekici bir büyüme hikâyesi. Büyüleyici
güzellikler ve vahşi eşitsizlikler dünyasında haksız yere
korkunç bi
Harper Lee 'den 55 yıl sonra unutulmaz bir roman daha...
Amerikan edebiyatının başyapıtlarından biri olan, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek'in unutulmaz karakteri Jean Louise "Scout" Finch, 20 yıl sonra New York'tan çocukluğunun geçtiği kasabaya, babası Atticus Finch'in yanına, yuvaya dönüyor. Çocukluğunda eşitlik, doğruluk ve adalet kavramlarıyla kişiliğinin yapı taşlarını oluşturan babası Atticus'un hayal kırıklığı yaratan değişimi, artık 26 yaşında genç bir kadın olan Scout'u derinden etkiliyor.
Harper
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerikanın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finchin gözünden anlatıyor.
Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scoutın büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir zencinin haksız yere
'Shoot all the bluejays you want, if you can hit 'em, but remember it's a sin to kill a mockingbird'. A lawyer's advice to his children as he defends the real mockingbird of Harper Lee's classic novel - a black man charged with the rape of a white girl. Through the young eyes of Scout and Jem Finch, Harper Lee explores with exuberant humour the irrationality of adult attitudes to race and class in the Deep South of the thirties. The conscience of a town steeped in prejudice, violence and hypocrisy is pricke
Amerikada 1930ların Güney Eyaletlerinden birinde bir zenci beyaz bir kızın ırzına geçmekle suçlanır. Önyargılar, şiddet ve riyakarlıkla beslenen Güneyli erişkinlerin ırk ve sınıf ayrımı konusundaki mantıksız yaklaşımlarını Scout ve Jem Finch adlarındaki iki çocuğun ağzından keyifli bir dille bize aktaran roman, aynı zamanda kent halkının vicdanına karşı tek başına karşı koyan bir erkeğin mücadelesini de anlatıyor.
Tüm zamanların en çok sevilen klasiklerinden olan "Bülbülü Öldürmek", 1960 yılında yayınlandı
Toplam 9 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.