Bu yönüyle "Sari Sessizlik", edebiyat eserlerinin ayni zamanda nasil bilgi kaynagi olabilecegine ait mükemmel bir örnek. Romanin en güçlü yani ise, kanimca sonlarina dogru, Mülazim Sacit'in agzindan savas olgusuyla bir yaman bir hesaplasmaya dönüsmesi... Mülazim Sacit'in, küçük Zincan'la yaptigi konusmalar, sadece öldürmeye yarayan savasa karsi bir hayat dersidir: "Mesela, bak su karsi tepedeki yesilliklere; eger aralarindaki onlarca ton farkini, koyuyu, çok koyuyu, açigi, sariyi, kirmiziyi, yesili gözünde ve ruhunda hissedebiliyorsan, yasiyorsun demektir... Gördüklerini, isittiklerini, okuduklarini, dokunduklarini kiyaslayip aklinla sorgulayarak güzeli bulabiliyorsan yasiyorsun demektir..."

- Ahmet Cemal, Yazar-­ Çevirmen- , Cumhuriyet Gazetesi "Çok enteresan. Bir pasa Sarikamis'in romanini yazmis.

Fiktif roman, evet fiktif roman, ama Sarikamis üzerine gayet güzel" - Murat Bardakçi Haber Türk Tv -



Aksit'in ilk görev yeriymis Sarikamis... O da görev süresince bölgedeki köylülerle konusmus, pek çok arastirma yapmis ve tarihi zaferlerle dolu bu ulusun acikli yenilgisini anlatmaya karar vermis."

- Hürriyet Pazar KEYIF -

"...Cihangir Aksit Sari Sessizlik'i roman olarak yazmis. Anlatici, genç bir subay. Bu faciayi o subayin gözünden okumak olayin vahametini gözümüzün önüne biraz daha canli olarak getiriyor."

- Okay Gönensin, Gazete Vatan -

"Cihangir Aksit'in Sari Sessizlik'te uyguladigi kurgu müthis. Her yurtseverin, her aydinin mutlaka okumasi gerekli bir roman..."

- Tanju Cilizoglu, Demokrat Kocaeli -

Evet, her savas "insan" olma mücadelemizi kaybettigimiz anlardir; ama bu kaybedis içindeki kazanimlari ancak benzer mesleki ortamlari biraz olsun yasayan biri bilir ve anlatabilirdi. Bu anlamda Sari Sessizlik, sadece bu topraklar için degil, bütün insanlik için yazilmis bir roman.