Faik Bulut, "Küresel Çağda İslam" dizisinin üçüncü ve son kitabında şeriat ve siyaset konusunu güncel sorunların ışığında ele alıyor: "Yekpare bir İslam yoktur! Halkı Müslüman olan ülkelerdeki İslam algılayışı coğrafi, kültürel ve örfe göre biçimlenip ortama uygun bir Müslümanlık halini almaktadır. Politik rejimler ve ideolojiler, devlet-din ve din-toplum ilişkisini biçimlendirebilmektedir." "Küreselleşme, mevcut koşullarda, ümmetçilik ve cemaatçiliği yedeğine almış; onu Batılıların amaçlarına, sö

Küreselleşmenin öteki adı "ABD hegemonyası" olarak karşımıza çıktığında, Müslüman ve Hıristiyan toplumların tarihten gelen karşıtlığı teoriden pratiğe dönüşmeye başladı. Buna "medeniyetler çatışması" diyenler oldu. Batı´da "İslam korkusu ve düşmanlığı" yeniden kabarırken, Doğu´da "Hıristiyan´a uyan her şey bana tümüyle yabancıdır" tepkisi kendini gösterdi. Ama bu nasıl bir çelişki ise, Papa ile Suudi Kralı da birbirlerine sarılıp koklaşmaktan kendilerini alamadı. Faik Bulut, "Küresel Çağda İslam" dizisini

Türk basınına asıl rengini veren tekelci büyük basının, genel olarak habercilikte sınıfta kaldığı herkesin malûmu. Ama konu Kürtler, Kürt örgütleri ve Kürt isyanları olunca durum çok daha vahimleşmektedir. “Farklı” gibi görünen gazetelerin Kürt sorununa ilişkin haberleri, aynı kalemden çıkmış izlenimi vermektedir. Çoğu zaman askeri kaynaklar yegâne haber kaynağı sayılmakta, basın organları birer psikolojik savaş aygıtına dönüşmektedir. Faik Bulut, bu kitapta geniş bir tarama yaparak Türk basınının Kürtlere

Bu kitap, Irak savaşında Arap cephesine ışık tutuyor. Arapların dünyayı, askeri operasyonu, ABD´yi, Avrupa´yı, Türkiye´yi ve kendi rejimlerini nasıl algıladıklarını aktarıyor. Arap zihniyeti ve düşünce tarzını ortaya çıkarıyor. Saddam rejiminin perde arkasını, savaş kulislerini, Bağdat´ın düşüş nedenlerini, dönen dolapları ve insan hikayelerini açıklıyor. Arap milliyetçilerin, aydınların, basın ve medyanın, İslamcıların, Şiilerin, Kürtlerin ve rejim muhaliflerinin tavırları ile iç/dış bağlantılarını sergili

Adı geçen toplulukları inceleyen bu kitap, Türkiye´nin de içinde bulunduğu Ortadoğu´da kaybolmaya yüz tutan kültürlere ayna tutuyor. Meseleye sosyo-politik ve tarihi bir perspektiften yaklaşıyor ki, tanıyıp anladıkça halklar, etnik ve dini kümeler arasında kardeşlik gelişebilsin. Bu araştırma, hem bir alan çalışması hem de tarihi birikimin ürünüdür. (Arka Kapak)

* İslam çağın sorunlarınma çare olabilir mi? * İslam tarihi bize ezberletildiği gibi midir? * İslam tarihinde gizlenen şeyler de var mı? * İslam uygarlığı hangi uygarlıklardan etkilenmiştir? * Şeriat düzeni ilahi ve ebedi midir? (Arka Kapak´tan)

Bu kitap; din alimlerinin kaleminden İslam´da cinsel hayat, sevişme teknikleri, cinsel kudret reçeteleri ve büyülerini içeriyor. İslam´da erkek ve kadın cinselliğini irdeliyor; kadın ve erkeklerin dış görünüş ve huylarına göre cinsel potansiyellerinin ipuçlarını veriyor. Geçmiş yüzyıllarda yaşamış üç ayrı din adamının yazdıkları erotik edebiyatın ipuçlarını veriyor. Sayfaları çevirdikçe, ortaçağ müslümanlarının renkli bir cinsel yaşamları olduğu görülecektir. Erotik edebiyatı süsleyen çeşitli aşk hikayeleri