Sultan Abdülmecid Han'ın vefatından bir sene önce başlayıp vefatına kadar geçen süre içerisinde sarayın içinde bulunduğu borç batağı, iç ve dış meseleler, dost gibi görünen ama Bâbıâli'ye ültimatom verip Osmanlı'nın elini kolunu bağlayan elçiler, padişahın zaafları, hataları, hassas ve narin kişiliği, onun merhamet ve sevgisinin gölgesinde kendini gören bir Osman kızının hikayesinden oluşan sürükleyici bir roman...
"Izdırabın pençesinde kıvranan bir devletin padişahı... Aşk onun da kalbine dokundu."
E. Muhsin Özalp bu eseri ile okuyucularına, 31 Mart Olayı'nın ilk yirmi beş saatini tarihî belgelere sadık kalarak aktarıyor.
Romanda bazı hikâyelerin birbirleriyle çeliştiğini göreceksiniz. O zaman, ‘Bu olay, bu şartlarda nasıl mümkün olabilir?' sorusunu kendinize sorup cevap vermelisiniz. O cevaplar belgelerinin neyi, ne kadar gizlediğini; neyi, ne kadar açtığını; isyanın perde arkasını ve kimlerin tezgâhı olduğunu anlatır. Hattâ Osmanlı'nın Duraklama Devri'nde başlayıp hâlen sık sık tekrarlanan faciala
Akından Akına, vahşiliği ve sadistliği ile tanınan Eflak Voyvodası Vlad'ın insanlığa yaptığı işkenceler ile başlamaktadır. Özellikle Türkleri işkence ile öldürmek Kazıklı Voyvoda için bir tutkuya dönüşmüş; öyle ki Kara Murat'ı, öz kardeşi Mustafa'ya şişletip ateşte çevirterek öldürtmüştür. Akıncı Mustafa'nın intikamı acı olacaktır.
M. Turhan Tan okuyucuları, bu sefer, Fatih Sultan Mehmet döneminde tarihî bir yolculuğa çıkıyor.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı
Bu romanda Fatih Sultan Mehmet'in oğlu, II. Beyazıt'ın kardeşi Cem Sultan'ın hayatı anlatılmaktadır. Cem Sultan'ın II. Beyazıt'a karşı giriştiği saltanat savaşında Rodos şövalyelerinden destek bekler iken nasıl Osmanlı ile pazarlık mevzuu olduğunu ve yıllarca esir hayatı yaşadığını M. Turhan Tan'ın eşsiz üslubu ile âdeta yaşayacaksınız.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet F
Ülkemiz, gerek coğrafyası ile gerek insanı ile dünyanın en güzel yerlerinden biridir. Fakat bu güzelliklerin paylaşımında eksiklik var. İnsanımızın yüreğindeki o sıcaklığı layık olduğu yere taşıyamıyoruz. Bu kopukluluğun ardından beton evlerde yalnızlaşıyoruz. Maddenin hâkimiyetinde olan bir dünyada günümüz insanının duygularını yok saydık, bir nevi robotlaştık. Oysa ömür dediğin şey Yaratan'ın bize sunduğu en büyük armağan olsa gerek. Öyleyse bu hayatı daha güzel yaşamalı, yaşamdan zevk almalı, birbirimizi
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan bu eserinde; entrikaları, zekâsı, cesareti ve ihtiraslarıyla ün salmış Hürrem Sultan'ı tarihî belgeler ile anlatıyor. İki sadrazamın öldürülmesine, Şehzade Mustafa'nın katline yol açan ve iki oğlu arasında felaketi doğuran bir kıskançlığı hazırlayan; Kanuni Sultan Süleyman'ın nikâhlı eşi, II. Selim'in annesi Hürrem'in hayatını bir solukta okuyacaksınız.
M. Turhan Tan Kimdir?
M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından,
Korfu valisinin kızı olarak dünyaya gelen Venedikli güzel Bafa, Korfu'ya giderken Osmanlı korsanlarının eline geçmiş ve Şehzade Murat'ın haremine alınmıştır. Şehzadeyi kendine âşık etmiş, III. Murat sultan olduğunda o da saraydaki baş kadın olmuştur. O, sırf hazineler düzmek ve saltanat zevkini azami ölçüde tatmak hırsıyla kanlı entrikalar çevirirken Osmanlı tarihi kara sayfalarla dolmuş, devlet işleri ağlanacak bir hâle girmiştir. M. Turhan Tan'ın akıcı üslubuyla kaleme aldığı bu kitap kendisini bir solukt
Hint Denizlerinde Türkler, okuyucularını Osmanlıların Hint Okyanusu sularındaki Portekiz hâkimiyetini kırmak için giriştikleri deniz seferlerine; Süleyman Paşa, Piri Reis, Koca Murat Reis ve Seydi Ali Reis ile birlikte yaşamaya götürüyor.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sultan'la evlenen Alâeddin Paşa'nın torunlarından, İstinaf Mahkemesi Reisi Ahmet Fethi Bey'in oğludur. Sivas mebusluğu dâhil birçok önemli siyasi ve idari görevlerde bulunan Tan, 192
Krallar Avlayan Türk, biri çocuk toplam yedi Türk'ün yüzerek Rumeli topraklarına ulaşıp Dimetoka Kalesi, Edirne ve Sofya'yı ele geçirmelerini anlatır. Bu fetihlerin ortak özellikleri, hiç kan dökülmeden, sadece akıl oyunları ile gerçekleşmiş olmalarıdır. Romanı okurken romandaki kahramanların şahsında Türklerin bir orduya bedel zekâsına hayran kalacak, M. Turhan Tan sanki yanı başınızdaymış gibi hissedeceksiniz.
M. Turhan Tan Kimdir?
Tarihî roman yazarı M. Turhan Tan, I. Abdülhamid'in kızı Hibetullah Sulta
Milli kimliğinden koparılan kuşaklar, dağılan yuvalar, parçalanan aileler, korku ve şiddetin pençesinde kıvranan bir topluluk: Bulgaristan'daki Türk azınlık. Bulgaristan Türklerinin bir yanı hep eksik, acılı ve buruktur. Vatan Yasak, Özgürlük Uzak'tır onlara.
Gazeteci-yazar Mehmet Türker tarafından yazılan romanda bir yandan Bulgaristan'dan hareketle Balkanlar genelindeki Müslüman Türk varlığının yüzyıllık acıları işlenirken diğer yandan da komünizmin görünmeyen yüzü ortaya koyulmaktadır.
Mehmed Âkif Ersoy'un Safahat'ı; bu milletin varlığının, yüceliğinin, manevî değerlerinin ustalıkla ifade edildiği mükemmel bir eser olup Türk dilinin destansı bir örneğidir.
Bu nedenle, Safahat'ı okumak ve anlamak aydın olmanın bir gereğidir. Ancak Safahat'ta yer alan şiirler zamanının dil kültürü açısından gayet anlaşılır olmakla beraber, zamanımızda özellikle gençler tarafından anlaşılmaktan hayli uzak kalmıştır.
Bu çalışma; okuyucuları Safahat'a yakınlaştırma, şiirleri rahatlıkla anlayıp ona vakıf olma
"Ne olursa olsun, Batıya ait paradigmanın bir alternatifi vardır ve bu da İslâm'dır. Doğrusu, bu din ve ona dayalı medeniyet, yirmi birinci yüzyıla girerken Batılı medya tarafından dünyanın problemleriyle başa çıkabilecek geçerli bir alternatif olarak hemen hemen hiç takdim edilmemektedir. Gerçekten, Batılı okur ve izleyiciler İslâm'ı geri, hatta akıldışı, (büsbütün terörist değilse bile) saldırgan olarak takdim eden bir bombardımana tabi tutmaktadır. Bu yanlış temsilleri karşılamak için İslâm'ın aleyhine g
"Acaba İslâm dünyası modernleşebilecek –hatta Amerikan yaşam tarzına entegre olabilecek- mi, yoksa entegrasyonu reddetmeye devam mı edecek?
Acaba İslâm, geçtiğimiz asrın son çeyreğinde olduğu gibi, Batıda yayılmasını sürdürecek ve bu yayılma barışçı bir süreçte gerçekleşebilecek mi?
Peki, İslâm dünyasının ahlâkî bir tecdit ve yeniden yapılanma gerçekleştirememesi durumunda, Batının ne yapması gerekecek?
Peki, İslâm dünyasının yeniden silkinip ayağa kalkması ve Batılı için bir çekim merkezine dönüşm
Eğitimci yazar Mustafa Okumuş, erdemli insan olmak için önce doğaya ve çevreye saygı duymamız ve sonra kendimizi bilmemiz gerektiğini söylüyor. Bu kitapta insan, kitap, çiçek, hayvan dostluklarından eğitime, demokrasiye, gurbetçiliğe kadar birçok konuda deneyim ve eleştirilerini bulacaksınız.
Bozgun Zamanı, Osmanlı'nın Balkanlar'daki beş asırlık hâkimiyetinin sona erdiği Birinci ve İkinci Balkan Savaşı döneminde yaşanan bozgunda Rumeli'deki Müslümanların yaşadığı trajedinin anlatıldığı bir eserdir.
Eserde özellikle Bulgarların bugüne kadar tarihten gizli tutmaya çalıştıkları vahşet dolu sahneler, bir avuç gönüllü sayesinde kurulan ve sadece 58 gün var olabilen Batı Trakya Cumhuriyeti günlerinde Olukçu Pehlivan'ın Rodoplar ve Batı Trakya'daki evlâd-ı fatihana zulüm yapanlardan aldığı intikam,
Bükreş Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. George Grigore tarafından Romenceye tercüme edilen Coranul, Kur'ân-ı Kerîm'den birebir çevrilmiş olup anlaşılır ve güvenilir bir meâldir.
Bu kılavuz eser, Arap dilinin sözcük yapısını iyi bilmeyenlerin, Kur'ân-ı Kerîm'i yalnızca yüzünden okuyabilenlerin Kur'ân sözlerinin kaynağına kolayca ulaşabilmelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.
Eser hazırlanırken, biz müminler için Kur'ân-ı Kerîm'in her harfi, her bir edatının büyük anlamlar taşıdığı gerçeği göz önünde bulundurulmuş, Kur'ân-ı Kerîm'de geçen hiçbir harf, edat, kelimeler ve sözler dizinin dışında bırakılmamıştır. Sözlerin geçtiği anlamlı cümle sözden sonra yazılmış, bu cümlede
Mekke'ye Yolculuk; İslâm'ın yüce maneviyatı, kuramı ve eğiticiliğinden ziyade, pratikteki uygulamasını ele alır. Pratik İslâm ile, bir kimsenin İslâm'ı yaşamaya çalışması halinde olup bitecekleri ve başkalarının bu dine nasıl tepkiler gösterdiğini kastediyoruz.
Ayrıca bu eserde "Müslümanlar dinlerinden ne kadar güç alırlar ve İslâm dünyası, İslâm'ı ne kadar özümsemiştir?" sorusuna da cevap aranmaktadır.
Murad W. Hofmann'ın hac yolculuğuna dair izlenimleri ile başlayan Mekke'ye Yolculuk, okuyucularını, İs
Reise Nach Mekka; İslâm'ın yüce maneviyatı, kuramı ve eğiticiliğinden ziyade, pratikteki uygulamasını ele alır. Pratik İslâm ile, bir kimsenin İslâm'ı yaşamaya çalışması halinde olup bitecekleri ve başkalarının bu dine nasıl tepkiler gösterdiğini kastediyoruz.
Ayrıca bu eserde "Müslümanlar dinlerinden ne kadar güç alırlar ve İslâm dünyası, İslâm'ı ne kadar özümsemiştir?" sorusuna da cevap aranmaktadır.
Murad W. Hofmann'ın hac yolculuğuna dair izlenimleri ile başlayan Reise Nach Mekka, okuyucularını, İslâ
Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Mehmet Keskin tarafından hazırlanan eserde; İslâm, iman, ibadet, temizlik, namaz, cenaze, oruç, zekât, Hac ve Umre, kurban, adak konuları ve güncel dinî meselelere İslâm'ın getirdiği çözüm yolları açıklanmış, Peygamberimiz'in (s.a.v.) bizlere ışık tutan uygulamaları örneklerle gösterilmiştir.
Büyük kitapları ve teferruatlı yazıları okumaya vakti olmayan müminlerin kısa yazılı muhtasar kitaplara yöneldikleri bir gerçektir. Bu sebeple yine Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Mehmet Ke
Toplam 202 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 100-120 /
Aktif Sayfa : 6
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.