Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
...Ve Değirmen Dönerdi Haldun Taner'in üçüncü oyunudur. Üç perde ve yedi tablodan oluşan oyun ilk kez 1958'de Devlet Tiyatroları'nca sahnelenmiştir. Ayşegül Yüksel'in Haldun Taner Tiyatrosu kitabında şöyle diyor: "...Ve Değirmen Dönerdi, toplumumuzda tutucu aile anlayışı içinde 'yoz' bir olgu olarak değerlendirilen 'sanatçılık'la, sanat çevreleri tarafından 'tutuculuk' olarak değerlendirilen 'aile bağları' arasında bir denge kurmaya çalışan, bunu başaramadığı için de kişiliği yok olan bireyin öyküdür." Lü
Tükendi
Haldun Taner'in ilk düzyazı kitabı "Önce İnsan", 1957-1960 yılları arasında Tercüman gazetesinde Devekuşuna Mektuplar başlığı altında yayımlanmış yazılardan oluşuyor. 1960'ta "Devekuşuna Mektuplar" adıyla çıkan kitaba "Önce İnsan" adı sonraki baskılarda eklenmiştir. Taner kitabın ilk baskısına yazdığı önsözde "Bu satırların yazarı, Türkiye'de her devirde, her iktidara karşı tarafsız bir aydınlar denetlemesinden yana oldu... Uzun yüzyıllar kültür, düşünce özgürlüğü, eleştirme ve demokrasi geleneğinden yoksu
Tükendi
Kabare tiyatrosunun ülkemizdeki ilk örneği sayılan Vatan Kurtaran Şaban Haldun Taner'in öncülüğünde 1967'de kurulan Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun ilk oyunu olarak 449 kez sahnelenmiştir. Halen sahnelenen, güncelliğini hiç yitirmeyen bir başyapıt, bir güldürü klasiğidir. Ayşegül Yüksel'in bu oyunla ilgili değerlendirmesi şöyledir: Vatan Kurtaran Şaban, sanat ve kültür sorunlarının, güncel politikanın vazgeçilmez bir parçası olarak değerlendirildiği ve dolayısıyla, değişen hükümetlere karşın değişmeyece
Yağlı Kapı, Dairede Islahat, Heykel, Beatris Mavyan, Yaşasın Demokrasi, Geçmiş Zaman Olur ki, Necmiye'nin Hatırı, Sebati Bey'in İstanbul Seferi, İşgüzar Bir Polis, Harikliya adlı öykülerden oluşan Yaşasın Demokrasi Taner'in ilk öykü kitabıdır. "Haldun Taner'in, Hüseyin Rahmi'den Orhan Kemal'e anlatılagelen halkı hem içlerinden biri gibi tanıyarak ve severek, deyimleriyle, yaşama tavrı ayrıntılarıyla, sevap ve günahlarıyla yaşattığı hem de bunları hiç bayağılaştırmamak gibi güç bir işin üstesinden, hiç çaba
Tükendi
Tuş, Kızıl Saçlı Amazon, Made in USA, İki Komşu, Eller, Kaptanın Namusu, Bir Motorda Dört Kişi, Allegro ma non troppo, Bir Kavak ve İnsanlar, Kooperatif, İstediği Şarkıyı Dinleyebilmek, 8'den 9'a Kadar adlı öykülerden oluşan Tuş, 1950'lerde Haldun Taner öykücülüğünün iyice belirmesini sağlayan kitaplardandır. Okuru hızla saran akıcı anlatımı yanı sıra derinlik, incelik, kurgu işçiliği, gözlem ve ayrıntı çeşitliliği ile dikkat çeken öyküler toplamı. "Taner, bu kitabında da o kendine özgü ve rint bir eğleni ç
Haldun Taner'den unutulmaz öyküler "Sancho'nun Sabah Yürüyüşü" Yapı Kredi Yayınları Haldun Taner'in öykülerini ilk basımlarına uygun olarak ayrı ayrı çıkarmayı sürdürüyor. Bunlar arasında unutulmaz öyküleri içeren kitaplardan biri de Sancho'nun Sabah Yürüyüşü. Haldun Taner'in, tiyatro çalışmaları nedeniyle ara verdiği öyküye Sancho'nun Sabah Yürüyüşü ile dönmesi 1969'da heyecanla karşılanmıştı. "Sancho'nun Sabah Yürüyüşü", "Piliç Makinesi", "Dürbün", "Salt İnsana Yöneliş", "Rahatlıkla", "Ases" adlı altı öyk
Çok Güzelsin Gitme Dur Haldun Taner'in 1976-1982 yıllarındaki gazete yazılarından oluşuyor. İstanbul, tarih, eğitim, sanat, edebiyat, dil, kültür, tiyatro, kentsel sorunlar, yitirilen erdemler, doğa ve çevre, konu ne olursa olsun, Taner'in kalemiyle renkleniyor. "Bir ada arıyorum. Sen ben kavgasından uzak. İnce hesaplardan. Bir ada ki ona gelen unutsa adını, mesleğini, bencil ihtiraslarını. Soyunsa kinlerinden, hasetlerinden bir bir. Yeterince yer olduğundan kelli güneşin altında, denizde ve kıyıda, kimseni
Elinizdeki kitabı okurken 1971-1985 yıllarının gazete yazıları olduğunu unutabilirsiniz. Bunun bir nedeni Haldun Taner'in bu ülkeyi avucunun içi gibi bilen güçlü bir yazar olması ise öbür nedeni de kimi meselelerde henüz "bir arpa boyu" yol alınmamış olması. "Gündelik bir olayı, sıradan bir gözlemi, konuşma sanatının bütün incelikleriyle şerbetlendirerek öyle anlatır ki... İnsana ve dünyaya bakmanın birinci niteliğinin hoşgörü olduğunu hem bilir, hem bildirir." - Doğan Hızlan "Bu çalkantılı toplumda Haldun
Tükendi
Fazilet Eczanesi adlı oyunda, bir yaşam dilimi yansıtılmak istenmiştir. Bizim insancıklarımızla örülü bir yaşam kesiti. Onların bütün kusur ve meziyetleri ile, doğru yanlış bütün koşullanmaları ile, sevinçleri, dertleri, sevgileri, kinleri, şakaları, tutkuları, duygusallıkları ve kalender felsefeleri ile. Haldun Taner, bu oyunu için şunları söylemiştir: Eczaneler sizi de çeker mi bilmem. Eczane bir bakıma sade bir ilaç laboratuvarı değil, bir insan laboratuvarıdır da. Oraya iki ayaklı ne konular gelir gide
Tükendi
Günün Adamı, 1953´te Şehir Tiyatrosu´nda tam oynanacakken, zararlı görülerek engellenmiştir. Bu nedenle döneminde valisinden, cumhurbaşkanına dek uzanan bir tartışma başlamıştır. Haldun Taner, ´Bu çatışma bana şunu öğretti ki, bazen bir yazar topluma eseriyle olduğundan çok, eserinin temsil ettirilmemesinin ortaya çıkardığı gerçeklerle daha da faydalı olabilirmiş,´ demektedir.
Tükendi
Bu yapıtında Taner; sansür, dayanışma, vefa, Lozan Antlaşması, çevre sorunu, politika, demokrasi, eğitim, kültür, sanat, diyalog, felsefe, bilim, sağduyu üzerine yazılarını toplamış; bunların her birinin ayrı ayrı gerekliliğinden ve olmazsa olmazlığından söz etmiştir.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2