Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
TÜRK KİMLİĞİ BOZKURT GÜVENÇ KÜLTÜR TARİHİNİN KAYNAKALRI KİMİZ BİZ, KİMLERDENİZ? İnsanbilimci profesör Bozkurt Güvenç, "Türk Kültür Tarihinin Kaynakları" üzerinde yaptığı yaklaşık on yıl süren çalışmasını, "Türk Kimliği"nde okuyucuyla buluşturuyor. Yaklaşık dört bin yıllık bir tarihi, objektif bir gözle geniş bir perspektiften kaleme alan yazar, okuyucuyu zengin bir kültürel yolculuğa çıkarıyor. Türk Kimliği´nin çok katmanlı atlasında, değişen zaman ve süreçlerin izinde, geçmişe bakarak bugünü sorguluyor.
Tükendi
Toplumsal araştırmanın önemli bir süreç olduğunu gösteren bu kitap, modaların, acil meselelerin ve kamusal kaygıların araştırma üzerindeki olumsuz etkilerine karşı, eleştirel bilimsel perspektifin korunmasına yardımcı oluyor. Toplumsal araştırmaların basit bir teknolojiye indirgenmemesini, etiği ve tavrı ile bir bilgi yaratım süreci olarak görülmesini sağlıyor ve pratik uygulamalarla kurulması gereken dengeye bir giriş özelliği sunuyor. Nitel ve nicel yaklaşımlarda çeşitliliğin değerini gösteren bu kitabın
Tükendi
"Sosyal Sorumluluk" insanî ve ahlâki bir boyuttur. İnsanın, karşı taraftan herhangi bir menfaat beklemeden ve kendisini topluma karşı sorumlu hissederek, toplumun değer yargılarına, normlarına, gelenek ve göreneklerine, ülkenin kanun ve kurallarına, dinî duygulara vs insanî değerlerin inceliklerine uygun hareket ederek gönüllü ve iradî faaliyetlerde bulunmasıdır. Bir insanın böyle bir duyguyla hareket etmesi ve ülkesine, vatanına, ait olduğu topluma, ailesine ve çevresine faydalı bir vatandaş olması, onun i
Tükendi
Osmanlı Devleti'nin kültürel ve politik olarak Türkiye Cumhuriyeti'ne dönüşmeye başladığı XX. yüzyılın ilk çeyreğinde bir bilgi topluluğu olarak ortaya çıkan Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası, 28 Aralık 1908 yılında yayın hayatına başlayan ve 1911 yılı Nisan ayına kadar 27 sayı olarak yayınlanan, Türkiye'de sosyal bilimler alanında yayınlanmış ilk ciddi, sürekli ve bilimsel yayın organı özelliğini taşımaktadır. Sosyoloji, Osmanlı toplumsal düşüncesine Tanzimat ile başlayan uzun bir modernleşme süreci
Tükendi
1950-2013 Yılları Arası Türkiye Sosyal Hizmet Birikiminde Yaşlılık başlığı altında kaleme alınan bu çalışma, Türkiye'de bu konuda yapılan makale ve tez çalışmalarına dair verilerin yanında, çalışmanın merkezini oluşturan sosyal hizmet literatürüne ilave olarak psikoloji, sosyoloji, sağlık bilimleri gibi akademik alanlardan da istifade edilerek ulaşılan seçme eserlerin de bibliyografyaya ilave edilmesiyle oluşturulmuştur. En temelde sosyal hizmet literatürü olmak üzere pek çok farklı disiplin için kaynak es
Sosyal hizmet eğitiminin önemli bileşenlerinden biri, sosyal hizmet araştırmasıdır. Sosyal sorunların niceliksel ve niteliksel olarak irdelenmesi ve çözüm yollarının kanıta dayalı olarak ortaya konulması sosyal hizmet araştırması ile mümkün olabilmektedir. Bu kitabın diğer araştırma metodolojisi kitaplarından farkı, araştırma bilgisini sosyal hizmet uygulaması bağlamında ele alması, örneklerle açıklaması ve alıştırmalarla pekiştirmesidir. Etkili Uygulama İçin Sosyal Hizmet Araştırması, literatürden, meslekt
Prof. Dr. Sema Erder'in 1990-2014 yılları arasında göç, kentleşme, gecekondulaşma gibi konular üzerine yaptığı çalışmaların Dr. Nesrin Uçarlar tarafından derlendiği bu eser, terk edilen ve göç edilen kentlerin sosyolojik dönüşümünü, gecekondulaşmanın fiziksel ve sosyal izdüşümlerini, yerel yönetimleri irdelemektedir. Erder bu eserinin ilk bölümünde farklı göç türlerine bakmakta ve bu göç türleri sonucu oluşan yeni tabakalaşmaları, yeni kent yoksullarını incelemekte; ikinci bölümde gecekondu ve gecekondulunu
Tükendi
Türkiye'de yaşlanma konusuna tıbbi bir yaklaşım hâkim. Yaşlıların sayısında artışların öngörüldüğü günümüzde, bu alana ait gerontolojik bilgi eksikliğinden yola çıkan İsmail Tufan, yaşlılığın sosyal gerçekliğini ortaya koyuyor. Türkiye'de Yaşlılığın Yapısal Değişimi'nde Tufan, Talcott Parsons'ın sistem teorisinden yararlanarak Türkiye'de yaşlılığın sosyal sisteme entegrasyonunu tartışıyor ve yaşlılığın sosyal yapısını analiz ediyor. Demografik değişimlerin yaşlanma ve yaşlılığa etkilerini saptamak için topl
Tükendi
1910 yılında, Londra'da, dönemin önde gelen sosyologlarının ve politik aktivistlerinin bir araya geleceği bir konferans toplanacaktır. "Toplumsal İlerleme" teması etrafında gerçekleşecek konferans Londra basınında günler öncesinden yankı bulmuş, gazete sütunlarında konuşmacıların fotoğrafları ve teorik yaklaşımlarını anlatan makaleler arz-ı endam eylemektedir. Fakat konferansa günler kala, tüm zamanların en ünlü dedektifi Sherlock Holmes'ün Baker Sokağı'ndaki evinin kapısı bir kadın tarafından çalınır. Artı
Tükendi
Sınıf, sosyal bilimler ve siyasette merkezi bir kavram olmakla birlikte, içeriği çoğu durumda belirsiz ya da tartışmalı kalmaya devam ediyor. Bu tartışma, sınıf kavramının en iyi nasıl tanımlanacağı, sosyal teori içindeki rolü ve çağdaş toplumun sosyolojik analiziyle bağlantısı gibi noktalarda sürüp gidiyor. Bazıları sınıfların günümüz toplumlarında büyük ölçüde ortadan kalktığını, diğer bazıları ise toplumsal eşitsizliğin temel biçimlerinden biri olarak varlığını devam ettirdiğini ileri sürüyor. Sınıf sade
Bu toplum bir kader mi? Dünyanın bugünkü durumu, mümkün olan yegane durum mu? Yoksa önceki kuşaklarca yapılmış tercihlerin bir sonucu mu? Bugün ya da gelecekte yeni bir toplum mümkün mü? Bu sorulardan yola çıkılarak bu çalışmada, toplumsal kategoriler tek tek ele alarak, Avrupa-merkezcilik ideolojisinin çökerttiği insan ruhunun etkinliğini, meta ruhunu yaratan kapitalizmi, adaletsizlik, eşitsizlik, savaş, ekolojik, bozukluk, milliyetçilik, kültürcülük, İslamcılık, radikal ayrılıkçı gelenekçilik ve tutuculu
Tükendi
Bugün dünyaya ve Türkiye'ye baktığımızda her çağdakinden daha fazla ve daha farklı sorunlarla çevrelenmiş bir toplum/devlet/birey üçgeni görüyoruz. Ancak bu kitaptaki yazarlarında söylediği gibi bunlar çözümü bulunabilecek olan sorunlar; insan üretici, dönüştürücü bir akla sâhip, önümüze sürekli sorunlar çıkacağını ve insanın da sürekli bunların çözümünü araştıracağını biliyoruz, sosyolojinin tam tamına bu süreci inceleyen ve açıklayan bir bilim alanı olduğunun da farkındayız. İçinde bulunduğumuz çağın te
Tükendi
Üniversitedeki öğrencilik yıllarımızdan bu yana meslek yaşamımız boyunca, sosyoloji konuları ve sosyal sorunlar içinde, toplumdaki değişme olgusu hep dikkatimizi çekmiş ve bu konu üzerinde düşünmüşüzdür. Kaldı ki bizim gibi geçiş aşamasında olan ve uzun bir modernleşme macerası yaşayan bir toplumda bulunan ve hele sosyoloji ile de doğrudan ilgili olan bir insanın değişme konusuna ilgi duymaması mümkün mü acaba? Ayrıca belirtmek gerekir ki söz konusu olan geçişin kendi özel şartlarından dolayı, bu kadar sanc
Tükendi
Toplumsallaşma, her insanın yaşamak zorunda olduğu bir süreç. İnsanın ve toplumun her yerde yaşanana, insanlığın evrensel tecrübelerinden birisi. İnsanların cinsiyetleri, dinleri, fikirleri, karakterleri, hayatı algılamaları ve yaşamaları ayrı ayrı olsa da herkes toplumsallaşmanın eleğinden geçerek toplumsallığını kazanmakta ve diğerleriyle bir hayatı paylaşmakta. Kaçışı, çıkışı olmayan bir tecrübe. Kendisine rağmen kendisi olmaya doğru bir süreç. Başka da bir yolu yok bu işin. Kimse annesinden yetişkin ola
Tükendi
Kadınların "kadının toplumsal cinsiyet rolleri" içselleştirme ve dönüştürme kapasiteleri açısından içinde bulundukları koşullara ve kişisel özelliklerine bağlı olarak birbirlerinden farklılaştıkları konusundaki farkındalıkları önemli görünmektedir. Görev ve sorumluluk bilinciyle ev-içi yaşama ilişkin bir takım emek yoğun pratiklerin ekonomik kazanca dönüştürülmesi ve kadınların ekonomik özgürlükleri bakımından öncelikli olarak desteklemelerine katkıda bulunan bu türden bir strateji, daha makro düzeydeki pol
Tükendi
Meriçin aynı kaynaktan fışkırdılar dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. Bir çağın, bir ülkenin vicdanı olmak isteği Meriçin bütün çabasına her zaman yön vermiştir: Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği. Bu Ülke, Meriçin sürekli etrafında dolandığı Doğu-Batı sorunu yanında, sol-sağ kutuplaşmasına ve kalıplaşmasına ilişkin önemli tesbit ve afori
Tükendi
Soyoloji, kendi alanında en heyecan verici, dikkate değer ve popüler ders kitaplarından biridir. Kuramsal uygulamalı ve açıklayıcı tartışmaların kolay anlaşılabilir bir karışımını sunan Soyoloji, bilgi, anlama ve güveni birlikte oluşturmaya özen göstermişti. Kitabın önemli özelliklerinden bazıları şunlardır. - Her bölüme özgü anahtar kavramların bir listesini içeren bölüm amaçlarına yer vermesi, - Kitabın arkasında verilen tam, ayrıntılı bir sözlükçeyle desteklenen sayfa kenarı kavram tanımları, - Daha ge
Tükendi
Ülkemizin yetiştirdiği önemli düşünce adamlarından birisi olan Hilmi Ziya Ülken bu kitabında dünyada ve Türkiye´de Sosyolojinin kısa tarihini vermektedir. Sosyal bilimlerin diğer disiplinleri göz önüne alındığında yeni bir disiplin olan sosyoloji, Türkiye´de pek çok ülkeden daha önce kurumsallaşmıştır. Şüphesiz bunda Hilmi Ziya Ülken´in katkısı büyüktür. Milletlerarası bilimsel kurumlar nezdinde saygın bir yere sahip olan Hilmi Ziya Ülken bu eseriyle Türk okuyucusunu sosyoloji sahasında dünyadaki gelişme
Tükendi
Türkiye´de Batı kaynaklı toplum düşüncesinin, Batı bilim ve anlayışının krizde bulunduğu ve canlılık gösteremediği bir ortamda Sosyoloji Yıllığı kitaplarının usulden olmanın ötesinde belli özellikleri ve gerekliliği vardır. Günümüz postmodern bilim anlayışı ortak çaba ve görüşü önemsememektedir. Toplumun çözüm üzerinde etkinliğini ve çözümünü paylaşma çabasını reddetmektedir. Türkiye´de bu süreç daha farklı bir görünüm almıştır. Geçmişte Türkiye´de gelenek ve birikime dayalı ortak çalışmaların olmayışı, bir
Halkbilimi, sosyal bilimler içinde çok önemli bir alan oluşturmaktadır. Dahası içinde yaşadığımız Anadolu, bu bilim dalı açısından paha biçilmez bir zenginlik içermektedir. Baba İlyas`ın ardından "Yahudi Hıristiyan ve Ermeni / Ağlarla idi şeyhimiz hanı" dienlerin, "her yerde, her şeyde, hep beraber demek için" "Ne olursan ol gel" diyen Mevlana`nın, "Sen sana ne sanırsan / Ayruğa da onu san / Dört kitabın manasın / Budur eğer var ise" diyen Yunus`un, yani çok kültürlülük ve hümanizmin ilk yatağıdır Anadolu.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1