Bir gün karşılaşacak olursak seninle, eski günlerden söz etmeyelim hiç. Sanki ilk defa karşılaşmış, birbirimizi ilk defa görmüş gibi tanışalım. Yeniden anlat bana kendini, ben de sana anlatayım. Birlikte gülelim çünkü benim gülüşüm seninle güzel. Samimi itiraflar edelim birbirimize, çocukluğumuzdaki gibi saklamayalım hiçbir şeyi...
Yine yan yana yürürken elimi tuttuğunda utangaç bir tavırla yere baksın yüzün. İşte beni benden alıp götüren o anki gülüşündü hep.
Bu yaşadıklarımızı tekrar yaşayalım seninle. Te
Ben
Kalemimde senli cümleler kurmaya alışmışken,
Sen
Bir noktayla sonlandırma seni
Daha çok erken...
Hayatta o kadar çok geç kalınmışlık varken erken oluşuna da üzüldüğümüz çok şey var aslında.
Bu şiirde olduğu gibi. Doyasıya yaşanamamış bir aşk için ayrılık çok erken. Veyahut da genç yaşta yitirdiklerimizin vedası...
Ve geç kalınmışlıklar; keşkelerle başlayan cümlelerin başrolünde aslında.
Ben de yavaş yavaş geç kalma pişmanlığını hissetmeye başlamışken tanışmaya karar verdim sizlerle. Bu kitap benim heybe
Herkesin tek istediği aşktı belki de
En saf haliyle, en mükemmel şekilde sevmekti birilerini
Severken, ne ufak bir ayrıntısına takıldı ne de kusurlarına
Ve işlediği en büyük günah
Aşık olmasıydı insanların.
Çünkü her aşkı öldürüp giderken birilerinden
Her aşkın katili oldu belki de.
***
Sen aşkı bende gör
Ağlamayı bende
Bende tanı ateşlere atlamayı
Göz göre göre.
Tahammülü bende gör
Feragatleri bende
Bana sor beklemeyi
Her mevsim zemheriyi.
Bende gör, bile bile elde var bir olmayı
Tende kudret oldukça adını sayıklamayı
Bende tanı yok olmuş bir saltanatı
Bana sor, mani olunmaz yanılgıları
Ölüp hayatta kalmayı...
***
Elinizdeki kitap dünyada alanında müstakil olarak yazılmış ilk ve tek eserdir.
Allah (c.c) mümin kadın ve erkek kullarına cennette gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiçbir beşerin aklına gelmeyen nimetler hazırlamıştır. Bu nimetlerden biri de aklın idrak etmekte bile aciz kalacağı güzellikleri bulunan vefalı, sadık ve gözleri eşlerinden başkasını görmeyen, şehevi olarak doyumsuz olan hurilerdir. Rabbimiz (Azze ve Celle) bu dünyada iken imanını korumuş, itaatkâr, iffetli, dürüst ve erdemli kişile
Galatasaray´da İngiliz konsolosluğundaki patlama, çevre binaların yıkımı ve kaybedilen canlarla birlikte kan gölüne dönen o sokakta şahit olduğu hayatın gerçekliği, Füsun´un da hayatında yeni adımlar ve kesin kararlar vermesine vesile olmuştu. Büyük patlamanın ardından Füsun da büyük bir cesaretle yeni evine taşınır. Taşınmasıyla birlikte apartmanda her an patlamaya hazır müthiş olayların ve insanlık dışı gelişmelerin içinde bulur kendini.
Sen kendimi kandırabileceğim tek güzellik, onca bölünmüşlükten sonra beni toplayacak tek kadın. O kadar çirkinleşmiş ki içim, sana esasımı gösterecek tek bir beyaz hücre dahi bulamadım nefes yollarımda. Ciğerlerimde nikotin, kalbimin çıkışındaki her damarda giyotin durakları... O "sen"leri ve "ben"leri "biz" yapamamış adamın hikâyesindeki gibi sen öldürdün beni ve evet şimdi öldüm, senin için yeterince ölüyüm.
Erlik'in Şeytanının dünyadan ve insanlardan geçmişin intikamını almak için yeryüzüne çıkması ile büyük bir savaş başlar Tanrıkut'un ölümü üzerine insanlığın ve diğer ırkların tek bir şansı kalmıştır. Tanrıkut'un varisi olan şehzadenin geri dönüp tahtını alabilmesi. Şehzadenin ortaya çıkması ile Destanların savaşında ikinci perde başlamıştır. Hareketli ve bir o kadar da eğlenceli bir maceraya hazırsanız başlamanızı tavsiye ederim.
Hepimizde zaman zaman
bir mutsuzluk oluyor değil mi?
Mutsuz olduğumuzda neler yapıldığını
az çok biliriz. Çoğu zaman da tedavi etmez.
Ama bazen tesadüfi fırsatlar, beklenmedik olaylar
sizi bir yolculuğa çıkartır. İşte öyle yolculuklar
yaşarsınız ki; hakikaten hayatınız tamamen değişebilir.
İşte bu eserin sayfalarında mutlu veya mutsuz enterasan olaylar göreceksiniz. Hayat kendi halinde akarken yolculuklarla yaşamın nasıl değiştiğini hayretler içerisinde okuyacaksınız.
Eser, kısa hikâyelerden oluşmakta
Bir renk düşünün içinde tüm renkleri barındıran bir çocuk düşünün gülüşü cennete davet çıkaran
Bir kalabalık düşünün başlı başına yalnızlığı barındıran ve bir nefes düşünün sizlerle hayat bulan
Artık sizlerde bir çocuğun tebessümünün sebebi ve kırmızı ojenin sahibisiniz.
Özgür, bir tavana bir resimlere bakıyordu. En sonunda mütemadiyen tavana bakmaya başladı ve tavana diktiği gözlerinin yavaş yavaş küçüldüğünü fark etti. Çekyattan kalkarak diğer odaya gitti ve bir battaniye alarak tekrar odaya geri döndü. Saatin geç olduğunu ve artık uyuması gerektiğini düşünerek battaniyeyi çekyata serdi ve altına girerek tavana baka baka uykuya daldı. Özgür, arkadaşı ile kaldığından diğer odada ev arkadaşı Ömer yatardı. Kendisi ise genelde bir battaniye alarak oturdukları odada uyurdu, o
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış
olanları kastetmiyoruz.
Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.
Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller
çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de
hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
İlkelerin olacak
Seni satın alamayacaklar
Aptalların uydurduğu
atasözlerine inanmayacaksın:
"Paranın satın alamayacagı şey yoktur."
"Herkesin fiyatı vardır."
gibi sözlere kanmayacaksın.
Onurunla, kimliğinle ve
beyninle yaşayacaksın.
...
MÜ
CEZA
Sen olmalısın gardiyanım,
Sözlerin katığım olmalı,
Gözlerin ışığım aydınlığım.
Sendeki her şey benim,
Bendeki her şey senin olmalı...
Sen olmalısın gardiyanım,
Ve... Ben senin kalbinde
Müebbet hapse
Mahkûm olmalıyım!
09 Mayıs 1973
SİNOP
Merhaba;
Hayat o kadar kısa ki, bir o kadar da uzun. Yaşamı acı ya da güzel kılan yaşanan olaylardır.
30 yıllık meslek hayatım boyunca karaladığım, kah hüzünlerimi, kah mutluluklarımı anlattığım şiirlerimi, duygularımı bu kitabımda siz okurlarımla, öğrencilerimle,
Sevgili genç öğretmen arkadaşlarım. Bir 24 Kasım öğretmenler gününde, ikinci kitabım olan: GENÇ BİR ÖĞRETMENİN ANILARI isimli romanımı baskıya verebilmenin mutluluğuyla yaşıyorum.
Bu kitabı neden yazdığıma gelince; mesleğe başlayacağım ilk gün ki korkularım, taptaze anılarımdadır. Sudan çıkmış bir balık gibiydim gerçekten. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı, öğrencilerimle ve köylülerle nasıl iletişim kuracağımı bilmiyordum. Henüz 17 yaşında bile değildim. Ama çocuk değil, büyük olduğuma önce kendim inanmalı
Hayatta hep kendimle ve çevremle barışık olmaya, hep pozitif olmaya çaba sarfettim. Etrafımdakilere en umutsuz anımda bile umut saçtım. Yaşamım boyunca umudumu hiç yitirmedim. Hep:Sabah ola hayrola diye girdim yatağıma. Başarılarımla övünmedim, başarısızlıklarımdan yerinmedim. Kendimi daha iyiyi ,daha güzeli aramaya odakladım.
Doğrularımdan ödün vermedim. Başkaları ne der diye düşünmedim. Kendimi sevdiklerime adadım. Yüreğimden sevgi ve umut hiç eksik olmadı. Karanlığın içinde, aydınlığa çıkış yollarını a
Birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra sevgililer gözlerinden süzülen yaşlara aldırmadan el ele tutuşarak denize döndüler. Güneş batıyordu ve ajanların onlara ulaşması an meselesiydi. İki sevgili bir müddet el ele günbatımını izlediler. Sanki ikisi de anlaşmışçasına ve birbirinin aklını okurcasına kayalıklardan uçuruma doğru yürümeye başladılar. Bu duruma karşılarında duran güneş sanki ağlıyordu. Son ana kadar batmak istemedi. Bu iki sevgilinin ölüme yürüyüşüne şahit olmak istermişçesine son kez bütün gücüyl
Dik Yamuk
Okulda da kafama takılırdı, bak yine aklıma geldi. Dik yamuk diye bir şey vardı geometri dersinde. Ne alaka? Yamukmuş, ama dikmiş bak sen. Bir de gururlu... Bugün yine aynı şeyler olsa aynı hatayı yine yapardım der gibi. Yıkılmadım ayaktayım diyor sanki. Sevdim ben bu dik yamuğu. Yamuksak da dik yamuk olalım bari
Şüpheyle bakan gözlerini, karşı duvara düşen gölgesine dikmişti. Havada tuttuğu elini indirip yakındı.
Benim gölgem işte!
Sırtını dönüp odanın çıkışına doğru atmaya yeltendiği ilk adımda, gözüne ilişen küçük bir ayrıntı zihnini alt üst etmeye yetmişti.
Bıçak misali karnına saplanan sancıyla birlikte dizlerinin üstüne çöktü.
Gölgesinin eli hâlâ havada duruyordu.
Önce usulca elini indirdi gölge. Duvar boyunca süzüldü. Tuhaf bir forma bürünmüştü köşeyi dönerken. Eski haline dönüp kapının yanında, duvarda bekle
İnsanlık tarihi Adem ve Havva ile başlar, insanlık tarihinin başlamasıyla var olan aşk Adem ve Havva'yı sarmalamıştır. Allah'ın insanlığa bir hediyesi olan AŞK, insanlık tarihi var olduğü sürece de var olacaktır.
Milyarlarca kişinin yaşadığı AŞK duygusunu, nedenlerini, niçinlerini ve "AŞKIN YOL TARİFİNİ" sunduğumuz bu kitapta kırılmış ve onarılmayı bekleyen yüzbinlerce yüreği onarmaya geldim.
Bu kitaptaki esasları kendi yaşadıklarınızla kıyaslayarak neden aşk acısı yaşadığınızın cevabını bulabilirsiniz.
Ned
Toplam 205 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 120-140 /
Aktif Sayfa : 7
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.