Evin kapısı gıcırdayarak açıldı. Tozlu ve örümcek ağlarıyla kaplı bir holü geçtiksen sonra büyük salon olduğunu anladığımız bir odaya ulaştık. Görünürde eski eşyalar ve şöminedeki küllerden başka hiçbir şey yoktu. Evi dolaşmaya çatı katından başlayalım. Sonra aşağıya iner, diğer odalara bakarız, dedi Hamza. Böylece yeniden holü geçerek çatıya uzanan merdivenleri bir bir çıkmaya başladık. Merdivenler gıcırdıyordu. Perilerin ayak sesleri, dedi Dilek.

Seni çok seviyorum Allah´ım, hepimizin içimizden söylediği bir sözdür. Sevgi, Rabbimizin kalbimize yerleştirdiği güzel bir duygudur çünkü. Bu güzel duyguyla Rabbimize yakın olmak isteriz. Annemize, babamıza, kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, yıldızlı gökyüzüne, çiçekli yeryüzüne ve güzel öykülere duyduğumuz sevgiden daha farklı ve yüce bir sevgidir bu. İçimizi büyük bir güven duygusuyla kaplarken cıvıl cıvıl yıldızları da uyandırır bu sevgi... Bizler Rabbimiz Allah´ı severken, bize O´nu anlatan Sevgil

Bazen canımızın çok sıkıldığı günler olur. Ne yapacağımızı bilemeyiz o zaman. Aylak aylak dolaşırız. İşte böyle bir gündeydim o gün de. Bir tren istasyonunda buldum kendimi. Aylaklığım beni sevdiğim yerlere götürmüş, sevdiğim insanları görmüştüm ve işte şimdi bitmişti yolculuğum. Trenden inmiş yağmuru seyrediyordum. Doğrusu canım hiç ıslanmak istemiyordu.Tuhaf desenleri olan kiremit renkli şemsiyemi evde unutmuştum. Elimdeki çanta kağıttandı. Aksi gibi bir de kışlık ayakkabılarımı giymemiştim.

Bütün dünyada çocukların oynadıkları oyun türlerinin sayısı tam ikibin taneymiş. Biz birinci kitabımızda, sadece elli tanesine yer vermiştik. Kalan oyunlar içinden elli güzel oyun daha seçtik ve sizlere bu ikinci Çocuk Oyunları kitabını hazırladık. İlk kitapta olduğu gibi sayfa başlarına küçük işaretler koyarak, oyunları nerede oynamanız gerektiğini gösterdik. İlk kitabı okuyan arkadaşlar hatırlarlar, Forebel adındaki bir eğitim uzmanının dediğine göre, oyun biz çocuklar için çok gerekliymiş, Çocukların

Çocuklar, biliyor musunuz; bütün dünyada çocukların oynadıkları oyun türlerinin sayısı tam ikibin taneymiş. Biz bu kitapta sadece elli tanesini alabildik. Sayfa başlarına küçük işaretler koyarak, oyunların nerede oynanabileceğini göstermek istedik. Bu işaretlere bakarak oyununuzu nerede oynamanız gerektiğine daha rahat karar verebilirsiniz. Forebel adındaki bir eğitim uzmanının dediğine göre, oyun biz çocuklar için çok gerekliymiş: "Çocukların oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Her insan burada gelişir ve

"Ben iman etmiş bir insan olarak; Rabbim Allah´a, meleklerine, kitaplarına, peygam-berlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere bütün kalbimle inanıyorum!" İşte bu kitap bu-nun için yazıldı. Yalnızca Rabbimiz Allah´ı biz çocuklara sevdirmek, O´nu biraz daha anlatmak için yazıldı. Çünkü, Rabbimizi layıkıyla anlamamız ve anlatabilmemiz için "denizlerin mürekkep ve ağaçların da kalem olması" ve bütün yeryüzünün, bütün evrenin kitaba dönüşmesi bile yetmeyecektir. Bunu biliyor ve yalnızca Rabbimizden bize son nef

"Tek tek tekerleme söyleyene şekerleme söylemeyenlerin diline; iğne, miğne." İşte size Uğurböceği´nden şeker gibi bir kitap daha: "Tekerleme Şekerleme" Tekerlemeler, onlarca hatta yüzlerce yıl önce yaşamış çocukların dillerinden, bizlere kadar ulaşmış komik söz oyunlarıdır. Bazılarının kaynağı, halk hikayelerine, masallara ve destanlara dayanır. Çoğu kez birbiriyle alakasız olan kelimelerin ard arda sıralanmasıyla oluşturulan tekerlemeler, küçük birer şiir gibi kafiyelidirler. Bir çoğunun söyl

Çocuk ağlaya ağlaya annesine koştu. Annesi: "Niçin ağlıyorsun oğlum?" diye sorunca: "Sorma anneciğim, dedi, babam çekici parmağına vurdu." "İyi ama sen neden ağlıyorsun?" diye sordu, annesi. "Şey..." dedi çocuk "Önce gülmüştüm de..." Ülkemizde bugüne kadar hemen her konuda pek çok fıkra kitapları yayınlanmış, fakat çocuk fıkralarına pek önem verilmemiştir. Sayıları yüzbinleri bulan çeşitli fıkralar arasında konusu "çocuk" olanlar ise binlercedir. Bu kitapta sizlere sunduğumuz çocuk fıkraları, bütü

Çocuk okuldan eve gelir. Babası sorar: "Bugün okulda neler yaptınız?" "Dinamit yapmasını öğrendik." "Peki yarın okulda neler yapacaksınız?" "Hangi okulda?" Hepimiz okul sıralarından geçeriz. En tatlı hatıralar o ilk öğrencilik yıllarında yaşanır. Yıllarca unutulmaz, dilden dile dolaşır. Bu hatıraların pek çoğu, anlatıla anlatıla, dinle-yenleri güldüren neşeli hikyeciklere yani fıkralara dönüşür. İşte bu kitapta, ´öğrenci fıkraları´ arasından en çok beğeneceğinizi tahmin ettikleri-mizi, bir araya to

Trende pencereden sarkan çocuğun başından şapkası düşecekti. Bunu fark eden ba-bası, ona belli etmeden çocuğun şapkasını kapıp arkasına sakladı. Sonra da ona, "Şap-kanı rüzgar aldı götürdü" dedi. Çocuk ağlamaya başladı. Onun ağlamasına dayanamayan baba: "Peki, dedi, şimdi ben bulacağım senin şapkanı... Bir ıslık çalacağım, hemen geri gelecek şapkan..." Adam bir ıslık çaldı. Aynı anda, arkasında sakladığı şapkayı çıkarıp çocuğa verdi. Ağlayan çocuk birden gülmeye başladı. Sevinmiş, bu oyunu da sevmişti. Hem

Çocuklar, Allah´ı sorduğunda, onların nazik kalbini incitmeyecek, dünyasını sevgi ve şefkatle ısıtacak bir cevap istiyorlardır aslında. Çünkü çocuklar, Allah´ı kalpleriyle sorarlar. Bu kitap, Allah´ı soran küçük meraklı bir çocuk ile onun sorularına özenle cevap veren bir annenin konuşmalarından oluşuyor.

"Yaştır kurutamazsın, Tuzunu bulamazsın, Çiçeklerden toplanır Tadına doyamazsın." Bir eşyanın, bir bitkinin, bir hayvanın, aklınıza gelebilecek hemen hemen herşeyin, belli özelliklerini çoğunlukla benzetmeler yoluyla tarif eden kısa sorulardır bilmeceler. İnsanların birbirleriyle çok çok sohbet ettiği, televizyonsuz o eski günlerde, yalnız çocuklar için değil, büyükler için de ´bilmece sormak´ hoşça vakit geçirmenin en iyi yollarından biriydi. Bir bilmece; soranı da, cevabı bilsin bilmesin s

Sorulardan asla korkmayın! Yapışın soruların kuyruğuna ve çekebildiğiniz kadar çekin. Arkasından kocaman bir cevap gelecektir. Yeter ki, doğru cevapları bulma yolunda, engelleri aşacak kadar gayret gösterin, araştırın ve okuyun. Eğer aklınıza bir soru geliyorsa, mutlaka bir cevabı vardır... ALLAH´I MERAK EDİYORUM adlı bu kitapta, Rabbimiz Allah hakkındaki bazı soruların cevapları veriliyor. Bu sorular, en çok merak edilenler ve en çok sorulanlar arasından seçildi. İşte kitaptaki sorular: Allah´ı niçin gör

Süper Selim dünyada tanıyabileceğiniz en ilginç insanlardan biridir. Kendisi bir süper kahramandır ancak süper güçleri yoktur. Yanlış duymadınız, o doğaüstü güçlere sahip değildir. Peki, kötülerle nasıl mücadele ediyor dersiniz? Tabii ki birbirinden harika icatlarıyla! Süper Selim, bilişim suçları uzmanı bir avukat olmasının yanı sıra aynı zamanda bir mucit. Yazıhanesinden gizli bir geçitle girilebilen teknoloji atölyesinde insanlığın iyiliği için çalışıyor. Ürettiği süper icatlarla suçlulara karşı var gücü

Bak! Koskoca dünya ve kâinat yaratılmış bizim için... Peki neden? Çünkü, Biri bizi çok seviyor. Bak! Yıldızlar, gezegenler nasıl da yerli yerinde... Çünkü, Biri her şeyi tam yerli yerine koymuş. Bak! Karıncanın bile karşılanıyor ihtiyacı... Çünkü, Biri herkese rızkını veriyor. Nereye istersen bak, görürsün O'nun işlerini... E, kim sevmez ki böyle Birini? Şimdi sana derim ki: O'nu daha çok sevmeli! Güzel İsimlerini bilmeli! * * * Kitapta yer alan Allah'ın Güzel İsimleri özellikle okul öncesi ve ilkokul dönem

Merhaba! Ben Cemil, Sabri Cemil... Bazı büyüklerim bana "Sabr-ı Cemil" de derler. Çünkü sorularımla onları bunaltır, sabır küpü yaparım. Hadi onlar bana bu lakabı taktı, peki bilgisayar bunu nereden biliyor? Ne zaman adımı internette aratsam hep taziye mesajları ve cenaze ilanları çıkıyor: "yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz..." Ben vukuatlarıma bu hızla devam edersem, birkaç yıla kalmaz arama motorlarının ilk sayfasında liste başı çıkarım, "Sabri Cemil'in yakınlarına sabr-ı cemil dileriz" diye... Oysa daha

Merhaba! Ben Cemil, Sabri Cemil... Bazı büyüklerim bana "Sabr-ı Cemil" de derler. Çünkü sorularımla onları bunaltır, sabır küpü yaparım. Hadi onlar bana bu lakabı taktı, peki bilgisayar bunu nereden biliyor? Ne zaman adımı internette aratsam hep taziye mesajları ve cenaze ilanları çıkıyor: "yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz..." Ben vukuatlarıma bu hızla devam edersem, birkaç yıla kalmaz arama motorlarının ilk sayfasında liste başı çıkarım, "Sabri Cemil'in yakınlarına sabr-ı cemil dileriz" diye... Oysa daha

Merhaba! Ben Cemil, Sabri Cemil... Bazı büyüklerim bana "Sabr-ı Cemil" de derler. Çünkü sorularımla onları bunaltır, sabır küpü yaparım. Hadi onlar bana bu lakabı taktı, peki bilgisayar bunu nereden biliyor? Ne zaman adımı internette aratsam hep taziye mesajları ve cenaze ilanları çıkıyor: "yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz..." Ben vukuatlarıma bu hızla devam edersem, birkaç yıla kalmaz arama motorlarının ilk sayfasında liste başı çıkarım, "Sabri Cemil'in yakınlarına sabr-ı cemil dileriz" diye... Oysa daha