Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 530 kayıt bulunmuştur Gösterilen 400-420 / Aktif Sayfa : 21
Özellikle son iki asırdan beri, İslam Dünyası´nda şiddetli bir kimlik krizi yaşanmaktadır. İnanç dokusunun tahribatının neticesinde yeni nesillerin fikir dünyasında hileler ve şüpheler ortaya çıkmıştır. Bugün toplumun tüm kademelerinde yaşanan dram, aslında bu şüphelerin sonucudur. Bu tahribata karşı Bediüzzaman Said Nursî, Kur´an´ın çağlar üstü fıtrî mesajını toplumun her kesimine ulaştırarak, milyonların imanının kurtulmasına vesile olmuştur ve halen de olmaktadır. Bediüzzaman, her kesime iman eksenli bi
Bu çalışmada, Bediüzzaman Said Nursi´nin risaleleri esas alınarak, konuyla ilgili ayet ve hadisler ve farklı kalemlerin değerlendirmeleri, cennet çiçeklerinden bir buket haline getirilerek sunuluyor. Özellikle bu asırda, güçlü sesleriyle çevrelerini Hakk´a ve hakikate davet eden büyük insanların mülahazalarına yer veriliyor. Eğer siz de bu renkli ve lezzetli ilim meclisine katılmak isterseniz, buyurun… Elinizdeki kitabın ilk sayfasını açın ve o nurlu meclisten bir damlacık da siz istifade edin. Fakat "Az o
Tükendi
"Bu satırların yazarına göre biz müslümanların hedefi batılılaşma değildir, müslümanlaşmadır; batılılaşma ise meselelerimizin ve çıkmazlarımızın baş sebebi, aslî failidir. Çaremiz müslümanlaşmada, bu yoldaki kusurlarımızı gidermede, eksiklerimizi tamamlamadadır. Bu çağda gerekli bulunan ve ötekilerin icat ettikleri, ürettikleri bazı alet ve araçları kullanmak -hem seçmede, hem de kullanmada İslam ın ölçülerine ve hassasiyetlerine riayet etmek şartıyla- batılılaşmak manasına gelmez ve müslümanlaşmaya da aykı
Tükendi
İnsanın varoluş problemi üzerinde düşünmesi kaçınılmaz bir vazifedir. Hiçbirimiz "Ben kimim? Nasıl varoldum? Nereye gidiyorum? Niçin varım? Hayatın anlamı nedir?" gibi sorulara kayıtsız kalamayız. Bu tür sorulara verilecek cevaplar hem dünya hem de ahiret hayatımızı belirleyecektir. Yanlış cevaplar bizi telafisi mümkün olmayan ebedi bir cezaya mahkum edecektir. Varoluşunu tesadüf ve şansa bağlayan bir zihnin üreteceği hangi düşünceye güven duyulabilir? İnsanlık cevherini ve özünü sadece madde ile açıklamay
Tükendi
Düşünce mirasımızın eleştirel bir değerlendirmesi, modern sorunlar karşısında İslâm’ın özgüllüğünü korumaya ısrarlı Müslümanlar için vazgeçilmez bir adım olarak gözüküyor. Bu alanda önemli çalışmalarıyla tanınan merhum âlim ve düşünür Muhammed Gazâlî, Düşünce Mirasımız –Eleştirel Bir Yaklaşım- kitabıyla bu ihtiyaca büyük ölçüde karşılık vermiş sayılabilir. İslâm düşüncesinde köklü yeri bulunan “bilgi” ve çözümlemelerini hayretle izleyeceğimiz kitap, geleneğin gereksiz yükünden kurtulmanın İslâm düşüncesinin
Tükendi
Kader mi? Yoksa alın yazısı mı?Kader, insanoğlunun yapabileceği fiillere mani midir? İnsan, yaptığı iyilikleri - kötülükleri "ne yapalım işte kader" diyerek geçiştirebilir mi? Buna göre kader karşısında ne kadar özgürüz.İnsanı ve evreni yaratan Yüce Rabbimiz, olayların meydana gelişinde bize irade vermiş-tir. Bizler bu irade doğrultusunda tercihlerimizi yaparız. Rabbimiz de bizim tercihimizi yaratır.İnancımıza göre Kader ve Kaza bu.Tarih boyunca insanların "Kadercilik" ile süregelen serüveni devam ettiğine
Tükendi
Hz.Peygamberin hayatı;Kilim, kısa İslâm tarihi Kur'ân'ın toplanması ve korunması; İslâm'ın hayat anlayışı, iman esasları, ibadetler, İslâmın ahlak, siyaset, hukuk ve ekonomi sistemleri, İslâm'da kadın, İslâm ve bilim gibi birçok konuda bilinmesi gereken birçol bilgiler okuyucuya özlü ve doyurucu bir şekilde anlatılmaktadır.
Peygamberlerin insanlara gonderilis nedeni de Tevhid hakikatim hatirlatmak olup, insanlar bu mutlak hakikata inanmaya ve ona gore ya§amaya cagnhrlar. Bu davetin ozii ise La ilahe illallah cagnsidir; "Andolsun ki her iimmete "Allah´a kulluk edin, tagutlardan kagimn" diye emreden peygamberler gondermisizdir."(16/36) "l§te!..Allah; sizin Rabb´miz. O´ndan baska ilah yoktur. Her seyin yaraticisidir. Boylece O´na kul olun."(6/102) Bazi hadislerde "Vahhedallah" (Allah´i tevhid etmek) anlamiyla gegen Tevhid, Kur´an
Anti-İslami gelenekten yola çıkılarak Batının, İslama bakış açısı konusunda son derece hayati veriler sunan Batının İslamla Kavgası adlı eser, bu geleneğin tarihsel kökenlerini, eğilimlerini, biçimlerini gözler önüne sermektedir. İspanyada Endülüse, Doğu Avrupada Osmanlıya karşı yürütülen ve Haçlı Seferleri ile zirveye çıkartılan Batı-İslam çatışması, Kuzey Afrikadan Ortadoğuya, Asyaya ve Güneydoğu Asyaya kadar İslam coğrafyasının sömürgeleştirilmesi sonucunu doğurmuştur. Batının İslamla kavgası sürecind
Tükendi
Elmalılı Hamdi Yazır Ahmet Taşgetiren Hayrettin Karaman Abdurrahman Dilipak Hüseyin Hatemi Hafize Taştepe Yorumlarıyla.. Başörtüsü etrafında yaşanan yasaklamalar ve tartışmalar, tarihi süreç içinde ele alındığında çok gerilere gitmemiz gerekiyor. Cumhuriyet’le birlikte, modernleşme çabaları içerisinde 1940’larda karşı olunan çarşaf, benimsetilmeye çalışılan ise pardösü ve başörtüsüydü. 1980’lere gelindiğinde ise başörtülülerin sayısından rahatsızlık duyulmaya başlanınca, alternatif olarak "türban" orta
Tükendi
Kalbsiz bir dünya, atşe topu ve kan deryasından başka bir şey değildir... Kalp merkezli insan; halifedir, şahittir.. Kalp merkezli aile, cennetten bir köşedir.. Kalp merkezli oluşumlar; yed-i Kudretin devrede olduğu rahmet ortamlarıdır. Kalp merkezli toplumlarda; insan insanın kardeşidir. Kalp merkezli bir dünyanın insanlığa müjdesi; rahmet ve adalettir. İşte günümüz insanın sorumluluğu burada başlıyor.. Modern dünyanın imha sürecinde kalp merkezli yeni bir dünya inşa etmektir.. Gerçek hayat, yürek
Tükendi
20. yüzyılın oluşmasına siyasî, dinî ve estetik plânda katkıda bulunmuş büyük entellektüeller tarafından Garaudy’ye gönderilmiş mektuplardan oluşan bu eser, çağımızı anlama ve değerlendirme açısından oldukça önemli belgeleri içeriyor. Romain Rolland, Sartre, Aragon, Marice Béjart, Lévy-Strauss, François Mauriac, Gaston Bachelard, Paul Eluard... gibi pek çok ünlünün şahitlikleri, susturulmak istenen bir düşünürün seslenişiyle bütünleşiyor.
Tükendi
Kavramların klişeleşmesi ve insan düşüncesinde onların kanıksanması elbet umut kırıcı olumsuz bir gelişmedir. Güzel ve faydalı olanı elverişsiz hava şartları nedeniyle terk etmek doğru olmaz. Doğruluk, adalet, iyilik ve güzel ahlak gibi insanlığın ortak değerleri gibi sevgiyi de şartlar ne olursa olsun gündeme getirip savunmak gerekir. Bunun için tüm cesaretimizi sergilemek gibi bir vazifemiz olduğunu düşünüyorum. Kötülük ve haksızlık köklü değildir; sonradan olmadır. İyilik ve adalet doğanın yasasıdır; ins
Tükendi
These notes remind me of teaching I started long years ago, and each one recalls my dear students, with their shining faces, and the questions they asked with their believing hearts and pure spirits. I wanted to talk them in these lines and pages, and to listen to them. I wanted them to keep asking me so I could answer them. Because they want to listen and understand and believe. If this book serves their religious belief only a little, I will be truly happy. I dedicate it to all my students from the first
Tükendi
Müslümanların Avrupa`daki varlığı büyük çelişkiler arz eden değerlendirmelere neden olmuştur: Bazıları asimilasyonun ilerlemeye başladığına sevinirken, başkaları da "entegre edilemez" bir dine mensup inananların, olabilecek en büyük kötülükleri yapmalarından endişelenirler. Yüzeysel tartışmalardan, yanlış temsillerden, ya fazla iyimser ya da fazla kötümser söylemlerden uzak olan bu eser, nesnel bir gözlemden yola çıkar: Birkaç milyon Müslüman Avrupa`da yaşamaktadır; bunlar artık Avrupalıdırlar. Müslümanlar
Tükendi
İnsanlar bizi tanımıyorlarsa kendimizi suçlamalıyız. Devraldığımız mirası ve muazzam birikimimizi toprağa gömdükten sonra konuşacak bir şeye ve övünülecek bir meziyete sahip değiliz. Bu gün insan, Allah ın şeriatından müstağni kalarak kanun ve sistemler üretmiş, hatta biz de mirasımızdan soyutlanıp bunlaralayetinir olmuşuz. Kuşkusuz biz, ilmî bakımdan İslâm ın hakikatlerini tam anlamıyla takdir etmemekteyiz. Amel bakımından da onu temsil edip onun canlı örneğini oluşturan bir ümmet olamamışız. İnsanlara İsl
Tükendi
1962 yılında İsviçre’de doğan Tarık Ramazan, Avrupa’daki ikinci nesil Müslüman göçmenlerin çıkardığı en önemli düşünürlerden biridir. Aynı zamanda İhvân-ı Müslimîn (Müslüman Kardeşler)’in kurucusu Hasan el-Bennâ’nın torunudur. Master eğitimini Fransız edebiyatı ve Alman filozof Nietzcsche üzerine tamamlayan Ramazan, doktorasını Cenevre Üniversitesi’nde İslâmî ilimler dalında yaptı. Ramazan halen Cenevre Koleji’nde felsefe ve Fribourg Üniversitesi’nde de İslami ilimler dersleri vermektedir. Time dergisi, Ram
Tükendi
Muhammed Kutub, bu eserinde müslümanın herşeyden önce zihnindeki kavramları yanlış yorumlardan ayıklayarak tashih etmesi, doğru temeller üzerine oturtması gerektiğini dile getirmektedir. Buradan hareket eden yazar kelim-i tevhid, ibadet, kaza ve kader, dünya ve ahiret kavramlarını ele alarak incelemektedir. Ayrıca kelime-i tevhid`in pratiğe dökülmesi ve kişinin hayatına yansıması gereken bir gerçek olduğu da eserde işlenen konular arasındadır.
Her geçen gün etkisini biraz daha gösteren küreselleşme ile adeta gittikçe daralan ve küçülen dünyada, insanlığın oluşturduğu geleneksel kurumlar ve anlayışların kendisini sorgulamak durumanda kaldığı bir gerçek. İletişim araç ve gereçlerindeki hızlı gelişim ve teknoloji ile küreselleşme sürecini yönlendiren küresel güç odaklarının dünya çapında siyasal, kültürel ve askeri hegemonyalarını genişletme yönünde yürüttükleri politikalar, bir yandan öteden beri var olan geleneksel değerleri tehdit edip, yerel kim
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 530 kayıt bulunmuştur Gösterilen 400-420 / Aktif Sayfa : 21