Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Françoise Sagan'dan "Sabahın erken saatlerinde karyolasının kenarında sebepsiz olarak oturan otuz beş yaşlarında bir adamdı" alıntısıyla açılan Romeo ve Romeo., şairin virgüllerin gücünü kullanarak giriştiği, kendi deyişiyle bir "haletiruhiye orkestrasyonu". Ahmet Güntan'ın "Her şeyi atmıştım şiirimden" dediği dönemde yazdığı, aşkta adaletin, uykuda tekliğin, rüyada birliğin, saflığın ve şiirde edasızlığın arayışı.
Tükendi
Ahmet Güntan'ın "Bir 'ilkel bakma' dönemine girdim, Ege'yi dolaştım, tabiata baktım, köylülere, okumaya geri döndüm, eksiğimi biraz da geç kaldığımı düşünerek ülkemle tamamlamaya karar verdim, Türk şiirine ve düşüncesine daha yakınlaştım" dediği ve "Şiirde siyasete tekrar dönmek için bir başlangıç" olarak nitelediği İkili Tekrar., bir öz'e dönüş, romantik bir kavis. 90'larda şiirin belirsizliğe göçtüğü yıllarda yazılmış bir "eve dönüş" adeta. Döneminin şiirindeki karmaşık mistisizme inat, şiirde basitliği ö
Tükendi
Mahkeme Kitap. Parçalı Ham.'ı önceleyen bir son durak. "Bağdat'ın Savunması" ile dergilere dönen Ahmet Güntan, bu kitabın yazım süreci için "Her şeyin dönüp dolaşıp bir şiir haline gelmesinden çok, malzemeleri toplarken yakaladığım o çocuksu somut beni heyecanlandırıyordu" diyor. Siyasetin bir kavuşma, bir çoğalma olduğunu hatırlatan, insanların arasına ve doğaya karışan, çareyi vicdanı kuşanmakta bulan şiirler. Adaleti, toplumu birleştiren kardeşliği arayan Mahkeme Kitap., getirdiği farklı teknikler ve ola
Tükendi
Günümüzün bir kahramanı, ama sanki başlangıcı olmayan destansı bir çağdan çıkmış. Etrafına bakıyor, Kendine kalacak bir hayat ve bildiği kadim değerleri arıyor. Gözlemleri canını yaktığına göre, bu onun için doğru zaman mıdır? Hayır, hangimiz içine doğduğumuz çağı seçebildik? Ozan Çılgın (1981), yeni kitabı Prepost'ta doğduğu çağı, günümüzü sağlam bir değerler eleştirisinden geçiriyor. Şiirin eleştirisi hiçbir zaman düz bir eleştiri olmadı, şiirin eleştirisi hep ayrı bir yolun eleştirisi oldu: "Bir uzaylı z
Tükendi
Efe Murad ve Cem Kurtuluş, lise yıllarında birlikte yazdıkları manifestoda "Madde, insandır" diyeli tam 10 yıl oldu. Efe Murad, bu 10 yılda, şiirimizde yaşanan yeniliklerin ve araştırmaların en önemli isimlerinden biri olarak hem şiir yazdı, hem başka şairleri okudu, yorumladı, inceledi, "madde-şiirin eleştirisi" adı altında yeni bir okuma biçimi geliştirdi. Efe Murad'ın bir araya topladığı yazılarından oluşan bu kitap, şiirde Serbest Çalışmalar olarak adlandırdığı 2000'li yılları anlayabilmek için mutlaka
Tükendi
Lâle Müldür ve Ahmet Güntan'ın, yakıtını yakın arkadaşlıklarından alan ve yıllar önce kendi içlerine yolladıkları bu ince uydu, yolculuğuna devam ediyor. Halen sonsuz derinlikte ve karanlıkta buldukları kardeşliğin, üzgünlüğün, güçten düşmenin, kabullenmenin ve umudun konuşmalarından somut kesitleri bir araya getirerek okurun dünyasına gönderiyor. Voyıcır 2, bataryalarını bu kez de 160. Kilometre'den okura ulaşarak dolduruyor.
Tükendi
2000'lerin başında, neredeyse 10 yıl önce, ücra - heves - poetikhars döneminde şiir yeni şeyler denerken, herkesin heyecanla sözünü ettiği çok genç, zeki, yetenekli bir isim vardı: Barış Özgür. Daha sonra şiirden çekildi, kendini herkese bilerek unutturdu ve ülkeyle, halkla, inançla, şiirle hesaplaştı. 10 yıldır çok sık sorulan bir soruydu: - Ya, nerede bu Barış Özgür? Şimdi burada, ilk kitabı yalaka ile yıllar sonra, o günlerde yazdığı şiirden başka bir şiir ve başka hesaplaşmalarla 160. Kilometre'de.
Tükendi
2000'lerin ilk on yılında şiir, kendisine biçilen kadere karşı ayağa kalktı, yeni bir şiir için deneyler yaptı, bu deneyler bugüne kadar geldi, başarıyla devam ediyor. Deneysel Şiir ile başından beri yakından ilgilenen, şairleriyle düşünsel dostluklar kurup onları besleyecek metinleri bulup çıkaran, önemli bulduğu şiirler hakkında çözümleyici metinler yazan hep Erhan Altan oldu. Sıfırlı Yıllarda Şiirimizde Deney/im'de, Ömer Şişman, Efe Murad, Mehmet Öztek, Murat Üstübal ve Ahmet Güntan üstüne yazıları ve dö
Tükendi
İlkgençliğini Mardin Kızıltepe'de tamamlamış... sonra İstanbul'a, Ankara'ya gelmiş... Diyarbakır ve Mardin'le hâlâ yoğun ilişki içinde olan... kent kültürüne İstanbul'da doğmuş birinden daha hâkim... devrimci bir Kürt gencinin dünyası nasıl olur? derseniz, Mehmet Said Aydın'ın şiirlerindeki genişlik, bütün ayrıntıları içine alarak hesaplaşan ve tartışan içses, bu merakınızı bütün diğer güncel metinlerden daha derinlemesine giderecektir. İlk kitabı Kusurlu Bahçe ile büyük ilgi gören ve sevilen genç şair Mehm
Tükendi
İçinde yaşadığımız yoğun gündemi cesurca kucaklayan... bizi ezen küçülten her şeye kızgınlık duyan... buna rağmen güler yüzlü kalabilen... masumiyeti dillendirebilen... şiirde aranılan çocukçalığı size teklifsizce ama sağlam bir biçim bilinciyle veren bir şiir kitabını en son ne zaman okudunuz? Pazıl Bozul'da bir masum, şiirler boyunca ezilenin bütün dramını kucaklıyor, anlıyor, anlatıyor, kızıyor, ama yine de gülüyor, dalga geçiyor. Şiirde çok zor rastlanan bu özelliğiyle Sinan Özdemir son yılların en güçl
Tükendi
Düşünce içersin ama bir psikolojisi olsun - İtiraz etsin ama zekice derinleşsin - Dili parmağında oynatsın ama eğlenceye kendini kaptırmasın... Böyle bir şiir her zaman karşımıza çıkmıyor. İzzet Yasar'ın 1970'te başlayan şiir macerasının ilk kitabı olan Kanama, 1974'te yapılan ilk baskısından neredeyse 40 yıl sonra tekil ikinci baskısıyla karşınızda. Slogancı şiir diye etiketlenmiş 70'lerin aslında ne kadar önemli ve dayanıklı yaratıların dönemi olduğunu İzzet Yasar'ın 40 yıldır şiirin gündeminde kalmış ilk
Tükendi
Babamızdır kuşu vardır sormadan gider Ve uygulamalı uygarlıktan Kalmış çeriler yenidir O çeriler eskise de yosif vatman Ve yeniler çerir de Sökülür dizlerimin rayları Ben burda ağlamaya başlarım: Çan çünkü çalardım Bir adım ileri iki adım geri O zamanlar düşünmeden yağardım Şimdi beni sormayın yağma yok En küçük ortalıkta müflis Açılır ama kesilirken kapakları göz
Tükendi
"Şiiri anlamak demek, altında yatan entelektüel emeği okumak ve bundan zevk almak demektir" diyen İzzet Yasar'ın, şiire böyle bakmaya başlamasının ilk adımı Yeni Kuş Bakışı kitabıydı. İzzet Yasar, şiirde aklın ve siyasi alayın bugün de en güçlü örneklerinden sayılan bu şiirleriyle, Kanama'daki "kuş bakışı"ndan koparak "yeni kuş bakışı"na aklın bakışına geçti ve kitabın sonunda "Hece'yim ben" diyerek yeni şiirsel ailesini ilk defa yüksek sesle duyurdu. Şiirde siyasi alayın en önemli kilometre taşlarından bir
Tükendi
Tanımlanması zor bir şair, tanıtılması zor bir şiir: Sanki binlerce olaya tanık olan, tanık olduğu bu olaylara hiç sektirmeden küçük ama öldürücü cevap okları atan, bu cevapları yan yana öbekler halinde toplayıp onlardan karanlık, öfkeli yapılar oluşturan... Bir film noir kurgusu yaratan, geriye dönüşler, şatafatsız ışıklandırmalar, uzayan gölgeler, siluetler, kuvvetli bakış açıları, dumanlı fonlar, varoluşsal acılık, "şerrin gizli menziline" atışlar, kolay kolay kanmayan merkezî bir karakterin çevresine ya
Tükendi
Akıl Pis Kokar!, Pulitzer ödüllü Amerikan şairi C. K. Williams'ın şiirlerinden, şairi yakından tanıyan Efe Murad'ın hazırladığı bir derleme. Ayrıca, Efe Murad'ın, uzun dizeleriyle Walt Whitman ve Nâzım Hikmet'le aynı soydan geldiğini söyleyen Williams ile yaptığı söyleşi ve şair hakkında yazdığı inceleme de yaşayan en önemli Amerikan şairlerinden birini yakından tanımanızı sağlayacak. 1969'da Vietnam Savaşı karşıtlığıyla başlayan siyasi bir karşı duruşu asla taviz vermeden sürdüren, Amerikan siyasetinin iki
Tükendi
Pijama partisinde doğan bir çocuğa isim babası oldum Ptt koydum adını Elektrik faturalarımı reydın'a ödettirdim Sikimden aşşaya çılgın projeler düşündüm Salıyı salladım perşembeleri perişan oldum Denize ne kadar çük atarsan at çıkmaz çeyrek Türkan Şoray çıkmaz dedim Bana ne atarlarsa hışımla tuttum Şu yaşımda şişme stantlar kurdum diktatörleri dik tutmaya çalıştım Kalıcı bir tutum sergiledim anti neşesizlik manifestosuna katıldım Kıyak bir yalan uydurdum duma duma dumbala laika Jest ve mimiklerimi ve giysil
Tükendi
Maaşsız çalışıyorum Pencereden uzanan bir baş Mutlaka bir soru sorar Sen mühür vururken dosyalara İmza taklit etmeye cesaretin yokken. Hava sıcak. Ağaçşlar bir bir sulandı. Yorgunsun ve eve dönüp film seyretmek istiyorsun. Aklına bir hatıra gelir. Moralin bozuk da olabilir Arabana toslayabilir birileri Evin olmayabilir. Çevren olmayabilir. Gelip de gidenler olabilir. Buruk olabilirsin. Anlatmadığın bir şey Ve konuşmadığın ve mutsuz gözüktüğün Ve sandalet. Ve bazı sorular. Veba.
Tükendi
Hiç dünden daha soğuktu dünya Hiç oda servisi ve tekerlek neydi Hiç yolların kavşaklarında yalnız Hiç dağlarda neler var neler Hiç insan yazmak için eğilmek Hiç yoktan limon da ekşidi Hiç bütün ağrıdan geçerdi Hiç işte koltuk bildiğiniz gibi Hiç bu değirmenin suyu Hiç samuray elinde kılıç Hiç iki kılıçla savaşmak Hiç kalkansız savaşmak Hiç omuz omuza Hiç ölüm
Tükendi
Evet, omurgam bir kluge, retinam da öyle, Bedenin kusurlu olduğunu kabul et, söyle, Peki ya beyin, kusurlu mudur beyni insanın, Kolay yutulur lokma değil bu iddia böyle. Her yazılı tarih kendi zamanının öz çocuğu, Elbet bu tarihin değil, tarihçilerin yolculuğu. Görmek dediğin uzaktan yapılan bir eylem, Doğru, sanatın yansıtıcı aygıt bulundurduğu. Mutlak bir uzaklıktan seyrederiz nesneleri, Aygıtın tılsımlı perdesidir değiştiren biçimleri. Bir yıldıza sürgün edilir sanki nesneler, Uğursuz bir duraksama yak
Tükendi
Artık ne Turgut Uyar ne Tomris Uyar yaşıyor. Birbirini sevmiş ve etkilemiş bu iki olağanüstü isimden Tomris Uyar'ın eşi Turgut Uyar'a tanıklığını, eğer Erhan Altan bu uzun söyleşiyi gerçekleştirmeseydi bilemeyecektik. Son dönem şiirimizin önemli eleştirmeni Erhan Altan bu kitabını, "şairin insani varlığının tamamen yitmesine küçük bir karşı koyma çabası" olarak değerlendiriyor. Kitabın bu yeni baskısında ayrıca, Turgut Uyar'ın 1967 yılında Papirüs dergisinde çıkan bir yazısı üstüne, Türk Dil Kurumu'nun açtı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3