Hasan Ünal Nalbantoğlu, hep öğrencileriyle bir "söyleşi"nin parçası olmuş bir öğretmen ve bir entelektüel. Beşeri ve sosyal bilimlerden doğa bilimleri ve mimarlığa uzanan bir yelpazede, çeşitli ilgilere dair zihin açıcı sohbetlerinden ve metinlerinden kaç kuşak yararlandı, yararlanıyor!
ohbetler-ve-metinler diyoruz, çünkü Nalbantoğlu´nun dersleri, söyleşileri ve yazdıkları hep birbiriyle diyalog halinde, birbirini doğuran etkinliklerdir. Tıpkı sosyal bilimler ve felsefe arasındaki bağ gibi, bu ilişkiyi de
Modern Çağ: Sibernetik bir içe kapanışı ve çöküşü sergileyen teknik/bilimsel, huzursuz bir tarih dönemi.
Martin Heidegger: Bilimlerin söylemi dışında, modern çağın görüngüleri yerine özünü düşünmeyi yaşam boyu bir uğraşa dönüştüren, kimilerine göre "Batı´nın son düşünürü". Bilimle teknolojinin güdümünde, ´öznelliğin´ egemenliği altında ve sürekli enformasyon akışı içindeki bir dünyada felsefenin artık kendini tamamladığı, modern sanattan beklenen kurtarıcılık görevinin de sona erdiği söylenebilir mi?
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.