Mevlânâ, büyük bir sûfî düşünür,
mutasavvıf ve ahlâkçı olarak kendinden
önceki fikrî mirası toplayıp kendi gönül ve fikir dünyasında Kur’an ve hadisler ışığında yeniden yorumlamış ve kendi mistik tecrübesiyle zenginleş-
tirerek âdeta hazmedilmesi kolay ahlâkî öğüt ve fikir tabletleri şeklinde muhataplarına sunmuştur. Böylece o,
din, felsefe, ahlâk, tasavvuf, edebiyat alanlarında unutulmaz bir şan, şöhret kazanmıştır. Mevlânâ’nın ahlâk öğretisi, gönlü, ruhu merkeze alıp insanı akıl ve aşk temeli üzerinde
Mesnevî, hakîkate ulaşmak ve Allah'ın sırlarına âgâh olmak isteyenler için bir yoldur. Mesnevî, temizlenmiş kişiler için gönüllere şifâdır. Hüzünleri giderir. Kur'ân'ı açıkça anlamaya yardım eder. Huyları güzelleştirir. diye buyrulmaktadır. Mevlâna, eserini etkili kılmak, fikirlerini, duygularını daha güzel açıklamak için bazı garip, müstesnâ hikâyeleri örnek olarak vermekte, irfân sahibi kişileri âdetâ büyüleyen güzel beyitlerini, bu hikâyeler arasına sıkıştırmaktadır. Birbiri içine giren bu nâdir hikâyele
Bu, mesnevi kitabıdır
Bu kitap gerçeğe ulaşmanın ve bilgiyle bütünleşmenin sırlarını keşifte dinin usulünün usulünün usulü, yani din esaslarının esaslarıdır.
Bu kitap Allahın en büyük fıkhıdır. Onun nurunun örneği ve özelliğidir. Allah'ın apaçık olan hüccet ve burhanıdır. Onun nurunun örnek ve özelliği, içinde çerağ olan kandil gibidir. Etrafını aydınlatır. Sabahların aydınlığından daha ışıklıdır. Bu kitap; içinde çeşit çeşit dallar, su gözeleri olan cennetler cennetidir. Derinliklerinde akan bir su gözes
Güzel bir tahsil görüp tasavvufî terbiyeden geçmiş olan mutasavvıf, mütefekkir, din âlimi ve şair Mevlânâ, bilgisini şiirleri ve mensur eserleriyle ortaya koymuştur. Kur'ân-ı Kerim ve hadis-i şerifler onun düşünce sisteminin, edebî zevkinin temelini oluşturur. Çünkü o, şairlik ruhuyla beraber Kurʼân'a ve onun fesahat ve belâgatına da vâkıftır. Mevlânâ, şiir sevgisini sadece Senâî ve Attar gibi örnek aldığı şairlerin şiirlerini okumakla değil, onları yer yer beyitleriyle kendi şiirine konuk ederek ve okuyucu
Yüzyıllar boyunca insanların gönüllerine sonsuz aşkın sırlarını fısıldayan Mevlana'ya hürmetle...Mesnevi'den
Hikayeler adını verdiğimiz bu çalışmamızda, Mesnevi deryasından seçtiğimiz katreleri yüce gönüllerinize
serpiyoruz. Serpilen bu damlalarla gönüllerinizdeki gerçek aşkın ateşini bir nebze de olsa ferahlatabilmesi
isteğiyle..."Hamd ü sena münhasıran Allah'a olsun. Ve Allah u Teâlâ, Peygamber Efendimize ve güzeller güzeli,
temizler temizi olan ashabına, Ehli Beyti'ne Salât u Selam eylesin." Bizim de nas
Bu değerli eseri Mevlânâ'nın torunu Veled Çelebi İzbudak orijinal elyazmalarından çevirdi, büyük usta Abdülbaki Gölpınarlı yayıma hazırladı. İlk baskısı Hasan Âli Yücel'in Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde yaptırılmış ve bugüne kadar sayısız basımı gerçekleştirilmiştir.
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Sevgilinin kapısına dayanan dost içeriden gelen 'Kim o ' sorusuna 'Ben' diye yanıt verdi. Sevgili 'Git buradan çünkü burada tek kişiye yer vardır' dedi. Dost anladı ve geri döndü. Yıllar sonra pişti tekrar geldi ve kapıyı çaldı. İçeriden 'Kim o dendi. Dost 'Sen' dedi. Sevgili 'Mademki bensin gir içeri'dedi. Ben de varım demek kişiye günah olarak yeterlidir diyen anlayış ile var olmanın ne olduğunu anlatıyor Mevlana. Yok olarak ve 'hiç'lenerek var olmak bir bilinç halidir. Bilmenin asıl amacı amacın bilgisin
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi Ağladım.
Yaşamayı öğrendim. Doğunun hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim
Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim
İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu
Sevmeyi öğrendim.
Sonra g
Reynold A. Niholson İslam Edebiyatı ve İslam
tasavvufu konusunda en önde gelen akademisyenlerden
biridir ve Batılı İslami araştımacılar üzerindeki etkisi
büyüktür. Önemli tasavvuf ve İslami eserlerini Arapça,
Farsça ve Osmanlıcadan İngilizceye çevirdi.
Nicholson'un başyapıtı, 1925 ve 1940 yılları arasında,
İnglizceye sekiz cilt olarak tercüme ederek yayınladığı,
Mevlana' nın Mesnevisidir. Tüm dünyada Mevlana
araştırması yapanlar üzerinde etkisi çok büyük oldu.
6. ciltlik, 25.668 beyit ve ayrıntılı dizinden oluşan
bu çeviri, Hazret-i Mevlana'nın torunlarından, Mevlana
Dergahı son Postnişini ve eski Milletvekili Veled Çelebi
İZBUDAK (1867 – 1953 ) özgün el yazmalarından
çevirdi ve Abdülbaki Gölpınarlı yayıma hazırladı.
Selçuk Üniversitesi fahri öğretim üyesi olan Mandel
Mevlana' nın Mesnevisini İtalyancaya çevirdi. Milano
üniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr. Gabriel Mandel
Khan, aynı zamanda Kuran-ı Kerim'i de İtalyancaya
çevirmiştir. Khan 87 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Küçük bir kitap içerisine Mevlânayı değil görüntüsünü bile sığdırabilmenin çok zor olduğunu belirtmek istiyorum. Onu anlatmaya çalışmak, bir okyanus içine bir kovayı daldırıp uzaklara taşıdıktan sonra Alın okyanus budur! demeye benzer. O kovadaki su evet, hem Mevlânadır, hem de asla o değildir.
Gerçek anlamda bir şaheser olan Fîhi Mâ Fîh, Hz. Mevlâna'nın çeşitli ortamlardaki konuşma ve sohbetlerinden, ayrıca kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan oluşan gerçek bir maneviyat
ve irfan hazinesidir. İngilizcesi, Almancası ve Fransızcasıyla Batılı düşünürleri, Mesnevî kadar derinden etkileyen Fîhi Mâ Fîh, pek çok kişinin İslâm'a ısınmasına ve hidayetine vesile olmuş ve olmaya da devam ediyor. Bu kitap, bizim yeterince bilip takdir edemediğimiz eşsiz klâsiklerimizin en başta gelenlerindendir.
İnsanlar arasında hiçbir din, dil, ırk, cinsiyet vb. ayrım gütmeden onları Aşk'a gel diye çağıran Mevlana'ya hürmetle..
"Yine gel, yine gel... Her kim olursan ol, yine gel. İster kafir ol, ister Mecusi, ister putperest, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni.. Umutsuzluk kapısı değil bu kapı, nasılsan öyle gel!"
Sözleriyle bile insanlara önyargısız bakıp onları birliğe davet eden Mevlana'yı anlayabilmek yeter. Kaldı ki onu anlatmaya kalemimiz aciz kalır! Tüm insanlara seslenen evrensel bakışlı bir düşünür ve gö
İslâm tasavvufunun seçkin isimlerinden Hz. Mevlânâ, eserlerindeki hakikate dair manalardan herkesin faydalanmasını arzulamaktadır. Ancak pratikte olan, kutsal kitaplar dâhil bir metni herkesin kendi seviyesine uygun yorumladığıdır.
Bu noktada Hz. Mevlânâ ile ilgili bir anlaşılma sorunu ortaya çıkmaktadır. Özellikle günümüz okumalarında ortaya çıkan Mevlânâ portrelerinin farklılaşmasında bu sorun bâriz şekilde kendini hissettirmektedir.
Mevlânâ'nın İslâmî arka planından soyutlanarak değerlendirilmesinin, onu
Hazret-i Mevlâna, Mesnevî-i Şerîf hikâyeleri ile herkesin nasiplenebileceği bir sofra açmıştır. Tercümeleriyle bu sofradan istifadeyi kolaylaştıran Fazlullah Rahîmî Efendi; son derece kıymetli şerhleriyle de, her idrak seviyesindeki insanın zevk alabileceği irfan dersleri sunmaktadır. Kitabı okuyacak olanlar, hayatın zorluklarına dair çözümleri ve derin mânâlara ait incelikleri bir arada bulabileceklerdir.
Son dönem Osmanlı Mevlevî büyüklerinden pek çoğunun kutup kabul ettiği Hazret-i Abdülkâdir Belhî'den
Bu kitap, ?Ya Mevlana" sözünün çeyrek asrı aşan bir süre içinde faaliyetlere yansımasının örneklerinden oluşmaktadır. Sempozyumlarla başlayan ?Hollanda'da Mevlana ve Konya" faaliyetlerimiz zaman içerisinde muhtevası genişleyerek devam etti. Özellikle Mesnevi'nin Hollandaca'ya tercüme edilip yayımlanmasından sonra bu alandaki faaliyetlerde yeni bir dönem başlamış oldu.
Hayat boyu öğrenme perspektifinden hareketle, artık Hollanda'da bir ?Mesnevi Okuma ve Anlama" pedagojisi oluşmaya başladı. Hollanda'da Mesnev
Mevlevîlikteki Mânevî Eğitim, ya da bin bir günlük çile, tasavvufî bir seyr ü sülûk ameliyesidir. İnsan terbiyesine, nefis tezkiyesine yöneliktir. Geleneksel tasavvufun halvet, uzlet ve riyâzet gibi seyr ü sülûk metodlarından farklılıklar göstermekte, yardan değil ağyârdan halveti esas alarak daha ziyade hizmet ve sohbet ile âdâb ve erkâna riayet gibi esaslar öne çıkmaktadır. Disiplin, nezâket ve nezâhetle yapılan bu eğitim süreci tamamen insanı hedef almakta, onun maddî-mânevî kalitesini artırmayı gâye edi
Toplam 69 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.