Vahşi Batı'nın kendi gölgesinden daha hızlı silah çeken tek kovboyu Red Kit, yepyeni bir macerayla okur karşısında. Ülkemizde ilk kez yayımlanan Daltonlar Evleniyor adlı macerada, idama mahkûm olan Dalton Kardeşler'in tek kurtuluş çaresi evlenecek 4 kız bulabilmektir. Ancak bu iş hiç de kolay değildir.


- Daltonlar! Tünel kazmayı bırakında buraya gelin!
- Müdür bey yeni başkanımızın resmi bir kararını bildirmek için sizi bekliyor...
- Af mı çıktı yoksa?
(Kitabın İçinden)

Basından


Haluk Dağ
Radikal Kitap, 2 Şubat 2007

Evlilik ölümden beter Red Kit, 'Daltonlar Evleniyor' adlı yepyeni bir macerayla karşımızda. Morris'in ölümünden sonra Achdé'nin çizimleri ve Laurent Gerra'nın senaryosuyla yayımlanan bu ikinci Red Kit albümünde, uslanmaz Daltonların başı büyük belada Vahşi Batı'nın en azılı haydutları Daltonlar'ın tutulduğu hapishanedeyiz... Joe, William, Jack ve Avarel başlarına geleceklerden habersiz, firar etmek için kaşıkla toprağı kazmaktadır. Gardiyan eşliğinde hapishane müdürünün odasına götürüldüklerinde, kurtulmalarını sağlayacak bir affın açıklanmasını beklerler. Ancak yeni başkanının isteğiyle alınan karar, hayatlarını karartacak niteliktedir: "Güzel ve soylu ülkemizin hapishanelerinde yer kalmadığından ve Dalton kardeşlerin durumları göz önüne alınarak Adalet Bakanlığı, kendilerine verilen 387 yıllık hapis cezasını değiştirmeye karar vermiştir. Beyler, iki hafta sonra asılacaksınız!" Red Kit'in ülkemizde ilk kez yayımlanan albümü Daltonlar Evleniyor işte böyle başlıyor. Vahşi Batı'da soyulmadık banka bırakmayan Daltonlar, kararın şokunu atlatmaya çalışırken hücre komşuları düzenbaz yargıç Biglard, 6 Haziran 1858'de yürürlüğe giren bir ceza maddesini hatırlatır: "Eğer bir kadın ıssız bir bölgede aile kurmak üzere suçlu biriyle evlenmeyi kabul ederse ölüm cezası, ömür boyu evliliğe çevrilir." Garip, yalnız kovboy Anne Dalton'un gelin arayışları, çocuklarının kötü şöhreti nedeniyle bir sonuç vermez. Öldürülmeyi tercih eden fedakâr babalar, kızlarını vermeye yanaşmazlar. Neyse ki Düz Kafalılar Kabilesi bu teklifi kabul eder ve Daltonlar tam da boyunlarına ip geçirilmişken canlarını kurtarır. Ancak bu kurtuluşun bedeli çok ağır olacak, Kızılderili gelinler daha ilk günden kocalarının hayatını cehenneme çevirecektir. Durum Daltonlar için o kadar vahimdir ki Joe, azılı düşmanı Red Kit'ten kendisini hemen oracıkta öldürmesi için yalvarır. Kabile üyelerini bile dehşete düşüren bu korkunç gelinler (Avarel'i seçen Kızılderili güzeli hariç) bir zamanlar geçtikleri yerlere korku salan Daltonlar'a patates doğrama, nehirden su taşıma, bulaşık yıkama, dikiş dikme gibi işler yaptırmakta, hepsinden beteri her fırsatta dayak atmaktadırlar. Morris'in çizimlerini yapıp Astériks'in de senaristi René Goscinny'nin senaryosunu yazdığı yıllarda zirveye çıkan Red Kit, bugün aynı geleneğin temsilcisi Achdé'ye emanet. Tenten'in çizeri Georges Remi'nin 'Hergé', Morice de Bévére'in 'Morris' ismini kullanması gibi, Hervé Darmenton da geleneği sürdürerek kendine 'Achdé' ismini takmış. Achdé, çocukluğundan beri Red Kit'e tutkuyla bağlanan ve şu anda hayalinin işini yapan bir çizer. Serinin senaryosunu kaleme alan Laurent Gerra ise yıllardır Fransız radyo ve televizyonlarında şovlar yapan bir isim. Red Kit hayranlığı dışında bu iki ismin en önemli ortak yanı kesinlikle iyi birer 'Morris-Goscinny taklitçisi' olmaları. Serinin ruhuna uygun olarak hazırlanan son sayıda; Liz Taylor, Kirk Douglas, John Wayne gibi sinema yıldızlarını ve daha çok 'Et si tu n'existais pas' ile tanınsa da Daltonlar adlı bir şarkıyı da seslendiren Joe Dassin'i görmek mümkün. Bir gelenek olduğu üzere Daltonlar'ın bankalara dadanması ve Red Kit'in müdahalesiyle son bulan maceradaki şölen sahnesi Astériks okurları için oldukça tanıdık. Red Kit ve Kızılderililerin ateş etrafında toplanıp şölen yapması ve halk ozanının ağzını tıkayıp ağaca asmaları, Astériks'in çizeri Albert Uderzo için bir saygı duruşu aslında. Biraz da elli yedi yıl önce Spirou dergisinde yayımlanmaya başlanan Red Kit'in (daha doğrusu Lucky Luke'ün) ve çizeri Morris'in hikâyesine bir göz atalım... Morris'in en ilginç yanlarından biri, herhangi bir akademiye gitmeden, yeteneğini kendi çabalarıyla geliştirmesi. 1943-46 yılları arasında Belçikalı film stüdyosu CBA'da (Compagnie Belge d'Actualités) animatör olarak çalışmaya başlayan Morris, aynı yıllarda Dupuis ailesinin dergisi Le Moustique'te (Sivrisinek), bir süre sonra da ailenin bir başka dergisi Spirou'da Red Kit'i çizmeye başlar. Red Kit, 1946'da yayımlanan Arizona 1880 adlı ilk serüvende henüz sigaraya başlamamıştır. Üç yıl sonra yayımlanan Tiryaki Sezar'a Karşı adlı macerada ise hem sigaraya başlayacak hem de o meşhur "Ben garip, yalnız bir kovboyum" şarkısının ilk kez söyleyecektir. Sırada altı kitap var İkinci Dünya Savaşı'nın sarstığı yaşlı kıtadan umudunu kesen Morris, 1948 yılında Amerika'ya göç eder ancak Red Kit'in yeni maceralarını yollamaya devam eder. Tam bir Vahşi Batı hayranı olan Morris, Amerika'da kaldığı süre boyunca çizimlerini zenginleştirecek gözlemler yapar, malzeme toplar. Hatta bu işi sinemalardan film afişleri çalmaya kadar götürür! Amerika günleri Morris'e Red Kit'in gerçek kahramanlarını bulma şansı verir. 'Daltonlar'ın Dönüşü' adlı filmi seyreden çizer, biraz araştırma yaparak bu kardeşleri macerasına katar. Etrafa korku salan, boyları hariç birbirinin aynı bu kardeşlerin büyük ilgi görmesine karşın sonraki maceralarda öldürür. René Goscinny'nin müdahalesi sayesinde Daltonlar unutulmaktan kurtulur. Red Kit'in serüvenlerine ölen Daltonlar'ın dört kuzeni dahil olur. Morris'in René Goscinny ile tanışması ikisinin de hayatını değiştirmiştir. Bundan böyle çizimleri Morris yapacak, senaryoyu ise Goscinny yazacaktır. Senaryo konusunda bir dâhi olan Goscinny, "Avrupa'daki sanat ortamının üst basamaklarına tırmanışımı Red Kit'in sağladı. Bugün, Astériks'in de yazarı olarak büyük bir ün yapmışsam bunu Morris'e borçlu olduğum inkâr edilemez" demiştir. Öbür taraftan Morris de bu işbirliği sayesinde senaryo yazmanın ağır yükünden kurtulmuş, yaratıcılığını çizimlerine ayırabilmiştir. Dupuis ailesiyle yollarını ayıran Morris, 1